Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM‘deki grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Özgür Özel sözlerine, Kayseri’de düşen eğitim uçağındaki şehitlere başsağlığı dileyerek başladı. Özel,” Maalesef sabah kötü bir haber aldık. Kayseri’de eğitim uçağı düştü. İki şehidimiz var. İki şehidimize Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine, Hava Kuvvetleri’ne, TSK’ya ve milletimize başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.” dedi.
İYİ PARTİ’DEN İSTİFA ETTİ: CHP’YE GEÇTİ
Özgür Özel, CHP’ye katılan isimleri rozet takarak grup toplantısına başladı. Prof. Dr. Murat Kahraman, Atatürk gençliğinin yurtdışına gitmeyi bir seçim daha ertelediklerini aktardı.
İYİ Parti’den istifa eden DEİK Türkiye İş Konseyi Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Aykut Kaya, kızıyla birlikte CHP’ye geçti. Rozetini Özgür Özel taktı.
“SEÇİMDEN HEMEN ÖNCE İYİ PARTİ’DEN CHP’YE GEÇMEK İSTEYENLER OLDU”
Özel’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Birileri CHP ile kavga etmek istiyor olabilir. Biz eski dostu hiç düşman bilemdik bilemeyiz. Seçim döneminde hemen önce hemen sonra İYİ Parti’den CHP’ye katılmak isteyenler oldu. Sayın Genel Başkan ismini de verebileceğim hala Milletvekili, hem Meral Akşener’in seçim öncesi böyle bir şey olmazsa iyi olur dediler biz aylarca bekledik. Biz bekledik ama şöyle şeyler de yaşadık. Örneğin Bizden aday olmayan bütün belediye başkanlarına listelerde yer verildi kanuna da aykırıydı YSK düşürdü.
“İKTİDAR SORUMLULUĞUNU TAŞIYANLAR DIŞINDA KİMSEYE MUHALEFET ETMEM”
Biz Bilecik Belediye Başkanımızı ittifakla seçmiştik. Seçime 1,5 ay kala Ak Parti ile birlikte Melek Mızrak Subaşı düştü onu Bilecikliler bu sefer çok yüksek bir oyla seçtiler. Seçim sonrası ilçe seçim kurullarında itirazlarımızda Ak Parti ile MHP’ ile birlikte oylar kuruldu hepsine de aynı diyalog kanallarından söyledik sustuk bekledik. bugün arkadaşlarımızla görüşen son çayını benimle beraber içen, Atatürkçü cumhuriyetçi birisi baba ocağına dönüyor diye CHP ile kavga etmeye çalışanlara şunu söylüyorum. Ben iktidar dışında iktidar sorumluluğunu taşıyanlar dışında kimseye muhalefet etmem, siz istiyorsunuz diye de sizinle kavga etmem.
“BİZİM BÜTÜN GÜCÜMÜZ İKTİDARI DEĞİŞTİRMEK ÜZEREDİR BUNU BÖYLE BİLSİNLER”
Grup Başkan vekillerim bir tane mevkidaşını çıkmış ileri geri konuşuyor. Ona hatırlatın, o ileri geri konuşmaları seçimden önce de yaptı, Büyükşehir’e aday oldu bir muhtar kadar oy aldı memleketinden bir muhtar kadar oy alıp ondan sonra büyük büyük laflar edip halen daha nezaket sınırlarını aşmasın ama eğer aşacak olursa da ona tüketecek nefesimiz yok seçim öncesi olduğu gibi seçimden sonra da bizim bütün gücümüz iktidarı eleştirmek ve Türkiye’de bu iktidarı değiştirmek üzeredir bunu da bilsinler.
Pazar günü yapılan tekrar seçimlerinde 3 iddia koyduk. Siz ne yaparsanız yapın İstanbul’da Ekrem Başkan’a yapılan haksızlıkla gidip seçimleri yenilediniz, iptal ettiniz.
TEKRARLANAN SEÇİMLER
3 seçimde iddia koyduk Kırklareli Büyükkarıştıran ve Kayseri Pınarbaşı’nı kazandık. Ve bir şey daha görülmüş oldu, siz ne yaparsanız yapın İstanbul’da Ekrem Başkan’ın kazandığı ilk zaferi kabul etmeyip seçimi yenilediğinizde de, Pınarbaşı’nda herkesin gözü önünde oldu hakimlere hakaretler fiziki müdahaleler orada adeta terör estirmeler baskıyla seçimi iptal etmeler, Pınarbaşı ne dedi, zorbalığa başkanımı yedirmem dedi.
