CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Tuncay Özkan, yeni mecralarda ifade özgürlüğüne ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı. Özkan’ın değerlendirmesinden öne çıkan başlıklar şöyle:
“Demokratik düzen karşıtları için sosyal medya, çok can sıkıcı”
Özgürlük ve demokrasi isteyenler, yani bizler, sosyal medyaya baktığımızda, bu yeni mecrada ifade özgürlüğünün, anlık iletişimin, halkın siyasete katılımının olanaklarını görüyoruz. Otokratlar, despotlar ise bu mecralara baktıklarında mümkünse yasaklanması, değilse manipüle edilmesi gereken bir tehdit görürler. Daha adil bir dünya için yeni demokrasi arayışlarında sosyal medya halkçı bir seçenek ortaya koymada etkili bir mecra. Denetim, katılım, ifade özgürlüğü konularında inanılmaz bir katkı sunuyor. Bu demokratik düzen karşıtları için çok can sıkıcı. Ellerindeki iktidar gücü sosyal medyayı kontrol edemediği için eriyor.
“Despot karakterler, özsaygılarını yitirdikçe paranoyaklaşır”
Despotların elinde tuttuğu çekiç ya da sopa her şeyi kendilerine yönelmiş bir tehdit olarak gösteren, büyülü bir obje…Ama bu, karanlık bir büyü… Önce, çekici tutanı etkisi altına alır. Denetlenmek ve sorgulanmak, despotların yanılmazlık illüzyonuna yönelik en büyük tehdittir. Denetlenemeyen her insan, her kurum, her şey yozlaşır ve çürür. Çürüdükçe tahtı sallanmaya başlayan despot karakterler, özsaygılarını yitirdikçe paranoyaklaşır, tehdit sanrıları ve kaygılarla kuşatılırlar. Örneğin Donald Trump, seçimle geldiği koltuktan seçimde kaybettiği an gitmemek için ülkesini ateşe atmak konusunda bir an tereddüt etmedi. Oysa çürümüştü. İşlevi bitmişti. Çürüyen her şey gibi düştü. Beraberine Amerika’nın 300 yıllık varlık nedenlerini ve kavgalarını da aldı.
“Siyasetin çürümesine engel olacak şey medya özgürlüğüdür”
Çürümeye nasıl engel olacağız? Siyasetin çürümesine engel olacak şey medya özgürlüğüdür. Bu anlamda en önde gelen ve önemle üzerinde durduğum iletişim aracı sosyal medyadır. Teknolojinin insana büyük hizmeti. Yönetime katılma, anlık iletişim ve vatandaş duyarlılığının iletilmesinde sosyal medya sıradan insanın sesini yükseltip değerli kılarken bir yandan da sıradan vatandaşı yönetime katıyor. Bu anlamda, demokrasiyi otokrasiye dönüştürme çabasında olan liderlerin karşısında en büyük engel, medya ve sosyal medya olmaktadır. Otokratların da günümüzde ilk icraatları, medya özgürlüğünü yok etmektir. Yozlaşan, çürüyen, güce teslim olan siyaset alanında, vatandaşın yönetime katılımı sadece taraftar olarak mümkün olabilmektedir.
“Sosyal medyanın yasaklanmasına ‘evet’ diyemeyiz”
Sosyal medya bu anlamda halkın yönetime katılmasında yeni ve çok güçlü bir iletişim yolu ve özgürlüğüdür. Bu yeni iletişim yolunun sınırlanması veya kesilmesi; despot, otoriter siyasi yönetimlerin amaçlarından en başta gelendir. Sosyal medyanın kötü amaçlı kişilerin elinde olmasına karşı tedbir almak ayrı bir şey, bunlarla mücadele etmek ayrı şey; bunları gerekçe göstererek sosyal medyanın yasaklanması ayrı bir şeydir… Gelin hep beraber kötü olana karşı elimizden geleni birlikte yapalım. Ama özgürlüğü ve bu yeni mecrayı yasaklamak akıl alacak bir şey olmasa gerekir. Sosyal medya, halktan çalınan gücün halka verilmesinde en önemli araçtır. Yasaklanmasına, sınırlanmasına asla ‘evet’ diyemeyiz.
“Tehdit ve kaygı çekicini elinizden bırakın…”
Yeni bir demokrasiye, buna bağlı olarak yeni bir ahlaka, yeni bir ekonomik düzene, hepsinin üstünde adalete müthiş ihtiyacımız var. Bunların inşasında bilgi ve bilginin paylaşılması her şeyden önemlidir. Sosyal medyanın esareti, yok edilmesi, sınırlandırılması bilgiye ve insanlığa karşı suçtur. Sonucunda demokrasiyi, denetimi ve ahlakı tüketir. Siyasetçinin daha şeffaf olmasını sağlayacak bir düzene ihtiyacımız var. Demokrasimizi halkın katılımına ve denetimine açmamızın en önemli aracı sosyal medyadır. İnsanlar kendi kaderlerine sahip olma ve seçme haklarını kaybediyor. Teknoloji bir yandan insanı özgürleştirirken bir diğer yandan esir alıyor. İnsanı korumanın yolu denetim ve halkın yönetime katılmasından geçiyor. Artık aleni durumda, insanlığı despotizm ve despotlar ele geçiriyor! Sosyal medya gibi medya yolları kullanılarak insan; despotlardan gücünü geri alabilir. İnsanlıktan, Türk insanından haklarını almak veya haklarını kullandırmamak büyük kötülük olur. Büyük suçtur! Gelin, gördüğünüz her şeyi kendinize yönelik tehdit olarak algılayan şu tehdit ve kaygı çekicini elinizden bırakın… Denetlenmedikçe çürüyen, çürüdükçe daha da aşırılaşan bu kısır döngüden; bu güç zehirlenmesinden çıkın. Zira nasıl dereler verdiğini geri alır diyorsak; insanlık, bazen geç de olsa kendisinden alınan gücü her zaman geri almıştır.