CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu üniversite yıllarında kaçıran Koçero lakaplı Muammer Sözügüzel’in helalleşme talebi üzerine onları bir araya getiren Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, 50 yıl sonra gerçekleşen helalleşmeyi köşesine taşıdı.
Demirağ’ın yazısı şöyle:
”Sayın Kılıçdaroğlu siyasete atıldığında, CHP Grup Başkanvekilliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ve CHP Genel Başkanlığına seçilişi ile yapılan röportajlarda bu konuyu anlatmıştır. Kılıçdaroğlu ile ilgili yazılan belgesel nitelikli kitaplarda bu olay ayrıntılı yazılmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu kendisini kaçıranlardan birinin lakabının “Koçero” olduğunu vurgulamıştı.
”HELALLİK İSTERİM”
68 kuşağı ülkücülerine “Kim bu Koçero?” sorusunu yöneltip Muammer Sözügüzel’e ulaştım. Koçero 1980 öncesinde Ülkücü Gençlik önderlerinden defalarca gözaltına alınmış, cezaevlerine girip çıkmış. Dönemin efsanelerinden. Buluşmamızda o günleri anlattı. Gazetecilik refleksi ile “Bugün karşılaşsanız ne dersiniz?” dediğimde tebessümle “Kucaklaşıp helallik isterim” dedi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun millî konulardaki hassasiyetini takdir ile takip ettiğini ve son iki seçimde Mansur Yavaş için çalıştığını ifade etti.
”KILIÇDAROĞLU KABUL ETTİ”
Sayın Kılıçdaroğlu ile merhum Ünal İnanç sayesinde tanışmıştım. Son yıllarda özel bir hukuk oluştu. Gözaltına alınmam, saldırıya uğramam, tutuklanmamda hep yanımda oldu. Sadece benim için değil haksızlığa uğrayan tüm gazetecilerin yanında oldu. Tank-Palet Fabrikası konusunu görüşürken konuyu Koçero’ya getirip, helalleşme talebini ilettiğimde çok duygulandı. Tam bir yıl salgının sona ermesini bekledik. Ve geçtiğimiz hafta CHP genel merkezindeki çalışma ofisinde tarihi buluşmayı gerçekleştirdik.
Çok değerli dostum CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, Alparslan Türkeş Vakfı Genel Sekreteri Alparslan Yılmaz ve Koçero Muammer Sözügüzel ve bu satırların yazarını kabul eden Kemal Kılıçdaroğlu ile 50 yıl önce gerçekleşen olayı konuştuk. Son derece samimi sohbette neler konuşulduğunu yarınki yazıya bırakıyorum. Kovid yüzünden kucaklaşma gerçekleşmese de Kılıçdaroğlu ve Koçero arasındaki samimiyet yüklü bakışmalara tanık olunca Türkiye adına umutlandım.”