Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yeniden aday gösterdiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk televizyonunda yayınlanan “Seçime Doğru” programında gazeteciler Sena Alkan, Fevzi Çakır ve Faruk Aksoy’un sorularını yanıtladı.
‘ÖYLE ANLAŞILIYOR Kİ SEÇİM SONU BİRTAKIM GELİŞMELER OLACAK’
31 Mart’ta seçimi kazandıktan sonra üçüncü dönem için aday olmama kararını prensip olarak söylediğini belirten Mansur Yavaş, “Ben iki dönemin yeterli olduğunu söylüyorum. Gelişmiş ülkelerde bu var, uygulanıyor. İkinci dönemi bir tamamlayalım ya da kazanalım. Kazanacağımızdan şüphem yok. Beni yarın hayatı nereye sürükler siyasette? Öyle anlaşılıyor ki seçim sonu birtakım gelişmeler olacak. Kendi adıma ileriye yönelik olarak bir hesap yaparak bu sözü açıkçası söylemedim” diye konuştu.
‘AKŞENER’İN 1 GÜN ÖNCE BENİ ARAMASI LAZIMDI’
Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde İYİ Parti Meral Akşener’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve kendisine yönelik “Cumhurbaşkanı adayı olun” çağrısı sorulan Yavaş, “Ben kırgın falan değilim. ‘Aday olmadı’ diye ben suçlanıyorum. Gerçekten aday olmamı istiyorsanız, ‘Hadi çık gel aday ol’ demekle olmaz, başka partide kaydım var. 1 gün önce beni arayıp ‘Teklif getireceğim, böyle bir şey düşünür müsünüz?’ demesi lazımdı” yanıtını verdi.
‘İNŞALLAH MAYIS AYINDA YAPACAĞIMIZ GÖRÜŞMEDE KAMUOYUNUN BİLMEDİĞİ KONULARI BİR KEZ KONUŞURUM’
Altılı Masa’nın karar alması halinde aday olacağını söylediğini hatırlatan Mansur Yavaş, “Bu süreçte adaylığımla ilgili her yerde şunu söyledim, ‘Altılı Masa aday gösterirse aday olurum’. Zaten söyledim oybirliği olsaydı olurdum. Kazanacağımı düşünüyorum. Daha fazla konuşmak istemiyorum. Mahalli seçim ortamındayız. İnşallah mayıs ayında yapacağımız görüşmede kamuoyunun bilmediği konuları bir kez konuşurum, bir daha konuşmam” dedi.
İttifak yapmama kararı sonrası İYİ Parti’deki ayrılıklar için Akşener’in “Partimize operasyon yapılıyor” sözlerini eleştiren Yavaş, “İYİ Parti seçmeni 23 ilçe ‘Mansur Yavaş’la beraber girelim’ demiş. Bu görüş kabul olmayınca zaten büyük çoğunluğu istifa etti. Milletvekili, il başkanı istifa etti. İlçe başkanlarının hemen hemen hepsi istifa etti. Operasyon denilecek bir hal yok, biz ‘istifa edin’ demedik. Beraber çalışıldı. Başarı varsa da beraber oldu” ifadelerini kullandı.
‘DENİZLİ VE BALIKESİR’İ KAZANSAYDINIZ, CHP DE SİZE KAZANDIRMIŞ OLACAKTI’
“Biz mümkün olduğunca tartışmalara girmiyoruz. Ben 31 Mart akşamına kadar Millet İttifakı’nın belediye başkanı olarak görüyorum kendimi” diyen Yavaş, “Biz CHP’ye belediye başkanı seçtirmek için mi bir araya geldik söylemi doğru değil. Balıkesir, Denizli’yi kazanmış olsaydınız CHP de size kazandırmış olacaktı. Müşterek muhalif bir tutum vardı ortada” şeklinde konuştu.
‘ZİRVEDE BIRAKMAK LAZIM’
Mansur Yavaş’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Bir söz vardır ‘zirvede bırakmak lazım’. Kötü olmadan bırakmak lazım. Beypazarı’nda da ikinci dönem oylarımı artırarak söylemiştim, ‘Bir daha aday olmayacağım’ diye. Ben iki dönemin yeterli olduğunu söylüyorum. Gelişmiş ülkelerde bu var, uygulanıyor. İkinci dönem de güzel örnekler verip, Beypazarı’nda da yerel kalkınma usulü olarak başarılı olmuştum. Orada 1000’in üzerinde belediye başkanlarını gezdirdim. Valilere, kaymakamlara gösterdik. Onlar da kendi ilçelerinde uygulamak istediler. Hatta yurt dışında araştırma konusu oldu. Yerel kaynaklarla daha çok oldu. Dolayısıyla burada da yerel yönetimlerde Mansur Yavaş örneği olursa mutlu olacağım.”
