MetroPOLL Araştırma’dan Prof. Özer Sencar, Aralık ayı anket çalışmasının sonuçlarını değerlendirdi.
Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk olan Prof. Sencar, “Kararsıza giden 12 puanlık iktidar yanlısı seçmenlerin ittifakı terk etmesinin sebebi ekonomik. İktidar kısmen de olsa bu sorunu çözdüğü takdirde kararsızların yarısının geri dönebileceğini düşünüyor. Vatandaşların kısmet rahatladığı noktada bir baskın seçim olacağını düşünüyorum. CHP 7-8 yıldır olduğu gibi yüzde 20 bandında” dedi.
İşte Prof. Özer Sencar’ın açıklamalarından satırbaşları:
KARARSIZLAR ÇOK DA KARARSIZ DEĞİL: Son ölçümümüze göre 12 puanlık iktidar yanlısı seçmen partilerini terk etmiş ve kararsızlarda bekliyorlar. 20 Aralık ekonomik kararları ve asgari ücretin artırılması, memurların kat sayısının artırılması ya da emeklilerin eline geçecek paranın artırılması, 3600 ek göstergenin yerine oturması, EYT’lilerin haklarının düzenlenmesi gibi olaylar bu kitleye önemli bir mesaj taşıyor çünkü iktidarı terk eden kitlenin yarısı hala Erdoğan ile gönül bağı içerisinde. AK Parti’den uzaklaşmışlar ama Erdoğan’dan kopmamışlar. AK Parti’den kararsızlara giden seçmenin Yüzde 45’i bu pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa kesinlikle Erdoğan’a oy veririz diyorlar. Kararsızlar çok da kararsız değil. AK Parti’den uzaklaştılar bir miktar ama başka bir yere gitmedikleri için yeniden AK Parti’ye geri dönme şansları yüksek ve Erdoğan da şu anda bunu yapmaya çalışıyor. Asgari ücret ya da emeklilere verilen imkanlar bu insanları geri çekmeyi hedefliyor. Kararsıza giden iktidar yanlısı seçmenlerin iktidarı terk etmesinin sebebi ekonomik. Geçim darlığı ve gelir yetersizliği. İktidar kısmen de olsa bu sorunu çözdüğü takdirde kararsızların yarısının geri dönebileceğini düşünüyor. Ben öyle düşündüğünü zannediyorum. Çünkü yarıya yakını geri gidebilir, ölçümlerde biz bunu görebiliyoruz.
EKONOMİK ETKİ 6 AYI GEÇMEZ: İktidarın 20 Aralık’tan sonra çalışanlara yönelik yaptığı gelir arttırıcı eylemlerin kısa vadede önemli etkisinin olacağını düşünüyorum ama bu etkinin artan enflasyon karşısında 6 aydan fazla süreceğini zannetmiyorum. Bir süre sonra insanlar bugünkü geçim sıkıntısı durumuna düşeceklerdir ve bunu da önlemek için iktidar erken seçim yapabilir. İktidar maaşları arttırarak tam bir seçim ekonomisi uyguluyor ve insanlarda özellikle dar gelirlilerde kısmi bir rahatlama meydana getirecek ama bu rahatlama etkisini bir yıl boyunca sürdüremez çünkü bugün enflasyon yüzde 50 ama iki ay sonra yüzde 60 belki yüzde 70 olacak. Ocak ayında olan rahatlama bir yıl devam devam etmez. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu yerde maaşlara yapılan zamlar bir süre sonra buharlaşıp gider. Vatandaşların kısmen rahatladıkları noktada iktidarın seçim kararı alması gerekir. Baskın seçim, muhalefetin beklemediği anda iktidarın seçimi getirmesidir. Muhalefetin şu an seçime hazır olduğu kanaatinde değilim çünkü henüz adaylarını belli edemediler.
25 PUAN KARARSIZ VARKEN CHP ARTMIYOR: İnsanlar AK Parti’yi terk etmişler ama başka muhalefet partileri bu insanları kendilerine çekemiyorlar. Sorun burada iktidar sorunu kadar muhalefet sorunudur. AK Parti’den yüzde 11 ayrılıyor bunun sadece yüzde 2 puanı diğer partilere gidiyor. Yüzde 9 hala orada duruyorsa burada sorun seçmende değil muhalefetin bu insanları kendisine çekememesinde. Burada başarısızlık varsa birisi iktidarın ekonomiyi yönetememe başarısızlığı diğeri ise muhalefetin bu insanlara, ‘biz ekonomiyi ve ülkeyi daha iyi yönetiriz’ inancını üretememesidir. Kararsız olarak kaldığı sürece bu insanlar tekrar gidebilirler. CHP’nin kararsızlar dağıtılmadan bu ayki oyu yüzde 20. 7-8 senedir CHP’nin oyu yüzde 20 bandında. Daha yüksek bir noktaya çıkamadılar. 25 puanlık kararsızların olduğu bir ortamda bile CHP oyunu artıramadı. Ben artırabileceği kanaatinde değilim çünkü CHP’nin söylemleri apolitik seçmenler üzerinde veya fazla politik olmayan seçmenler üzerinde pozitif etki yapabilir ama bu söylemler insanların oy verme davranışını değiştirecek etkide değil.