14 Mayıs seçimlerinde muhalefetin yenilgisi, partilerin kendi içindeki tartışma sürecini tetikledi. HDP, hakkında açılan kapatma davası nedeniyle, seçimlere Yeşil Sol Parti (YSP) ismiyle girdi ve seçimde aldığı oy oranı nedeniyle bir tartışma sürecini başlattı.
Bu süreçte en dikkat çeken karar tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. Demirtaş, seçimlerden sonra yaptığı açıklamayla aktif siyaseti bıraktığını duyurdu ve siyasi konularda kamuoyuna açıklama yapmayı bıraktı.
ÖNDER: İNCİNDİĞİ, YORULDUĞU, YIPRANDIĞINI HİSSETTİĞİ BİRÇOK ALANDA DA SONUNA KADAR HAKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNENLERDENİM
TBMM Başkanvekili ve YSP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kısa Dalga Podcast’te Azmi Karaveli’nin konuğu oldu. Önder, mevcut siyasi tartışmalara ve partisinin yaşadığı sürece dair açıklamalarda bulundu.
Yakın zamanda Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret eden Önder, şunları kaydetti:
“Selahattin Bey bu geleneğin çıkardığı en yetkin arkadaşlarımızdan, kardeşlerimizden, yoldaşlarımızdan birisidir. Dolayısıyla incindiği, yorulduğu, yıprandığını hissettiği birçok alanda da sonuna kadar haklı olduğunu düşünenlerdenim, onun bütün duygularını görebilen bir yerdeyim.
Ama tarihsel olarak yaşayacağız ve göreceğiz. Bu ülkenin geleceğinde gerek günlük siyasi aktör olarak ister günlük siyasetin dışında bir aktör olarak Selahattin Bey bu ülkenin geleceğinde yer alabilecek önemli aktörlerden birisidir. Kendisini bundan alıkoymayacağını yakinen biliyorum.
Bunun farkında olan bir tek ben değilim. Fakat böyle dönemler, karşılamaya hazırlıklı değilseniz -Selahattin Bey özelinde söylemiyorum genel olarak- insanların genellikle birbiriyle ve duygularıyla uğraştığı dönemler olarak hep kayda geçer. Oysa bunu bir an önce geride bırakıp kimin üzerine ne düşüyor zeminine geri geldiğimizde, Selahattin Bey’in kendi üzerine düşeni ilk yapacak insanlardan biri olacağından da eminim. Bu kesinlikle söyleyeyim.”
ÇÖZÜM SÜRECİ AÇIKLAMASI: SONSUZA KADAR SÜRMÜŞ HİÇBİR SAVAŞ YOKTU
Çözüm sürecine dair “Önceki çözüm sürecinde mesele o kadar zehirlenmişti ki bu ön yargılarla boğuşmamız, keskin bir çatışma sürecini bir anda barış sürecine evirebilmemiz için bu barış talebini toplumsallaştırmakta yetersiz kaldık. En büyük özeleştirimiz budur” diyen Önder, “Dünyada sonsuza kadar sürmüş hiçbir savaş yoktur. Belki bu mesele çözümü kolay bir mesele değil. Çünkü arka planda yüzlerce yıllık tarihsel, sosyo-kültürel, sosyal ekonomik yüzlerce meseleyi barındırıyor. Ama işin çatışma ve eşitlik boyutunu çözebiliriz, bu bizim elimizde” değerlendirmesinde bulundu.