‘PARTİZANLIK YAPMIYORUM’
“Ankara’da olması gerekeni yapıyorum. Seçildikten sonra rozeti çıkarıyorsunuz. 5 yıl boyunca karşı tarafı hiçbir şey olmuyor. Partizanlık yapmıyorum. Mahalle, köye, ilçeye giderken ‘Buradan ne kadar oy çıkmış’ diye bakmıyorum. Prensibim şu oldu, bir yerde su yoksa oraya su götürmek. Bir köyde kanalizasyon akıyorsa, onun yanında çocuklar oynuyorsa, salgın ihtimali varsa, burada kimin nereye oy verdiğinin hiç önemi yok. Vatandaş tarafından bu anlayış kabul gördü. Siyasi bir nedenle kendilerine yaklaşmadığımı gördüler.”
‘KENT KONSEYİ KURULDU, KATILIMCILIK ANLAYIŞI GELİŞTİ’
“İlk defa kent konseyi Ankara’da kuruldu. Katılımcılık kültürü gelişti. Türkiye dışından ödüller de aldı. 1800 bileşeni var. Ankara üzerinde fikri olan her görüşten insan var. Sadece bizi destekleyenler değil. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları var.”
‘FOTOĞRAFIMI ASMALARINI YASAKLADIM’
“Meclis toplantısını ilk gün canlı vererek başladık. Sonuna kadar hep canlı yayınlandı. Daha sonra ihalelerin canlı yayın verilmesi talimatını verdim. Daha sonra çakarları söktük. Benim fotoğrafımı asmalarını yasakladım. Ankara’da 5 yıl boyunca hiçbir yerde benim fotoğrafımı görmediler. Sadece bir minibüs, bir şoför ve tek korumayla halk gördü, kabullendi. Olması gereken buydu.
İkinci dönemi bir tamamlayalım ya da kazanalım. Kazanacağımızdan şüphem yok. Beni yarın hayatı nereye sürükler siyasette? Öyle anlaşılıyor ki seçim sonu birtakım gelişmeler olacak. Kendi adıma ileriye yönelik olarak bir hesap yaparak bu sözü açıkçası söylemedim.”
‘DEVLET BANKALARI İSTANBUL’A GİDERSE ANKARA KÖY OLUR’
“Biz Ankara’yı Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği, dünya başkentleriyle yarışır bir kent yapmak istiyoruz. Bütün banka genel müdürlükleri İstanbul’a giderse, Merkez Bankası İstanbul’a giderse Ankara köy olur. Ben buna iktidara mensup belediyelerden hiç itiraz duymadım.”
‘MERKEZ BANKASI İÇİN DAVA AÇTIM, KANUNA AYKIRI OLARAK REDDİLDİ’
“Merkez Bankası Kanunu’na göre ‘Merkez Bankası Ankara’da toplanır’ der. Ben bunu polemik konusu yapmadan dava konusu yaptım. ‘İstanbul’a gidemez’ dedim. Dava red olundu. Ret sebebi ‘Ankara Büyükşehir’in bu konuda hukuki yararı yoktur’ dendi. Ankara Belediyesi’ne hukuki yarar açısından direkt gelir geliyor. Bunu hiçbir zaman vatandaşla paylaşmadım. Ben muhalefetimi yasal yollara giderek yapıyorum. Ankara’nın içi neden boşalıyor? Bunu kendilerinin anlatması lazım. Yoksa Ankara durup dururken köy olmaz.”
‘ASKİ’NİN GELİRLERİ GİDERLERİNİ KARŞILAMIYOR’
“5 yılda neler yaptığımızın hepsi mansuryavasneyapti.com’da var. Aynı zamanda bütün harcamalarımızı kuruşu kuruşuna yayınlıyoruz. Bu konuda kalem kalem şeffafız. Kuruşu kuruşuna hesabını veriyorum. ‘Hepiniz verin bu hesabı’ diyorum. Bütün yaptığımız çalışmaları orada görebilirler.
