İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Burası güzel bir okulumuz, Yükseloğlu İmam Hatip Lisesi. Oyumuzu kullandık, İnşallah bugün Türkiye Cumhuriyetimizin demokrasisi adına sorunsuz geçmesini diliyoruz. Demokrasi mücadelemiz neredeyse 200 yıla yakın. 200 yıldır insanlar bireysel hak ve özgürlükleri için bu topraklarda mücadele ediyorlar. Bu yönde görevi olan insanlar var, hepsini selamladım az önce. Görevlerinde başarılar diliyorum. Mesele atılan her oyun doğru bir şekilde adresine ulaşmasını sağlamak.”
Bu seçim öncesi ne yazık ki arzu ettiğimiz dilde geçmedi. Bu dilin karşılığında insanlar umarız helalleşebilirler. Çünkü çok kötü iftiralarla ve ne yazık ki içi yalan dolu çok hususla karşı karşıya kaldık. Bazen ‘ne yapalım, bunlar seçim sathında yapılır’ diyorlar. Vallahi benim içimi yakıyor. Bu cümleyi asla kabul etmiyorum. Seçim sathı toplumun aynasıdır, insanların özünü ortaya çıkarır. Ben şu anda nasıl davranıyorsam, insanlara ‘oylarınız hayırlı olsun’ diyorsam sahada da aynısını söyledim. Bu bağlamda ben de keşke siyasiler olarak o toplumun talebine dönük dil kullanılsaydı. Yalanla, iftirayla insanlar aldatılmasaydı. Yarından itibaren bunlar konuşulacak, peşini bırakmayacağım. Çünkü söylenen şeyler ağır şeyler.
Buradan hangi mesaj çıkarsa çıksın, oy verenler vermeyenler hangi taraf olursa olsun ders çıkarılması gereken mesajlarla doludur. Mutlaka inceleyeceğiz, irdeleyeceğiz. Milletimizin geleceğine en faydalı işleri nasıl yapabiliriz diye mutlak irdeleyeceğiz. Her zaman olduğu gibi geleceğimize umutla bakacağız. Gençlerden bizden bunu talep edeceğiz. Aynı kararlılıkla, her zamanki gibi, yola çıktığımız ilk günkü kararlılıkla devam edeceğiz. Şunu söyleyeyim; tabii ki milletimiz hakkını helal etsin, bizimki de helal olsun. Bazı şeylerle tehdit edilsek de, süreç içerisinde bir tek kişinin kalbini kırmadan, yalnızca söylenen ağır şeylere yanıt vermekle yetindik. Benim ailem var, milletin ailesi var. Hep derim; “Allah’ım beni çocuklara mahcup etme.” Bu demokrasi gününün onlara uğurlu gelmesini diliyorum. İnanın çok pozitif bakıyorum bugünümüze ve yarınımıza. İstanbul’un fethini hep ‘Gönüllerin fethi’ diye kabul etmişimdir.
RUSYA MESAJI
(Rus televizyonunun sorusu üzerine) Türkiye Cumhuriyeti Devleti asırlardır bu topraklarda devlet geleneği olan bir devlettir. Geçmişine dönersek daha da uzun bir devlet geleneğine sahibiz. Asırlardır bu topraklarda yaşarken özenli bir dış politika izlemiştir. Son şiarımız, kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘yurtta barış, cihanda barış’ şiarıdır. Bunun en büyük paydaşlarından birinin Rusya olmasını isteriz. Bu bağlamda biz de Rusya başta olmak üzere, bütün komşularımızla gerçekten sorunsuz bir coğrafya var etmek isteriz. Bu bağlamda biz çatışmacı değil, uzlaşmacı bir politika izlemekte kararlı bir ekibiz.