CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamalarla dikkat çekti.
CHP lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı son görüşmede Afganlıların Türkiye’ye göç etmeleri konusunda gizli bir anlaşma yaptıklarını iddia etti. ABD’ye meydan okuyan Kılıçdaroğlu, “ABD’ye sesleniyorum: Erdoğan ile yaptığınız bu anlaşmaları, geleceğin iktidar üyesi ve ülkeyi yönetecek ittifak olarak asla kabul etmiyoruz. Kendisine ne dediyseniz, neler söylediyseniz, bunlar Erdoğan’ı bağlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlamaz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu açıklamalarında “Yangınlardan canımız yanarken, sığınmacı konusuna yeniden değinmekten hicap duyuyorum ama ülkemizin bekasının söz konusu olduğu meseleleri de konuşmak zorundayız. Afgan sığınmacı seli devam ediyor ve yeni gelişmeler yaşanıyor. Bilginize arz ederim sevgili halkım…” dedi.
CHP lideri devamında ise şunları paylaştı:
“ABD Afganistan’da kendisine hizmet etmiş, Taliban’ın düşman olarak gördüğü 19.000 Afgan’ı ve aile üyelerini (toplamda 53.000 kişi) ülkesine almaya karar verdi. 1 milyona yakın destekçisine de hedef ülke olarak İran üzerinden Türkiye’yi gösterdi. Bunlar Taliban’dan kaçan gençler.
Öncelikle şu aşikardır ki; Erdoğan son yaptığı görüşmede ülkemize bu Afgan sığınmacıları kabul etmiştir. Toplantıya devlet mekanizmalarının dışından, Kavakçı ailesinden getirilen genç tercümanın sebebi de belli olmuştur. Erdoğan bunun duyulmasını engellemek için bunu yapmıştır.
ABD’ye sesleniyorum: Erdoğan ile yaptığınız bu anlaşmaları, geleceğin iktidar üyesi ve ülkeyi yönetecek ittifak olarak asla kabul etmiyoruz. Kendisine ne dediyseniz, neler söylediyseniz, bunlar Erdoğan’ı bağlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlamaz.
Sana gelince Erdoğan, sınırların neden kevgire dönmesine izin verdiğin, askere polise neden müdahale ettirmediğin artık ortadadır. Tek başına ülkeni yeniden korkunç bir ateşe atmak istiyorsun. Mahallelerimizi satmaya devam mı etmek istiyorsun; seçime gel, halktan onayını al.
Sevgili halkım; yangınlarla olan mücadelemiz sürerken, bu meseleye yeniden değinmek zorunda kaldım, gerçekten çok üzgünüm. Beka sorunumuz haline gelen bu meselenin de örtbas edilmesine izin veremem. Söz veriyorum bu sorunu biz çözeceğiz.”