İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından düzenlenecek olan olağanüstü kurultayda genel başkanlığına aday olmayacağını açıklamıştı. İYİ Parti liderinin paylaşımını alıntılayan Müsavat Dervişoğlu ise “27 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan seçimli olağanüstü kurultayda genel başkanlığa aday olacağımı kamuoyunun bilgi ve takdirlerine arz eder, saygılar sunarım” sözleriyle adaylığını duyurmuştu.
Parti genel merkezinde bugün açıklama yapan Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e teşekkür ederek sözlerine başladı ve “Bizler, Sayın Akşener’in siyasi önderliğinde İYİ Partiyi kuran; iktidarın iktidar olmaya, muhalefetin de muhalefette kalmaya alıştığı bir dönemde, dayatılan tek adam rejimine rağmen, Türk milletinin önüne iktidara alternatif olacak bir seçeneği ortaya koyan bir siyasi hareketin temsilcileriyiz” dedi.
“ADALET VE KALKINMA HÜKÜMETİNE KARŞIYIZ”
AKP’yi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştiren Dervişoğlu, “Tek adam rejimine, nepotizme, torpile, yargının siyasallaşmasına, antidemokratik her türlü uygulamaya, toplumsal baskıya, yolsuzluğa, yasaklara ve her türlü kayırmacılığa karşıyız. Ve tüm bunları içinde barındıran Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine karşıyız” dedi.
“İYİ Parti’yi ve Türk milliyetçilerinin devlet yönetme ihtimalini kaderine terk etmemiz ya da partimizin dışındaki iradelere teslim etmemiz asla mümkün değildir” diyen Dervişoğlu “Bizler bu partinin kurucu iradesiyiz ve herkes iyi bilsin ki, iktidar olmaya ve devlet yönetmeye talibiz” ifadelerini kullandı. Dervişoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“MİLLİYETÇİYİZ, DEMOKRATIZ, KALKINMACIYIZ”
“Kurulduğu günden itibaren, televizyonlarda ve sosyal medyada partimize konum ve ideoloji izafe etmeye çalışanlar, bize rağmen bizi anlatanlar, ve partimizi her gün gıyabında yargılayanlar şunu çok iyi bilsinler ki İYİ Parti’nin siyasi pozisyonu son derece açık ve nettir. Milliyetçiyiz, demokratız, kalkınmacıyız… Makulüz, kapsayıcıyız, milletin merkeziyiz… İYİ Parti, Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak, güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi, kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü esas alan, demokratik, sosyal ve laik bir devleti savunur.”
“PARTİMİZ HAREKETİMİZE BİR ‘SON KULLANMA TARİHİ’ BELİRLEME HEVESİNDE OLANLARIN HEVESİNİ KURSAĞINDA BIRAKACAK”
Tek adam rejiminin keyfi ve baskıcı kararları altında ezilen bir ülke değil, özgürlükçü ve demokratik bir memleket tasavvur ediyoruz. Adaletin askıya alındığı ve üstünlerin hukukunun geçerli olduğu değil, adaletle yönetilen ve hukukun üstünlüğünü esas alan bir Türkiye hayal ediyoruz. İYİ Parti’deki kurultay süreciyle birlikte partimizin merkezden kopacağı, belirli bir ideolojik kalıbın içine girerek radikalleşeceğine dair mesnetsiz yorumların ve açıklamaların tamamını reddediyoruz. İYİ parti milliyetçi aynı zamanda demokrat, aynı zamanda kalkınmacı umdeleriyle Atatürk’ün kurduğu milli devletin temel ilkelerine bağlı bir siyasi parti olarak merkezin ta kendisidir. Partimiz, medyada her fırsatta çıkıp siyasi hareketimize bir “son kullanma tarihi” belirleme hevesinde olanların, heveslerini kursaklarında bırakacak, gerilim ve kutuplaştırma politikaları ile ayrıştırılmaya çalışılan milletimizi, yeni bir kalkınma ülküsüne taşıma kararlılığını sonuna kadar sürdürecektir.”