TÜRKEŞ’İN MEMLEKETİ CHP’YE EMANET
Elbette ki MHP için kritik önemdeki bir yer. Şundan bütün MHP’liler emin olsun, Alparslan Türkeş’in memleketini CHP kazandı diye bizim MHP’lilere hürmetsizliğimiz olmaz. Türkeş’in memleketini CHP kazandı diye, CHP Türkeş’e saygısızlık yapacak bir parti değildir. Türkeş’e saygı duyan ve onun memleketinde olan herkes bilsin ki sizin hukukunuz önce bana sonra da Deniz Yağan’a emanettir.
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ’YE YANIT
Çünkü CHP siyasette gerilimden beslenen bir parti değildir. Kim olursa olsun eski dosttan düşman olmaz, siyasi rakipleri düşman bilmeyiz, demokrasiden ayrılmayız ama birileri mevcudiyetini koruyacak diye CHP ile çatışmak istiyorlarsa adı kim olursa olsun asla o çatışmanın parçası olmayız.
Sayın Devlet Bahçeli’nin bugün kullandığı bütün ifadeleri, onları metne yazan ve kendi kusurlarını örtmeye çalışan bütün MHP’lilerin yakından bildiği ve yaka silktiği o ikisinin kusuru görüyorum Devlet Bey’in de canı sağ olsun.
HAKKARİ’DE KAYYUM TEPKİSİ
Belediye başkanı olacağında temiz kağıdı ver. Bir günde kayyum ata. Kayyum atama Hakkari halkının iradesine saygısızlıktır. Belediye Başkanı tutuklanırsa yerine belediye meclisinden başkan seçilir. Kayseri bir belediye meclisi Hakkari bir belediye meclisi seçiyor. İçinizden seçemezsiniz ben atarım diyor. Valiyi atıyor. Milletin iradesine saygısı olmayanın milletin gönlünde yeri olmaz.
“SANA GÖRE DEMOKRASİ BANA GÖRE DEMOKRASİ OLMAZ”
Ahmet Türk seçildikçe halk Türk’ü seçtikçe, onlar kayyım atıyorlar. Mardin Büyükşehir’deki kayyım atanmasına nasıl tepki veriyorsak buna da öyle tepki veriyoruz. Sana göre demokrasi, bana göre demokrasi olmaz.
Anayasa Mahkemesi kararları, yargılamaları herkesin dilinde. Ben de yemin ederken anayasaya göre Erdoğan da anayasaya göre yemin ediyor. Anayasaya aykırı kanun ya da KHK varsa görev 120 milletvekilini birlikte imza attırabilen CHP’dir.
“BİZİM 60 GÜNDE İNCELEYİP İDDİA ETTİĞİMİZ AYKIRILIKLARI AYM 6 YILDA İNCELEDİ”
60 gün içinde iğneden ipliğe inceledik. Tuğla gibi bir başvuru yaptık. Bizim 60 günde inceleyip iddia ettiğimiz aykırılıkları Anayasa Mahkemesi 6 yılda inceledi. O sırada bakanlar, rektörler, bakanlar kurulu atandı, seçimler yapıldı, beyefendiler kararı verdiler.
AYM kararı, TSK’nin rütbeleri, adalet müfettişlerinin atanması, din işleri yüksek kurulunun atanması, huzur hakkı ödemeleri, Yargıtay’ın yapısı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın binalarının vakıflara verilmesi…
”TÜRKİYE CUMHURİYET’İNİN KİRİŞLERİ KIRIKTIR”
Dün akşam itibariyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kirişleri kırıktır, temeli kumdandır, devleti sakatlamışlardır. Bu devleti bu hale AKP ve MHP’nin anayasa tanımazlığı getirmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hepten hukuksuzdur, yetkisizdir. Devlet bir başına kolonsuz, kirişsiz kalacaktır. Anayasa istemek için önce mevcut anayasaya uymak, üzerine yemin edilen anayasaya sadakat göstermek yetkiyi veren milletin aklıyla alay etmemek gerekmektedir.
“6 ŞUBAT DEPREMLERİ DAVALARINDA ADALET ASKIDA”
Deprem konutlarının bir senede yüzde 12’si verildi. Oysa bir yılda hepsi verilecekti. Orta ve az hasarlı olanlar var. Onlar konutlarını güçlendirdiler, bütün paralarını verdiler, bankadan kredi aldılar. Ama şimdi Hatay’da 7 ilçede, sen her şeyi yaptın ama sana başka yerde konut vereceğiz burayı da rezerv alan yapacağız diyorlar.
