CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 80’inci Genel Kurulu resepsiyonunda; “Bugün Türkiye yoğun bir şekilde anayasa tartışmalarının içinde tutulmaya çalışılıyor. Anayasa makro bir tartışmadır ve maalesef gündeme sis etkisi yapmaktadır. Anayasa tartışmalarının istihdam sorunlarını, üreticinin sorunlarını, krediye ulaşma sorununu, geçim sorununu, emeklilerin sorununu örtüp görünmez kılacak bir gündem etkisi yapmasına tamamen karşıyız” dedi. Bugün Türkiye’nin en yüksek iki tansiyonunun Sinan Ateş davası ve Ayhan Bora Kaplan soruşturması olduğuna dikkat çeken Özel, “Eğer hukuk devletine dönerseniz, kimsenin fısır fısır bugün bu salondaki herkesin arasında ‘Yahu ne oluyor? Nasıl okumak lazım’ sorusuna cevap aramayız” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TOBB’un 80’inci Genel Kurulu kapsamında düzenlenen resepsiyona katıldı. Resepsiyona ayrıca TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eski Başbakan Binali Yıldırım, YSK Başkanı Ahmet Yener, İYİ Parti Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri de katıldı.
Resepsiyonda konuşan Özel, şunları söyledi:
“31 Mart’tan önceki Türkiye’nin şartlarında tüm siyasi partilerin genel başkanları maalesef genel kurula aynı anda davet edilemiyorlardı. Bu noktaya nasıl geldik, onu tartışmak bugünün işi değil ama 31 Mart’ın mesajı normalleşmedir. Normalleşmenin gereği el sıkışmaktır. Son seçimlerin birinci partisinin genel başkanıyla ikinci partisinin genel başkanı ya da son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanıyla ana muhalefetin genel başkanının el sıkışmadığı, konuşmadığı bir süreci Türkiye geride bırakmalıdır.
“BU ÜLKEDE ASGARİ ÜCRET ALANLARI İÇİN ÇOK DÜŞÜK, VERENLER İÇİN ÇOK YÜKSEK”
Seçimlerde Türkiye’nin yüzde 65’inin, ekonominin yüzde 80’inin, toplanan verginin yüzde 87’sinin bulunduğu yerlerde yerel yönetimlerde sorumluluk almış başkanların genel başkanı olarak hem yerel yönetimlerle ilgili hem de ülkeyi yönetmekte olan iktidar partisiyle ilgili milletin beklentileri nelerse ona uygun şekilde hem müzakere etmek hem ana muhalefet sorumluluğuyla sorunları dile getirmek ve mücadele etmek bizim görevimiz. Bu ülkede asgari ücret alanları için çok düşük, verenler için çok yüksek. Bu ülkede döviz kuru ihracatçı için çok düşük, vatandaş için çok yüksek. Türkiye bugün dünyanın yoksul ve ucuz iş gücü ülkeleriyle düşük asgari ücretle mücadele edemez. Bu ülkeye yazıktır o yüzden açılışı ve hamleleri doğru yapmış olsak şu anda yüksek katma değerli üretim ve ihracatla alan için tatminkar, veren için de uygun maliyetli bir asgari ücretimiz olabilirdi.
Enflasyonist bir ekonomide TOBB’un son dönemdeki en büyük haklı uğraşlarından bir tanesi enflasyon muhasebesine itiraz olmuştur. Çünkü enflasyon muhasebesi mali tabloların düzeltilmesinden öte enflasyonun getirdiği yeni kıymeti kar gibi görüp vergileştirme sürecine girdiğinde büyük bir sıkıntı yaratacaktır.
“ANAYASA MAKRO BİR TARTIŞMADIR VE MAALESEF GÜNDEME SİS ETKİSİ YAPMAKTADIR”
Bugün Türkiye yoğun bir şekilde anayasa tartışmalarının içinde tutulmaya çalışılıyor. Anayasa makro bir tartışmadır ve maalesef gündeme sis etkisi yapmaktadır. Anayasa tartışmalarının istihdam sorunlarını, üreticinin sorunlarını, krediye ulaşma sorununu, geçim sorununu, emeklilerin sorununu örtüp görünmez kılacak bir gündem sisi, etkisi yapmasına tamamen karşıyız. Yeni anayasa yapılabilir mi şartlar olur ve olgunlaşırsa yapılır. Birinci şartı mevcut anayasaya tam uymaktır. Yeni bir elbise istemek için eskisine ne yaptığınıza bakarlar, size dikilmiş bir kıyafeti hiç giymediyseniz yenisini talep edemezsiniz ,yenisini de giyecekseniz sizin üstünüze yaparlar. Anayasalar mucizevi kıyafetlerdir, herkesin üzerine uyar onun için anayasa yapacaksak anayasayı her doğan için yapmak lazımdır. Her doğan için yapılan anayasa herkese uyar o zaman bunun için aşkın zamanlı bir metin yaratmak için, çok tartışmak çok paylaşmak ama ilk başta ilk düğmeyi iliklemek için mevcut anayasaya tam uymak lazımdır. Mevcut anayasaya uymanın bir ikincil kazanımı hukuk devletine dönüş olacaktır. Bugün Türkiye’nin en yüksek iki tansiyonundan bir tanesi Sinan Ateş davası bir diğeri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasıdır. Eğer hukuk devletine dönerseniz, kimsenin fısır fısır bugün bu salondaki herkesin arasında ‘Yahu ne oluyor? Nasıl okumak lazım’ sorusuna cevap aramayız. Hukuk devleti varsa hukukçular da vardır. Hepimiz adına gereğini yaparlar. Ben tüm hukukçulara yüksek yargının değerli başkanlarının varlığında tekrar hukuk devletine dönüş için kuvvetli bir anayasal bilinç, hukuka güven, hukukçuya güvenin sağlandığı bir Türkiye’de hep birlikte el sıkışmanın, hep birlikte kucaklaşmanın özlemini duyduğumuzu hatırlatıyor, Türkiye’nin en önemli kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinden bir tanesi olan TOBB’un 80’inci Genel Kurulunun, üyelerine ve hepimize fayda getirecek sonuçlar üretmesini temenni ediyorum.”
KAYNAK: ANKA