AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında bildiri yayımlandı.
MGK’nın ardından yayımlanan bildiride, “Türkiye’nin inşa ettiği sağlam altyapı üzerinde, hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiştir” denildi.
“MGK ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ”
MGK bildirisi, hükümet kararlarının devlet politikası kabul edildiği iddiaları nedeniyle tartışmalara neden oldu.
Korkusuz yazarı Can Ataklı, ekonomik konuların Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisine girmesini değerlendirdiği bugünkü yazısında, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşünceleriyle ilgili fikirlerini paylaştı.
“Milli Güvenlik Kurulu 27 Mayıs anayasasının getirdiği bir kurul. Aslında tamamen iyi niyetle kurulmuş, ülkenin en yüksek ulusal güvenlik kurulu olarak oluşturulmuştu. Ancak geçen yıllarda siyasilerin beceriksizliği ve çapsızlığı nedeniyle kurul sanki askerlerin sivil siyasi otoriteye talimatlar verdiği bir yer haline geldi. Vatandaş da Milli Güvenlik Kurulu’nu çok önemserdi. Medyanın katkısı vardı elbette, hükümetleri Milli Güvenlik Kurulu’nda hesap verir gibi gösterirdi her seferinde. AKP iktidarı doğru bir iş yaptı ve MGK’yı gerçek yerine oturttu” diyen Ataklı, “MGK hayli zamandır kamuoyunda da önemini ve özelliğini kaybetmiş durumda” kanaatini ifade etti.
“Erdoğan da zaten artık bu kurulu ciddiye almıyor. Türkiye’nin en önemli ulusal güvenlik konuları bu kurulda görüşülmüyor, Erdoğan’ın saraydaki adamları tarafından alınıyor birçok ulusal güvenlik kararı, ara sıra da Erdoğan ilgili komutanları saraya çağırıp talimatlarını veriyor. MGK toplantıları da artık prosedür gereği yapılıyor” diyen Ataklı, ekonominin MGK bildirisine girmesindeki amacın şu olduğunu ileri sürdü:
“Erdoğan kamuoyunun büyük bölümünün her ne olursa olsun askere güvendiğini ve inandığını biliyor. Askerin arkasında olduğunu, askerlerin de yarattığı ekonomik sistemi benimsediğini göstermeye çalışıyor.
Israrla söylediği ve dayattığı ekonomik sistemin ancak çok sert ve otoriter bir yönetimle sağlanabilir. Bu konuda sadece polis gücü yetmez. Askeri de işin içine katması gerek. Yarın bir gün gün OHAL ilanı gerekirse askeri de kararlarını uygulatmak için kullanacaktır.”