Kılıçdaroğlu, İstanbul 3. Bölge apartman görevlileriyle bir araya geldiği toplantıda açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şunlar:
“Hiç kimsenin gelecek endişesi olmamalı”
Sorunu yaşayan sizlersiniz, sorunu çözecek olan biziz. Yani siyasiler. Ben bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemem, ben bu ülkede hiçbir vatandaşın çöpten bir şeyler toplayıp beslenmesi istemem, ben bu ülkede hangi görüşten olursa olsun, hangi kimlikten olursa olsun ortak paydamız olan bayrak ve vatan konusunda herhngi bir problem yoksa ben herkesin sorununu çözmeye hazırım.
Hiç kimsenin gelecek endişesi olmamalı, kendisi için değil ailesi ve çocukları için de olmamalı. Bunu sağlayacak kurumun adı sosyal devlettir. Sosyal devlet rantçının tefecinin yanında duran değildir.
“Londra’daki tefecinin sorununu bilirler, sizin sorununuzu bilmezler”
Apartman görevlileri; devleti yönetenler acaba bir apartman görevlisinin evine gidip bir çay kahve içti mi? Bir ziyaret etti mi? Nasıl yaşıyor bu insanlar. Bu insanların güneş görmeye hakkı yok mu, bu insanların ağaç görmeye hakkı yok mu, bu insanların şehirde yaşayan kuş görmeye hakkı yok mu? Hakları var. O zaman neden bu hakları vermiyoruz?
Kim, adaletten ve hukuktan yana bir eşitsizlikle karşılaşıyorsa bana haber versin yeter. Bunun mücadelesini vereceğiz. Londra’daki tefecinin sorununu bilirler, sizin sorununuzu bilmezler. Dört yetmez beş ayrı yerden maaş alırlar, onların sorunlarını bilirler, sizin sorunlarınızı bilmezler.
Oy istemeye gelince varlar, sorun dinlemeye gelince yoklar. Ben size, sorunlarınızı çözmek için hizmet etmek istiyorum. Bu kadar açık, bu kadar net. Ben sizden oy istemiyorum, ama ben politikacı olarak oy veren vermeyen herkesin sorununu çözmeye talip olmak zorundayım.
“En az 1 milyon kişisiniz, örgütlenin”
Apartman görevlileri, örgütlenin. Sorun sizden mi kaynaklanıyor, siyasetten mi… İkisinden de kaynaklanıyor. Siz örgütlendiğiniz zaman güçlü olursunuz, bakın sayınıza en az 1 milyon kişisiniz. Bir araya geldiğiniz zaman Türkiye’yi sallarsınız. Dernek kurun, bir araya gelin, örgütlenin. Her yerde sözcünüz olacak, gerekirse sizin sözcünüzü TBMM’de kürsüye çıkaracağım. Sorunu yaşayan sizsiniz değerli kardeşlerim. Sizin çocuklarınız da iyi belensin isterim. Yarın büyüyecekler bizlere hizmet edecekler. Ortak hareket etmek zorundayız. Ayrım yapmamalıyız.
“Beraber çözeceğiz”
Sizi siyaset kurumu görüyor mu? Asıl soru bu. Hepimiz her gün görüyoruz ama siyaset kurumu sizi görmüyor. Unutulan insanların, hepimizin her gün gördüğü ama görmezden geldiği insanların sözcüsü olmak zorundayız. Bunların sayısı milyonlar. Güç vereceksiniz, cesaret vereceksiniz ve sorunları çözeceksiniz. Önce Allah’a güveneceksiniz, sonra kendinize güveneceksiniz, sonra sizin sözcünüz olan bize güveneceksiniz. Beraber çözeceğiz bunları.