Gelirlerimizin birçoğu İller Bankası payı, vergi payları olduğu için 2019’dan beri müthiş şekilde ekonomik sıkıntı var. Bir de mal ve hizmetlerde rakamlarımız düşük. En kaliteli hizmeti en ucuza vermek istiyorsun. ASKİ gelirleri düşmüş. 1.6 dolara sattılar suyu. Mustafa Tuna 1 dolara düşürdü, şu anda 0.70 cent su paramız. Bunlar düşerken, maliyetler ne oldu? İşçiliğe, mazota, elektriğe gelen zam ne oldu? ASKİ’nin gelirleri giderlerini karşılamıyor.
Hayali hiçbir projeye para ayırmadık. Fitch raporuna göre kredibilitesi en yüksek belediye Ankara Büyükşehir Belediyesi. ASKİ 1.170 milyon lira ödememiz gereken para. 200 milyon lira civarında İller Bankası payı geliyor. Bu kimden çıkacak? Sonuçta yine vatandaştan çıkacak. Yüzde 50 indirdiğiniz zaman ASKİ’yi kapatacaksınız. Personel gideri, elektrik gideri, arıtma tesisi giderleri. Yüzde 50’ye indirdiğinizde otomatikman ASKİ batıyor. Doğal gazı, elektriği indirin diyorum. Sayıştay denetim raporlarında maliyetin altına satılması da yasak. Daha önce yüzde 50 indirim kararı aldılar. O da mahkeme tarafından iptal edildi. Ayrıca AYM kararları var. Sözümü tuttum. 8 Nisan’da göreve başladım. Belediye Meclisine önerge verdim, suyu köylerde düşürün diye. Fakat bir kanun çıktı. ‘Siz maliyetin altında bunu veremezsiniz’ diye. Bu karar uygulanamadı.”
‘BİLLBOARDLAR İÇİN AÇILAN DAVALARIN ÇOĞUNU KAZANDIK’
“Kira gelirlerimiz var. 10 yıl kiraya çıkma meclisin yetkisinde. Meclis bu yetkiyi bize vermiyor. Billboardlar belediyenin altın yumurtlayan tavuğu iken o dönem özelleştirilmiş. Billboardları alacağım diye gelir gelmez el attım. Mahkemelerin çoğunu kazandık. Tehiri icra kararı alıyorlar. Bu karar kapalı gayrimenkuller hakkında verilir. Alabildiğimiz 500-600 tane var. Tamamını alsak elde edeceğimiz geliri siz düşünün. En fazla gayrimenkullerden kaynak üretilir bir de tasarruf edersiniz. Gökçek döneminde firma 80 liraya aldığı ihaleyi, bizim dönemimizde açık ihaleyle 20 lira ile aldı.”
‘ANKARA’DAKİ MUSLUK SUYU İÇİLEBİLİR’
“Şu anda suyumuz içilebilir. Ankara’nın suyu kötü olacak, bunu Sağlık Bakanlığı denetleyecek, olumlu rapor vermesi mümkün müdür? Ankara genelinde 1273 yerden su numuneleri alınıyor. Günlük olarak ASKİ sitesinden yayınlanıyor. Bu noktalardan birinde problem olursa hemen haber veriliyor ve o problem düzeltiliyor. 2023’te 11 bin 300 adet su, atık su, toprak olmak üzere numunede 243 bin 578 parametre analiz edilmiş, yani hiçbir problem yok. Suda tereddüt edecek hiçbir şey yok. Ankara’da 300 kilometreye yakın asbestli boruyu değiştirdik. ASKİ’nin yatırımları eski döneme göre iki misli artmış ama yarı fiyatına yapılmış.”
‘HAVALİMANI METROSUNU İSTEDİK VERMEDİLER’
“Biz geldiğimizde hiçbir metro projesi yoktu. İstanbul’daki gibi devam eden veya projesi olup da başlayacak olan metro yok. Eski yönetim Ulaştırma Bakanlığı’na devretmiş. Havaalanı Metrosu’nu istedik. Biz projemiz Siteler üzerinden götürüp, Çubuk’a kadar uzatmak, Akyurt Sanayi Sitesi’ne kadardı. ‘Siz karışmayın biz yapacağız’ dediler.”
