CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonel Başkanlık Kurulu toplantısına katılmak için ABD’ye gidiyor.
ABD’ye hareket öncesi İstanbul Havalimanı’nda gazetecilere açıklamalarda bulunan Özgür Özel, “Birazdan heyetimiz ile birlikte ABD’deki bir dizi toplantıya katılmak üzere Türkiye’den ayrılıyoruz. Ben Türkiye’de olmadığım için sayın Ensar Aytekin Genel Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir. Biraz önce kendisine resmi yazıyı da teslim ettik” ifadelerini kullandı.
27 Eylül’de ülkeye dönmeyi planladıklarını belirten Özel, “Ziyaretlerimizin en başında Birleşmiş Milletler toplantısına paralel olarak Sosyalist Enternasyonel’in toplantısını New York’ta yapıyoruz. Sosyalist Enternasyonel’de CHP’nin de içinde olduğu 77 üye ülke var ve bunlardan 36’sı Avrupa’daki ülkeler. Değişim Kurultayı’mızın son gününde Sosyalist Enternasyonel’in küresel ve yerel sorunlara ilerici çözümler üreten komitesiyle birlikte Ankara Deklarosyunu’nu hazırlamıştık. New York’taki toplantıda bizzat ben sunacağım” diye konuştu.
Özgür Özel, şöyle devam etti: “İsrail’in son günlerde artırdığı saldırgan tutumu birinci gündem maddemiz. Yine Türkiye Cumhuriyeti ve ABD vatandaşı olan Ayşenur kardeşimizin katledilmesi noktasında İsrail’e etkimizin yanı sıra ABD’nin kendi vatandaşına gereği gibi sahip çıkmasını noktasında da görüşlerimizi ifade edeceğiz.”
İMAMOĞLU’NA SİYASİ YASAK GELİR Mİ?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘na siyasi yasak getirecek cezanın İstinaf’ta onaylanacağı iddiası ve bugünkü toplantı sorulan Özgür Özel, şunları kaydetti:
“Beni yolcu eden İstanbul İl Başkanımız ve Genel Başkan Vekilimiz birlikte o toplantıya katılacaklar ve o toplantıyı yönetecekler. 6 Genel Başkan Yardımcımızı görevlendirdik ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız toplantının bir kısmına katılacak. Ben dün akşam kendisiyle baş başa bir görüşme de yaptım. Kendimiz de bunu değerlendirdik. Her ihtimali göz önüne alıyoruz. Kimse bize olmadık bir davadan, olmadık bir suçlamadan bir cezayı normalleştirmeye ve bu olacakmış gibi kabul ettirmeye çalışmasın. Böyle bir gündemin yerleşmesine izin verilmemelidir.
Süleyman Soylu, bir kamu görevlisi olan Ekrem İmamoğlu’na ‘ahmak’ dedi. Ekrem Bey hiç terbiyesini bozmadan ‘sensin o’ dedi. ‘İstanbul’u seçimini kim iptal ettirdiyse’ dediğinde ahmağın o olduğunu hatırlatınca ‘vay İstanbul seçimini YSK iptal etti, kamu görevlilerine hakaret ettiniz’ deyip işi YSK’ya çevirdiler. Süleyman Soylu hepimizin gözünün içine baka baka Ekrem Bey’e ‘ahmak’ dedi mi, demedi mi? Ekrem Bey, İstanbul’un seçilmiş kamu görevlisi… Süleyman Soylu’ya verdiği cevabı, YSK’ya söylendi deyip ceza vermeye çalışıyorlar. Buradan bir cezanın olabilirliğini kimse normalleştirmeye çalışmasın. Bunu biz kabul etmiyoruz. Böyle bir saçmalık, böyle bir şuursuzluk yok. Ben Türkiye’ye böyle bir ayıbı yaşatacaklarını zannetmiyorum.
Ekrem İmamoğlu’nun olası bir cumhurbaşkanı adaylığı ya da Ekrem İmamoğlu’nu bir kısıt getirmek için kumpas kurmuşlar, kumpasın piyonu Süleyman Soylu. Bu dava yarın öbür gün görülecek, ceza çıkaracağız biz. Öyle bir şey yok. Bunu yaparsanız geçen seferki demokrasi tokadından ders almadıysanız millet çok daha şiddetlisinin uygular.”
YÜKSEL ARSLAN’IN PAYLAŞIMI
Bağımsız Milletvekili Yüksel Aslan’ın paylaşımı sorulan Özgür Özel, “Sayın Mansur Yavaş’ın bu meselede aldığı tutumu çok doğru buluyorum. Kendisiyle de görüştüğümde bunu söyledim. Kendisi de zaten bu tarz yaklaşımlardan rahatsız olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
“CHP’DE KRİZ YOK”
Parti içinde cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili gerginliğin olduğu iddiasına ilişkin Özel, şunları söyledi:
“Sayın Ekrem İmamoğlu ile de tüm gündemi değerlendirdik. Ben Türkiye’ye döndüğümde üçümüz bir araya geleceğiz. Ortada bir kriz yok. Günü geldiğinde karar merciinde hep birlikte en doğru kararı veririz. Bu konuda aramızda bir çelişki yok zaten. Herkes aynı şeyi söylüyor. Akşam televizyonlarda herkes başka şeyler söylüyor. Diyalog kanallarını açık tutup dosta güven, olmayana endişe verecek birliktelikleri daha çok sergileyip bir yol yürümenin zamanı çoktan gelmişti. CHP’deki mutabakat, iktidar olma yönündedir. CHP’deki mutabakat, iç tartışmaların hem partiye hem de ülkeye ihanet etme noktasındadır. Bundan sonra iç tartışmaları körükleyecek olanlarla siyaseten yürüyecek bir yolumuz yok.”