AKP tarafından geçtiğimiz cuma günü TBMM Başkanlığı’na sunulan 18 farklı kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörülen 25 maddelik torba yasa teklifin görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı.
Muhalefet; Plan ve Bütçe Komisyonu’na bilgi vermesi gereken kurumların bilgilendirme yapmadığı ve verdikleri kanun tekliflerinin değerlendirilmediği yönünde eleştiride bulundu.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, “Bu yıl içerisinde tek bir sunum yapılmamıştır ve millet iradesi ayaklar altına alınmıştır” dedi. Komisyon üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Sürekli 10-15 maddelik tekliflerin temel yasa olarak gelmesi ve geçmesi nasıl bir saygınlıktır? İnsaf edin. Bunlar alışkanlık haline geldi. Bunlar Meclis’e hakarettir. Şeklen de yaptığınız şey doğru değildir. Temel yasa, iktidar partisinin sıkıştığı zaman teklif yapması değildir” diye eleştirdi.
Komisyon Üyesi ve AKP Ankara Milletvekili Orhan Yegin, teklifin ilk imza sahibi olarak bilgilendirme yaptı.
KABOĞLU: OLAĞANÜSTÜ HUKUK DÜZENİNDE Mİ YÖNETİLECEĞİZ?
Teklifin geneli üzerindeki görüşmeler için söz alan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, 15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL tedbirlerinin bazılarının uygulama süresinin uzatılmasını içeren üç maddeyi, Anayasa’ya uygunluk çerçevesinde eleştirdi. Kaboğlu, şöyle konuştu:
“OHAL’in üç yıl uzatılmasından nasıl bir sonuç alındı da uzatılmaya çalışılıyor? Gerekçelerde de göremedim. Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir. Olağan hukuk düzeninde mi olağanüstü hukuk düzeninde mi yönetileceğiz? 27. dönemin ilk yasası, Adalet Komisyonu’nda görüşüldü, yasa yoluyla OHAL dönemine geçildi, OHAL 18 Temmuz’da sona eriyordu, yasa ile OHAL’e geçildi. Yasa yoluyla Anayasa dışı, örtülü OHAL’in üç yıl daha uzatılması önerilmektedir. Ortak ifade ise ‘terörle mücadelenin etkin şekilde sürdürülmesi.’ Böyle bir gerekçe, hamaset siyasetinin önüne geçemiyor. OHAL, Anayasa’da düzenlenmiştir. Bu madde yürürlüğe girdiği zaman Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunma zorunluluğu vardır. Örtülü yasa yoluyla OHAL’i sürdürme biçiminde ortaya çıkacak olan kısıtlamalar için Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunulmamıştır.”
PAYLAN: DEMEK Kİ SARAYDAN GELEN FERMANLAR HER ZAMAN DOĞRU OLMUYORMUŞ
Komisyon Üyesi ve HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan OHAL tedbirlerinin bazılarının uygulama süresinin uzatılmasını içeren maddelere de şu tepkiyi gösterdi:
“Bir milletvekili ‘OHAL rejimi devam etmeli’ diyor. Darbenin üzerinden beş yıl geçti farkında mısınız bilmiyorum. ‘Bize beş OHAL rejimi yetmedi, üç yıl daha OHAL yetkisi’ diyorsunuz. Sarayın keyfi yerinde olabilir ama buna karşı milletin vekillerinin ‘beş yıldır size OHAL yetkisi verdik, sonuçları ne oldu?’ Saray ‘şu terörist, bu terörist’ diyor. Siz milletvekili olarak ‘OHAL rejimi devam etmeli’ diyorsunuz. Şu an bir OHAL rejiminde yaşıyoruz. Demokrasi krizi, ekonomik kriz yaratmıştır. OHAL’in üç yıl daha sürmesi demek bu ülkede kaosun üç yıl daha sürmesi demektir. Demokrasi krizi sürdüğü sürece kimse iflah olmaz, iktidar da iflah olmaz.”
YILMAZ: ‘HUKUK MİMARI’ OLMADIK, ÇİLİNGİRİ BİLE DEĞİLİZ
Komisyon Üyesi ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, OHAL tedbirleri ilgili düzenlemeyi şöyle eleştirdi:
“Önümüzdeki dönemde bizden sonra gelen nesiller bizi hayırla yad etmeyecek. Biz uzun yaşayabilen yasalar yapmıyoruz. Böyle bir yasa yapma niyetimiz yok. Çok kısa vadeli düşünüyoruz. Son iki üç yılda ortaya konulan süreler en az iki üç kez uzatıldı. Bu süreler yine yetmeyecek yine bizim önümüze uzatılması gelecek. Biz sebepleri değil sonuçları tartışıyoruz. Buradan artık çıkalım. Biz hukuk mimarı olmadık olamıyoruz, biz hukuk çilingiri bile değiliz. Bu yasanın omurgasını, üç madde oluşturuyor. Bu düzenlemeler hukuksuzluk, insan haklarına saygısızlık. Bu bir an önce bitirilmeli ve normalleşme olmalı. Bu yasayla öngörülen süre üç yıl. Buna niye gerekçe var. 2023’te seçime gireceğiz. OHAL ile mi gireceğiz? Bu seçimleri nasıl yapacağız?”
KALAYCI: ELEŞTİRMEK DEĞİL TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİYOR
Komisyon Üyesi ve MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise teklifi şu sözlerle savundu:
“Meclis güçlendirildi. Cumhurbaşkanı kararnameleri ile kanunlar arasında karşılaştırma yapılıyor. Anlamsız bir karşılaştırma. Köklü bir değişikliğe gidildi. Çok normal. Tütün ticareti yapanlarla ilgili çelişkiye düşülüyor. Orhan Bey, cezanın ertelenmesini öngören teklifi getiriyor. Bu konuya köklü bir çözüm gerekiyor ama burada Orhan Bey’i eleştirmek değil teşekkür etmemiz gerekiyor. Darbe girişimi üzerinden 5 yıl geçti. Hala kripto tespitleri var. Hala FETÖ’cülerle ilgili yakalamalar var. Bu anlamda iyi bir düzenleme yapılıyor. Türkiye’nin FETÖ belasından tümüyle kurtulması lazım.”
Teklifin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
TEKLİF NEYİ İÇERİYOR?
Torba teklifte, 15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL tedbirlerinden bazılarında tamamlanan uygulama süresinin uzatılması öngörüldü. OHAL döneminde uygulanan, OHAL’in tamamlamasının ardından çıkarılan torba yasayla uygulama süresi üç yıl süreyle uzatılan; gözaltı sürelerinin 12 güne çıkarılması, kamu görevlilerinin ihracı, TMSF’nin şirketlere kayyım olarak atanması gibi bazı uygulamaların ömrünün üç yıl daha uzatılmasının önü açıldı. Yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara getirilen cezanın yürürlük tarihinin 1 Ocak 2022’ye ertelenmesi öngörüldü.