‘İHALEYE GİREN 3 FİRMA TEKLİF VERMEDİ, TEK FİRMADAN TEKLİF GELDİ, İPTAL ETTİM’
“Dikimevi-Mamak arasını bize verdiler. Projesini yaptık. Sondaj yapılıyor. Sonuç itibariyle Mamak metro projesini bitirdik. Bakanlık projeyi önerdi. Sayın Cumhurbaşkanı’na durumu arz ettim. Ocak ayında ihale ettim. Polemik olmasın diye konuşmuyorum. Meşhur firmalar girdi. 3 firma teklif vermedi. Teklif veren firma da 600 milyon Euro fazla rakam verdi. Şu ana kadar temelini atmış olacaktık. Maliyetten fazlaydı gelen teklif. İptal ettik. Şimdi Avrupa Yatırım Bankası usullerine göre ihale yapılıyor. Nisan’ın sonunda yeniden ihale edilecek. Kredisi hazır, hemen başlayacağız. Ocak ayında ihaleye çıktık, kredisi vardı ama Ankara halkının parasını kimseye yedirecek halimiz yoktu. İkna olmadım. Firmalar birbiriyle yarışırken 3 firmanın teklif vermemesi normal midir?”
‘İSTANBUL’DA METRO YARIŞTIRIYORLAR, ANKARA CEZALI’
“8 Nisan’da görevi devraldım. 28 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi oldu. Sayın Mustafa Tuna’ya devredilirken bilet ücreti üzerinden yapılacakmış. Sonra kanunu değiştirdiler. AYM bunu iptal etti, yeniden kanun çıkarıldı. 5.75 milyar Ankara halkının cebinden alındı. Çayyolu Metro borcunu ben ödedim. Şimdi Keçiören’den gelen metro için ayrı para kesmeye başladılar. Ulaştırma Bakanı’na ‘Sayın bakanım bu işi biz yapalım, siz yapacaksınız bizden 5 yılda keseceksiniz. Biz krediyi 8-10-15-20 yıl vadelerle alıyoruz. Havaalanın metrosunu ben yapayım’ diye yazı yazdım. Vermediler. Kendileri de yapmadı.
İstanbul’da metro yarıştırıyorlar, Ankara cezalı. Baktık proje yok, bunun üzerine Koru’dan Yaşamkent’e ve Bağlıca’ya olacak şekilde projeyi yaptırdık, Ulaştırma Bakanlığı’na gönderdik. Keçiören’den Ovacık’a kadar projesi yapıldı. Kızılay-Dikmen-Turan Güneş’e giden yeni hattın projesi yapıldı. Sadece Bağlıca’dan Eryaman’a olan projesini yeni yaptık. Onaylanır gelir, finans da uygun olursa bunlara gireriz. Ulaştırma Bakanlığı neden yapmıyor havaalanı metrosunu? Nasıl olsa parayı benden alıyorlar. Finans bulmanız yetmiyor. Cumhurbaşkanlığının onaylaması gerekiyor, Hazine’nin kullanmasına onay verilmesi gerekiyor. Ayrıca meclisten onay gerekiyor.”
‘HALA MİLLET İTTİFAKI’NIN BAŞKANIYIM’
“Biz mümkün olduğunca tartışmalara girmiyoruz. Ben 31 Mart akşamına kadar Millet İttifakı’nın başkanı olarak görüyorum kendimi. Biz CHP’ye belediye başkanı seçtirmek için mi bir araya geldik söylemi doğru değil. Balıkesir, Denizli’yi kazanmış olsaydınız CHP de size kazandırmış olacaktı. Müşterek muhalif bir tutum vardı ortada.”
‘BELEDİYEDEN BİR TANE RANTLI İŞ VERİLMEDİ 5 YILDIR’
Bizim büyükşehirden bir tane rantlı iş verilmedi 5 yıldır. AK Parti, İYİ Parti, CHP grubuna teşekkür ediyorum. Belediyecilik anlayışını değiştirdiğime inanıyorum. Sokak röportajlarında ‘Mansur’a oy vereceğim’ diyorlar. Ankara halkı yeni belediyecilik anlayışı gördü ve bu tuttu. Ankara halkı bu tavrını değiştirmeyecektir. Kente huzur ve bereket getiren bir belediye başkanı var.
