CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak’ta Sivaslı’yı ziyaret ederken, üretici kadınlar ve çiftçilerle sohbet etti. Kılıçdaroğlu, üretici kadınlara “Beraber yapacağız, bize güvenin, bunu yapacağız. Her evde bereket olacak güzellik olacak. Dürüst ve namuslu insanlar bu memleketi kurtaracak. Vallahi de billahi de bu memleketi düzelteceğim. Bu memlekette hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek” diye seslendi.
Kılıçdaroğlu, Uşak’ın Sivaslı ilçesine giderek Belediye Başkanı Hürriyet Şafak’ı makamında ziyaret etti. Başkan Şafak, Kılıçdaroğlu’na halkın ürettiği ürünlerin satışında ve girdi maliyetlerinde sıkıntı yaşadığını söyleyerek “Geçim kaynağımız tarım. Biz de tarımda reform yapacağız diye geldik” dedi. Şafak, ilçeye köprü yaptıklarını da aktararak, “Ancak iktidarımızın yaptığı gibi geçiş ücretli değil” diye vurgulayarak Kılıçdaroğlu’na yapmak istedikleri projelerden bahsetti. Kılıçdaroğlu ise, belediye başkanına yakışanın halka eşit hizmet götürmek olduğunu kaydederek, Şafak’ı kutladı.
“VALLAHİ DE BİLLAHİ DE BU MEMLEKETİ DÜZELTECEĞİM”
Kılıçdaroğlu, belediyeden ayrıldıktan sonra çiftçi ve esnafı ziyaret etti, köylü kadınlar ile konuştu. Kadınlar Kılıçdaroğlu’na “Hak, hukuk ve adalet gelecek” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Beraber yapacağız, bize güvenin, bunu yapacağız. Her evde bereket olacak güzellik olacak. Dürüst ve namuslu insanlar bu memleketi kurtaracak. Vallahi de billahi de bu memleketi düzelteceğim. Bu memlekette hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek” dedi.
“CEBİNİ DOLDURAN DEĞİL VATANDAŞI DÜŞÜNEN SİYASETÇİ”
Kılıçdaroğlu daha sonra caddedeki bir manava girerek sohbet etti. Sorunların anlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Beraber düzelteceğiz. Bu ülkede herkesin evine helal ekmek götürebileceği bir düzeni kurmak zorundayız. Birlikte yapacağız, namuslu siyasetçiler gelsin. Cebini dolduran değil vatandaşı düşünen olacak. Herkesin huzur içinde olması lazım ve bunu da Allah’ın izniyle beraber yapacağız” diye konuştu.
“ÜRETMEZSENİZ AÇIZ”
Daha sonra Muharremşah köylüleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, üniversite mezunu olmasına karşın iş bulamadığı için besicilik yapan gençlerin sorunlarını dinledi. Şu diyaloglar gerçekleşti:
ÇİFTÇİ: Üretmeyi seven bir toplumuz. Birazcık imkan bizlere verilmiş olsa… Biz kendi kendine yeten ülkelerden birisiydik. Şimdi saman ve yem ithal eder duruma geldiysek bu bizim ayıbımız olmasa gerek
KILIÇDAROĞLU: Bu sizin ayıbınız değil. Ülkeyi yönetenlerin ayıbı. Sorumlu kişinin Ankara’da masa başında oturmaması lazım. Gelmesi lazım, insanlarla oturması konuşması lazım. Derdiniz nedir diye sorması lazım. Derdi yaşayan derdini anlatacak ki sorun çözülecek. Bu olmadı biz yapacağız inşallah.
ÇİFTÇİ KADIN: Marketler pazarı öldürdü. 6 çuval patates götürüyorum 2 çuvalı eve geri getiriyorum. Pazara da 15 TL yer parası veriyorum.
KILIÇDAROĞLU: Patatesi alacak adam neredeyse kalmadı. Alım gücü düştü. Eskiden pazarda bereket vardı.”
ÇİFTÇİ KADIN: Eskiden bir araba domates satardım. Şimdi 3 kasa domates satamıyorum. Çünkü vatandaş markete girdiğinde her şeyini karşılıyor. Pazara pek ihtiyaç duymuyor.
KILIÇDAROĞLU: Pazarın bereketi sizin elinizde onu sağlayacağız.
ÇİFTÇİ KADIN: üniversitede tıpta okuyan çocuğum var, 3 çocuğum da üniversiteyi bitirdi. oğlum işsiz
KILIÇDAROĞLU: Tıpta okuyan kaçıncı sınıfta?
ÇİFTÇİ KADIN: Urfa Harran’da okuyor.
ÇİFTÇİ: Hep beraber çalışıyoruz ancak ayakta duruyoruz. Bizim derdimiz elektrik, yem, mazot gübre, ilaç. Bunlar her yıl en az yüzde 50 artıyor. İki ay önce atacağımız gübre 80 TL idi şu an 110 TL. Şu yağmurda o gübreyi atmamız gerekiyor.
KILIÇDAROĞLU: İnşallah düzelteceğiz…Bakın sizin elinizde.
ÇİFTÇİ KADIN: Çocuk kredi ile okuyor.
KILIÇDAROĞLU: Sonra onu baba ödeyecek çocuk mezun olunca. 1 milyondan fazla mezun borcunu ödeyemedi faiz uyguluyorlar, biz onu da inşallah faizlerin tamamını sileceğiz. Siz üretmezsiniz biz aç kalırız.
“VEYSEL AMCAYA SÖZÜM VAR”
Çocuğu halen cezaevinde olan bir annenin derdini iletmesi üzerine Kılıçdaroğlu, “Benimle Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüyen Veysel amcaya sözüm var, onu da çözeceğim inşallah” karşılığını verdi.
Bir çiftçi de “Eskiden akşama kadar çalışır yorulurduk gece yatar dinlenir sabah kalkardık ama şu anda gece 3’te 4’te kabus görüyoruz haciz mi gelecek traktör mi gidecek diye inan çok kötü durumdayız” dedi.