Cumhuriyet’ten Hasan Al’ın haberine göre; ibre bu ara Kılıçdaroğlu’ndan yana. Özellikle İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi sonrası Ertuğrul Özkök ve Nagehan Alçı üzerinden koparılan fırtına durumu biraz etkilemişe benziyor. Tabii 2023 Haziranı’na kadar köprülerin altından çok su akar. Ancak sosyal demokrat seçmenin verdiği mesaj çok net: “AKP’nin değirmenine su taşıyanlara, insanların hayatlarını karartanlara asla müsamaha gösterilmemeli.”
Aslında bu tartışmalar sosyal demokrat kesimde yoğun yaşansa da yüksek enflasyon altında ezilen Karadenizliler bu tartışmaların çok uzağında. Ev kadınlarının, emeklilerin, esnafın bir şeyden haberi yok. Onların derdi geçim…
“İmamoğlu’nun Karadeniz gezisine gazetecileri davet etmesine nasıl bakıyorsunuz” sorumuza anlamsız bakıyorlar; geçimle ilgili sorumuza ise öfke kusuyorlar. En çok kurulan cümle, “Böyle bir şey görmedik” 80 yaşındaki nine de 30 yaşındaki genç de pahalılıktan yakınıyor…
Samsun’dan Artvin’e kadar her vatandaş değişim istiyor. Erdoğan’dan bıkmış. Ancak bu istek salt Erdoğan’ı değil, Kılıçdaroğlu’nu da kapsıyor. “Biri iktidarda, diğeri muhalefette yıprandılar” diyor kahvede söyleştiğimiz emekli amca.
Özellikle bilinçli olarak estirilen “Kılıçdaroğlu kazanamaz” algısı, topluma derinlemesine nüfuz etmiş durumda. Bu algıyı yıkmak için Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü bir şey yapması gerekiyor. Anket sonuçları ise Demokles’in kılıcı gibi.
CHP kurmayları, seçmenin, içinde bulunduğu zorunluluktan oy vereceğini düşünüyorsa yanılıyor. Din duygusu, ekonomik durumdan fersah fersah güçlü. Birçok hastalığı olmasına rağmen ölümü göze alarak oruç tutan bir insanın “sandıkta değişmesini” beklemek büyük bir saflık olur. Kılıçdaroğlu-Erdoğan ikilisi karşı karşıya geldiğinde inanç ve mezhep üzerinden yapılan “çirkin” algı ne yazık ki toplumun bir bölümün etkiliyor. “Nasıl olsa AKP yıprandı, millet nasılsa bize oy verecek” demek kolaycılık.
Bir kesim “Kılıçdaroğlu’ndan çok iyi cumhurbaşkanı olur. Hatta İsveç’de, Almanya’da bile yapabilir. Bu kaliteye sahip” diyor. Evet, doğru, Trabzon’da da bir kesim aynı şeyi söylese de “Cumhurbaşkanı olabilmek için önce seçimi kazanmak lazım” görüşü hâkim.
İmamoğlu’nun aday olması durumunda ise “İktidarın inanç kozu elinden gidecek. Vatandaşın değişim beklentisine karşılık verilecek. Erdoğan’ın Karadeniz’deki üstünlüğü son bulacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sorun yaşanmayacak. Batıdaki Kürt oyları Millet İttifakına akacak. Marmara, Ege ve Akdeniz’de problem yok. İç Anadolu da rüzgârdan etkilenecek etkisi altına alacak. AKP’nin manevraları boşa çıkarılacak” izlenimi var.
Bakalım 6’lı masa ne karar verecek?