‘CUMHURBAŞKANI ADAYI OLSAYDIM KAZANIRDIM’
(Genel seçimlerden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Cumhurbaşkanı adayı ol” çağrısı) “Ben kırgın falan değilim. ‘Aday olmadı’ diye ben suçlanıyorum. Ben bunu artık en son Ulus’taki halde basın sorduğu zaman cevapladım. Gerçekten aday olmamı istiyorsanız, ‘Hadi çık gel aday ol’ demekle olmaz, başka partide kaydım var. Sayın Davutoğlu da söylemiş ‘Sayın Yavaş’ın aday olmasını düşünüyorsanız ben getireyim masaya’ demiş. 1 gün önce beni arayıp ‘Teklif getireceğim, böyle bir şey düşünür müsünüz?’ demesi lazımdı.
Bu süreçte adaylığımla ilgili her yerde şunu söyledim, ‘Altılı Masa aday gösterirse aday olurum’. Herkes ‘korkak’ vs. diyordu. Ümit Özdağ da aday olmamı istiyordu. Aday olmalı mıydım hemen? Ankette kim çıkıyorsa bakılırdı. ‘Aday ol’ dense aday olmayacaktım. Ben zaten söyledim oybirliği olsaydı olurdum. Kazanacağımı düşünüyorum. Daha fazla konuşmak istemiyorum. Mahalli seçim ortamındayız. İnşallah mayıs ayında yapacağımız görüşmede kamuoyunun bilmediği konuları bir kez konuşurum, bir daha konuşmam. Biz Ankara’da yaşayan ödediği vergilerden oy alıyoruz.”
‘OPERASYON DENECEK BİR DURUM YOK, BİZ İSTİFA EDİN DEMEDİK’
“İYİ Parti seçmeni 23 ilçe ‘Mansur Yavaş’la beraber girelim’ demiş. Bu görüş kabul olmayınca zaten büyük çoğunluğu istifa etti. Milletvekili, il başkanı istifa etti. İlçe başkanlarının hemen hemen hepsi istifa etti. Birlikte çalışıyoruz şu anda. Operasyon denilecek bir hal yok, biz ‘istifa edin’ demedik. Ankara’da herkes birbirini tanır, bilirler. Benden memnunlar açıkçası. Onların benden şikayet edecekleri pozisyon yok. Beraber çalışıldı. Başarı varsa da beraber oldu.”
‘CHP’NİN ADAYIYIM, SEÇİLDİKTEN SONRA HERKSİN BAŞKANIYIM’
“Bütün afişlerde CHP logosu var. Biz CHP’nin belediye başkanı adayıyız. Seçildikten sonra herkesin başkanıyız. Bugüne kadar hiçbir muhtardan, ilçeden ‘siz bizi ayırıyorsunuz’ diye şikayet gelmedi. Kırsal kalkınma desteklerinde hiçbirisini ayırmadık. Belediye meclisinde ‘Arkadaşlar Ankara halkı beni seçti, sizi de ilçeler seçti. Ben size saygı duyuyorum, siz de saygı duyacaksınız. Hangi ilçe belediye başkanı bana proje getirirse Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak ben yapacağım’ dedim. Hiçbirisi gelmedi. Belediye başkanlarından iki, üçü hariç odamı gören olmadı. Beni yok sayarak komisyona önerge verildi. ‘Biz seni tanımıyoruz, burada çoğunluğumuz var biz yönetiyoruz’a getirdiler. ‘Benim ikinci ve son dönemim. Bu seçimi kazanıyorum. Elimi tutarsanız siz kazanırsınız’ dedim.”
‘MUHTARA ‘BELEDİYEYE GİTMEK YASAK’ DEMİŞLER, PARTİLERİNİ İLÇELERİNDEN ÇOK SEVİYORLAR’
“Ayaş Belediye Başkanı rahmetli oldu. Cenazesine gittik, orada bir muhtarla karşılaştık. Gençlikten tanıdığım arkadaştı. Belediye başkanına ‘Başkanım Ayaş’ın sorunu var Mansur Abi’ye gidelim, tanışırız’ demiş. O da ‘Yasak gitmemiz’ demiş. Bunlar partilerini ilçelerinden çok seviyorlar. Her şey parti için bunların mantığı. Bana elimden tutan belediye başkanı lazım ki, belediye meclisinden çoğunluğu alayım.”
‘ŞİMDİ BEN DE ‘KAYBEDERSEM HİZBULLAHÇILAR SAYAÇ OKUYACAK’ MI DİYEYİM?’