“UCUBE TEK ADAM REJİMİ VE CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ”
“Türkiye’yi uzun yıllardır içinde bulunduğu ekonomik çöküşe, bürokratik ve demografik krize sürükleyen bu ucube tek adam rejimi ve onun anayasal çerçevesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kişinin aklına, ideallerine ve heveslerine terk edilemez. Türk Milleti’nin iradesi birden büyüktür. Bağımsızlığını, bedelini ödemek suretiyle kazanmış bir milletin kaderi, bir faninin şahsi ihtiraslarına kurban edilemez ve edilmeyecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iş ve eylemlerine, milletvekillerinden daha fazla dahil olan bir cumhurbaşkanı, yargıçlardan daha çok yargı dağıtma gayretinde olan bir devlet başkanı, millet ‘adalet’ dedikçe adaleti askıya alan, Millet ‘hukukun üstünlüğü’ dedikçe, üstünlerin hukukunu esas alan bir sistem Türkiye’ye demokrasi, adalet, huzur ve refah getiremez. Tek adam rejimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi artık, Türk milleti için atılması gereken bir yük, aşılması gereken bir engel, adeta sona ermesi gereken bir kabus haline gelmiştir.”
“ADALET VE KALKINMA HÜKÜMETİNE KARŞIYIZ”
“Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri milletimizin evlatlarına kaliteli bir eğitim ile parlak bir gelecek vermek yerine cehaleti örgütlemek ile meşgul olmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri refah ve zenginliği üretip hakça paylaştırmak yerine, yoksulluğu ve fukaralığı yönetmekle meşgul olmuştur. Bilhassa tek adam rejiminin tahkiminden itibaren vatandaşlarımız sosyal yardımlara mecbur ve muhtaç edilmiş, siyaset ise yukarıdan aşağıya doğru tanzim edilirken, para ilişkileriyle de dizayn edilmiştir. Elbette ki tek adam rejimine, nepotizme, torpile, yargının siyasallaşmasına, antidemokratik her türlü uygulamaya, toplumsal baskıya, yolsuzluğa, yasaklara ve her türlü kayırmacılığa karşıyız. Ve tüm bunları içinde barındıran Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine karşıyız.”
“İYİ PARTİ’NİN KENDİ İRADESİNİN ÜZERİNDE BİR İRADE YOKTUR”
“Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in, parti tüzüğünün kendisine verdiği yetkiye dayanarak 27 Nisan 2024 tarihi olarak belirlediği olağanüstü kurultay kararı, yalnızca İYİ Parti’nin uhdesindedir ve sadece İYİ Partinin kurumsal kimliğini bağlar. Başka siyasi aktörlerin, başka siyasi partilerin İYİ Parti’nin olağanüstü kurultayına müdahil olma girişimleri siyasi etik ve nezakete uygun olmadığı gibi, İYİ Parti’nin cesur mensupları tarafından kabul edilebilir de değildir. Hiç kimse İYİ Partiye istikamet çizemez! Siyasi ikbalini partimizin dışındaki siyaset merkezlerinden gelecek kuvvete bağlayanlar şunu bilsinler ki; bu çatı altında İYİ Parti’nin kendi iradesinin üzerinde bir irade yoktur.
Bu noktadan itibaren, olağanüstü kurultayımızda iyi partimize yön tayin edecek ve istikamet çizecek tek bir irade vardır o da İYİ Parti’nin saygıdeğer üst kurul delegeleridir. Ben inanıyorum ki partimizi o ya da bu siyasi partinin, iktidarın yahut muhalefetin uydusu haline getirmeye çalışanlara karşı en güzel cevabı 27 Nisan akşamında yine İyi Parti’nin bizatihi kendisi verecektir.”
“BU KURULTAY YENİ YARALARIN AÇILMASINA DEĞİL, MEVCUT YARALARIN SARILMASINA VESİLE OLMALI”
“Birbirimizle hesaplaşmak yerine ülkemize ve partimize yön verecek bakış açıları geliştirmeliyiz. Bu kurultay, yeni yaraların açılmasına değil, mevcut yaraların sarılmasına vesile olmalıdır. Size söz veriyorum: Yaraları birbirimize sarılarak ve kucaklaşarak saracağız. Lütfen birbirimizi anlamaya çalışalım. Bu kurultay tarihi bir eşikte gerçekleşiyor. Bunun bilincinde olmalıyız. Cumhuriyetimizin 100.yılı doldu. Bu yüzyılın son çeyreğini, ne yazık ki cumhuriyetin anlam, değer ve kazanımlarını yeterince içselleştirememiş bir zihniyetin yönetiminde geçirdik. O nedenle, bu tarihi anı, kendimize ve dünyaya iyi anlatamadık. Eksiğimizi de, fazlamızı da yeterince tartışamadık, konuşamadık, değerlendiremedik. Yapacak çok işimiz, üstlenilecek çok sorumluluğumuz var. Allah omuzlarımıza güç versin! Kurultayımızın başta ülkemize ve milletimize, mensubu olmakla şeref duyduğumuz İYİ Partimize ve büyük ailemize hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor, değerli adaylarımıza başarılar diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.”