Depremde canını kurtaranlar evini kurtarmanın peşinde, adalet peşinde olan aileler var. 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden ve onları bu dünyada bir başına bırakanların adalet isteği var.
Tek istekleri adaletsizlikleri halkın duyması.
Depremzedeler Ezgi Apartmanı için adalet diyor. 4 yıl sonra kolonlar kesildi deyip ihbar alan, kontrol edildikten sonra bir şey yok yaşayın burada dediler. Sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyoruz.
ERSAN ŞEN’E TEPKİ
Geçtiğimiz yıl görevinden istifa etmesine rağmen, bir teleferikte bir kişinin hayatını kaybetmesi üzerine, Antalya Kepez Belediye Başkanı içeride tutuluyor. 150 kişiyi yerin altına gömen Palmiye Sitesi’nin imza yetkilisi İstanbul depremi önlesin diye, İstanbul Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderiyor. Çünkü o AK Partili yandaş bir bürokrat.
Firarilerin yakalanması için Kırmızı Bülten istendiğinde meşhur ve hiçbirimizi beğenmeyen bir avukat, Ezgi Apartmanı’nın sorumlularının avukatı, azarlıyor anneleri, ‘Bir kırmızı bültenin ülkeye maliyeti kaç para biliyor musunuz‘ diyor. Kimseyi beğenmiyor, hepimizi eleştiriyor sana da yazıklar olsun kardeşim sana da yazıklar olsun.
SON 18 AYIN EN YÜKSEK ENFLASYONU
TÜRK-İŞ’in hesabına göre açlık sınırı 19 bin liradır emeklinin aldığı ortalama maaş 12 bin 500 liradır. 3 aydır asgari ücret bir yıldır emekli maaşları açlık sınırının altındadır. Avrupa’da açık ara enflasyonu en yüksek ülke Türkiye’dir.
Çad, Sudan, Papua Yeni Gine’nin bütün ülkelerin enflasyonu Türkiye’den düşüktür. Bu ülkede ekonomi kötü yönetilmektedir. Bakanlar değişmekte atayan kalem değişmemektedir. Mürekkep aynı mürekkeptir bu sorunun sebebi Recep Tayyip Erdoğan’dır.
NORMALLEŞME SÜRECİNE İLİŞKİN KONUŞTU
Milletin ihtiyaçlarını dile getirme, ikna edemezsek çözmeye çalışmak, mücadele etmek üzere yola çıktık. Muhataplarımızı ziyaret ettik, el sıkıştık, müzakere ettik. Bütün yapılan anketlerde CHP’nin önce müzakere sonra mücadele etmesine kamuoyu çok büyük bir destek verdi. Kimileri yumuşama kimileri normalleşe diyor. Eğer asgari ücretliye, emekliye, staj çıraklık mağdurlarının sesini duyurmak CHP’nin boynunun borcudur. Normali budur normalleşmenin gereği budur.
Sokakları karıştırmasınlar anlayışı, işçi sınıfının, köylünün, emeklinin, bütün üretenlerin beklentisi değildir. Beklenti CHP’nin onların sesini duymasıdır tüm Türkiye’ye duyurmasıdır.
Bu süreçte normalleşme büyük toplumsal destek bulunca, partilerin içindeki bazı odaklar normalleşme olursa bize ihtiyaç kalmaz diyor. Sen de emeklinin, uzman çavuşun, asgari ücretlinin sesini duy elini tutan mı var.
Normalleşme demokrasi demek, normalleşme yumuşama demek. Biz otoriter bir iktidarız, biz düşersek sonumuz gelir, daha da sertleşmeliyiz.
Birileri yumuşama derken kırmızı çizgilerim var diye bir hat çekip, anayasaya, AYM’ye uymamayı, toplantı ve yürüyüşü gasp etmeyi kırmızı çizgi olarak görüyorsa orada normalleşmeden bahsedilemez.
Kriminal tipler genel başkanlarına hakaret ettirip bizimle kavga ettiremezler. Ama özgüvenli bu siyasete ayak uyduramayanlar CHP’nin 47 yıl sonra birinci parti olmasını görmek isteyenler, 3 aydır birinci parti olmasını, AKP’nim seçimden beri 30 altında oluşunu görmek istemeyenler Atatürk’ün partisini yeniden iktidar partisi yapmak inancına sahip olmayanlardır.
Gücümüzü Türkiye İttifak’ından ve kurucumuz Atatürk’ten alıyoruz.