“Geçen seçimde ‘PKK’lılar sayaç okuyacak DHKP/C’liler faturalar getirecek’ diyordular. Şimdi elleri yüzlerine bulaştı. Bu laf kendi alınlarına yapıştı. Kazara böyle bir şey olsa herhalde tefe koyarlardı. Siyaseten kendi düzenlerinin devam etmesi için karalama yapıyorlar. Şimdi yapamıyorlar, DEM Partisi Ankara için aday çıkardı. 14 Mayıs seçimlerinde il il gezdim, PKK ve HÜDA PAR karşıtlığımı net şekilde söyledim.
Şimdi Cumhur İttifakı’nda ülkenin birliğini çok savunmayan, bayrağı ile İstiklal Marşı ile problemi olan HÜDA PAR var. HÜDA PAR Ankara’da aday çıkarmadı. Şimdi ben ‘Ben kaybedersem Hizbullahçılar Ankara’da sayaç mı okuyacak’ diyeyim? Ben seçimden sonra belediyeye gelen herkesi eşit bir şekilde yararlandırmak anayasal hakkım.”
’25 MİLYARLIK MALI KİRAYA VERİYORSUNUZ, MAHKEME 50 BİN LİRA TEMİNATLA TAHLİYE ETMEMİZİ DURDURDU’
“Ankapark’ta 2019 seçimlerinden önce bir televizyon görüntüsüyle yıpranan dinazorların görüntülerini yayınlamışlardı. Bunların çürümesi o tarihte başladı. Sonra belediye başkanı olduktan sonra benden kent içerisinde yönlendirme tabelaları istedi firma, yardımcı oldum. Ziyaretçi getirmek istediler, hepsine yardımcı olduk. Ben şimdi proje ne kadar yanlış olsa da orada benim de paramın olduğunu biliyorum. Buranın çürümesine razı olmam. Daha sonra iflas etti. Yatırım yanlıştı.
İflas etmeden önce belli bir parayı ödemeleri için tarih vardı. Süre bitince ‘Ver bize’ dedik. Bize karşı dava açıldı. Biz de tahliye davası açtık. Mahkeme 50 bin lira karşı tedbir kararı verdi. 25 milyarlık malı birisine kiraya veriyorsunuz mahkeme sadece 50 bin lira teminatla bizim tahliye etmemizi durdurdu.”
‘ANKAPARK İÇİN CUMHURBAŞKANI VE MURAT KURUM’LA GÖRÜŞTÜM’
“Zaman geçti, hırsızlıklar olmaya başladı. Güvenlikçilerin de parasını veremiyorlardı. Biz de içeriye giremiyorduk. Bunun üzerine hırsızlık olduğunu duyunca dışında gezmeye başladı ekiplerimiz. 10-20 kez hırsızlık yapıldı, yakalandılar. Kablo çalıyorlardı. ‘Sayın hakim burası çürüyor, tedbiri kaldırın’ dedik. Sayın Cumhurbaşkanı’na çıktım. Havaalanında mektup, bilgi notu verdim. Arkasından Sayın Murat Kurum’a çıktım. Kurum’a da ‘Burası çürüyor’ dedim. Bir an evvel bunu kurtaralım. Ben karşı tarafı tanımıyorum ki. Bunlar Çin’den malı getiren adamların firmasına kiraya verdiler. Sayın Bakan da sessiz kaldı.”
‘ANKAPARK BASKIN TEHLİKESİ OLAN BİR ALAN’
“En son bekçilerin parası ödenmeyince iflas kararı verildi. Mahkemeyi de kazandık. Hakim tedbirin devamına karar verdi. Hukukta böyle bir yol yok. Davayı ben kazandıysam tedbirin kalkması lazım. Biz size istediğiniz parayı yatıralım, öngördüğünüz teminatı yatıralım lehimize tedbir verin dedik. İflas edince el koyduk. Gittik, kablo falan kalmamış orada. Kabloların hepsini yeniledik. Ayrı ayrı abonelik yaptık. Havuzlar çürümüş.
Havuzlar yenilendi. Bu ayın sonuna doğru ücretsiz şekilde halka açıyoruz. Bu arada jeneratörle çalışılan küçük oyuncaklar çalışıyor. Giriş çıkış bedava olacak. DSİ raporuna göre baskın tehlikesi olan bir alan. Ankapark’ın altından 3 tane dere geçiyor. Ben alan olarak açacağım ama biri gelir ‘ben çalıştıracağım’ derse kiraya vereceğim. 1200 personele ihtiyaç var. Hiçbir parkta ticari şeyim yok. “