Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Elektrik, doğal gaz ve LPG zamlarını eleştiren Karamollaoğlu, ülkede “ekonomik pandemi” dönemine girildiğini ileri sürdü.
Karamollaoğlu, emekli, memur ve işçilerin enflasyon altında ezdirilmemesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Bu bayramda çalışanlarımıza iktidardan bir müjde beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bayram ikramiyesi hiç olmazsa 2 bin lira civarında bir meblağ olmalı. Çalışanlarımıza yapılacak zamlar da enflasyonun altında olmamalı. Enflasyon yüzde 17’nin üzerinde. O halde en az yüzde 25-30 civarında bir ücret artışı sağlanmalı ki çiftçimiz de çalışanlarımız da emeklimiz de daha iyi bir konuma gelmiş olsun.”
“ŞU ANDAKİ AÇIKLAMALAR HEP SPEKÜLATİF OLUYOR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun “Adayımız Kılıçdaroğlu” ifadesini kullandığı öne sürülerek değerlendirmesi sorulan Karamollaoğlu, “Bu noktada seçim sathı mahalline girmeden, bunlar tabii açıklamalardır diye görüyorum. CHP’nin kimi aday göstereceğini bilmiyorum. Şu andaki açıklamalar hep spekülatif oluyor genelde, onun için de bir yorum yapmayı doğru bulmuyorum.” dedi.
Son zamanlarda polis şiddetinde artış olduğu iddiasının sorulması üzerine Karamollaoğlu, “Türkiye’de son zamanlarda polis şiddetinde bir artış kanaati hakim ve bu maalesef biraz da pekiştiriliyor. Bir bayan, siyasetçi. Kendi fikrini biraz yüksek sesle ifade etti diye gidip onu üstelik de ters kelepçeyle alıp tutuklamak bu doğru bir şey değil. Ben güvenlik güçlerinin bu tip baskıların tamamen dışında tutulmasının elzem olduğuna inanıyorum.” dedi.
Karamollaoğlu, bir gazetecinin Millet İttifakı’nın tek aday çıkarıp çıkarmayacağı yönündeki sorusunu şu şekilde yanıtladı:
“Bizde bir tabir vardır, ‘doğmamış çocuğa don biçilmez’ derler. Ben bunların çok erken olduğu kanaatindeyim. Tekrar tekrar söyledim, ittifaklar seçime yakın kurulur, ortaya çıkar. Onun için ittifakları çok fazla gündeme getirmeyi, kutuplaşmayı artırmaya yönelik bir gayret olarak mütalaa ediyorum, doğru bulmuyorum. Sayın Kılıçdaroğlu kendisi karar verir aday olur, ben ona ‘hayır’ sen olamazsın diyemem. Herkes kendisi ve kendi partisinin çizdiği istikamette politika belirleyecektir.
Seçime kadar şartlar değişmezse bir değişiklik olacağını düşünmüyorum ama başka adaylar çıkar mı? Şu anda gözüken manzara sanki başka adayın değil, adayların çıkabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Şu anda bir fikir beyan etmeyi doğru bulmuyorum, çok erken. Ama insanlar, bloke etmek için ya da etkili olmak için bu tip çıkışları yapabilirler, parti mensupları.”
“BAHÇELİ’NİN SOYLU’YA SAHİP ÇIKMASINI GARİPSEMİYORUM”
Karamollaoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti:
“Ben burada, Sayın Soylu’nun kendisinin aklanması babında da ‘ya madem bu kadar iddianız var işte ben çekiliyorum, dışımda bir makam gelsin iddiaları araştırsın.’ demesini beklerdim şahsen. Demek ki kendisinin böyle bir niyeti yok. Bahçeli’nin, Soylu’ya sahip çıkmasını garipsemiyorum. Bahçeli, yerine göre mafya liderlerine sahip çıkıyor. O kadar ileriye gidebildiğine göre şu andaki İçişleri Bakanına sahip çıkması pek de garip gelmez.”
Seçim Kanunu’nda partilerin ittifak yapmaya zorlandığını belirten Karamollaoğlu, “Çünkü siz bir ittifakta yer almadığınız takdirde, baştan alacağınız oya nispetle çıkaracağınız milletvekili adeti düşük olacak manasına geliyor. Onun için bu bir zorlama, keşke olmasaydı. Keşke yüzde 10 barajı kalkmış olsa, oy dağılımında da ne düşüyorsa nasibi onu çıkarabilme… Türkiye daha sağlıklı bir ortama girmiş olurdu.” dedi.