Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘AYM ve HDP’ kapatılsın çağrılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu yaptığı açıklamada, “Adalet diye bir derdi olmayan insandan adalet beklenir mi?” dedi.
‘TÜRKİYE ZULÜM ÜLKESİ HALİNE GELSİN DİYOR’
Karamollaoğlu, Kanal 42 ve TV5’de yayınlanan Reaksiyon Programı’nda gazeteciler Muhammed Okur ve Rumeysa Zügül’ün sorularını cevapladı. Karamollaoğlu, Anayasa’nın korunmasının AYM’nin görevi olduğunu, kararlarının bütün kurumları ve herkesi bağladığını belirterek, AYM’nin kapatılmasını istemenin, Türkiye’nin bir ‘zulüm devleti’ hâline gelmesini istemek anlamına geleceğini ifade etti.
Temel Karamollaoğlu, yargı bağımsızlığına dair bir soru üzerine, adaletin birinci görevinin, gücü ellerinde bulunduranların zulmünü önlemek olduğunu belirterek, “Çünkü elinde yetki bulunanlar, zulmetme imkânına sahiptir” dedi. Anayasayı korumanın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) görevi olduğunu belirten Karamollaoğlu, aksine bir Anayasa hükmü getirilmediği müddetçe AYM’nin verdiği kararların yargı organlarını da Cumhurbaşkanını da Meclis’i de bağladığını vurguladı. Karamollaoğlu, ancak AYM bir karar verdiğinde Cumhurbaşkanının ‘Ben o karar uymam’ diyebildiğine, ‘Karara uymam’ diyen bir hâkimi taltif edebildiğine işaret etti.
‘ADALET DERDİ YOK…’
Temel Karamollaoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesinin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır’ sözünü de değerlendirdi.
Karamollaoğlu, şunları söyledi: “Cumhur İttifakı’nın bir başka ortağı da diyor ki, ‘Yaa bu Anayasa Mahkemesi de amma ileri gitti, kapatın bunu gitsin!’ Böyle bir memlekette adaletten söz edilebilir mi? Bu talepler, ‘Türkiye bir zulüm devleti hâline gelsin’ diyor. ‘Ben bir şey söylüyorsam doğrudur’. Öyle diyor. ‘Anayasa Mahkemesi de nereden çıkmış? Kimmiş bunlar?’ Adalet diye bir derdi olmayan insandan adalet beklenir mi? Adalet diye bir derdi yok. ‘Ben dedim, mahkemeler bana uyacak’. ‘Ben mahkemelere uyacağım’ demiyor. O zaman o memlekette huzur olmaz.”
Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AYM’nin kapatılmasının olumsuz sonuçlara yol açabileceğini ifade ettiğinin hatırlatılması üzerine de şu değerlendirmede bulundu: “Ben, en azından Sayın Cumhurbaşkanının, müttefiki olan bir partinin genel başkanını, reddetmek istemiyor, ‘Bu ne demek ya? Ne demek Anayasa Mahkemesini kapatmak?’ demesi lâzım. Diyemiyor. Bağlı çünkü siyaseten. Siyaseten bağlı olduğu için bu kelimeleri benim gibi diyemez. O zaman da bu memlekette adalet yok demektir. ‘Anayasa Mahkemesi kapatılsın’. Cidden havsalam almıyor benim. Bir partinin genel başkanı, nasıl olacak, çıkacak diyecek ki ‘Anayasa Mahkemesi haddi aştı. Benim sözüme uymuyor. Dinlemiyor beni. Kapatın gitsin!’ Ben, adaletin Türkiye’de maalesef tecelli edemediğini, hâkimlerin serbest karar veremediğini, serbest, âdil karar verenlerin ceza gördüğünü, hâkimlikten yerine göre uzaklaştırıldığını… Vazife yapamaz. Her hâkim, eli titriyor, hükümetin istemediği bir kararı verirken. Orada adalet olur mu? Bunun daha ötesine gitmez. Bunun detayına inip başka bir şey bulmak mümkün değil. Türkiye’de yargı, üzerine düşen vazifeyi yerine getiremiyor. Hükümet de bu konuda hiçbir adım atmıyor. Bakan seviyesindeki insanlar suç işledikleri zaman kim bunlara mâni olacak? Nasıl mâni olacağız? Yok bunun yolu. Onun için burada bitmiş iş. Herkes bunu bilsin.”