Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve Friedrich Elbert Stiftung işbirliğinde ‘31 Mart Sonrası Yerel Yönetimler, nasıl bir belediyecilik, nasıl kazanıldı, neler yapılacak’ isimli panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Aksoy Araştırma Başkanı Ertan Aksoy’un yaptığı panele; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Federal Meclis Milletvekili Nezahat Baradari konuşmacı olarak katıldı.
“BEYOĞLU’NUN 30 YILLIK KAYBINI HEP BİRLİKTE TERSİNE SARACAĞIZ”
Panelde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney önemli açıklamalarda bulundu. Beyoğlu’nun ilklerin ilçesi olduğunu belirten Başkan İnan Güney “Beyoğlu ilk tramvayın olduğu ilçe, ilk belediye binası olan 6. Dairenin olduğu ilçe. İstiklal Caddesi ilk otellerin olduğu, ilk sokak aydınlatmalarının olduğu, konsoloslukların olduğu bir cadde. Otuz yıl sonra biz de ilklerin ilçesi olan Beyoğlu’nu sosyal, demokrat ilkelerle yönetme şerefine nail olduk. Beyoğlu’nu sadece para kazanma hırsıyla mekan açılan, bu para kazanma hırsını Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan değerlerin üzerinde tutan piyasa anlayışına maalesef terk ettik. Yerel yönetim maalesef burada bir yönlendirme yapmadı, yapamadı. Tabi bu yitip giden Beyoğlu 30 yıllık bir süreç, dünden bugüne olmuş bir şey değil. 30 yıllık bu süreci inşallah hep beraber tersine saracağız. Beyoğlu biliyorsunuz Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar kitabını yazdığı, Mehmet Akif’in ömrünün son günlerini geçirdiği, Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre kitabını bastığı yerdir Beyoğlu. Yani kültür sanatın kalbi, buluşmaların mekanıdır Beyoğlu” dedi.
“İBB’NİN BAŞARISI 26 İLÇENİN ALINMASINDA ÇOK BÜYÜK BİR REFERANS OLDU.
Başkan İnan Güney, Yerel seçim süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunarak “Milyar dolarlık Kanal İstanbul Projesiyle kendini pazarlamaya çalışanların Kent Lokantalarına yenildiğini hep beraber gördük. Yarım bardak süt veriyorsunuz bunu mu met ediyorsunuz diyenlere keşke o yarım bardak sütü 30 yıldır siz de verseydiniz cevabını hep beraber gördük. Dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyemiz geçtiğimiz beş yılda muhtaç olana lütfeden anlayışla değil, ihtiyaç sahibine hizmet eden anlayışla hizmet etti. Ekrem Başkanıma da huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. İstanbul’daki başarısı bu 26 ilçenin alınmasında çok büyük bir referans oldu. Tabiî ki yerel adayda önemliydi. Ben geçlik yıllarından beri yaptığım siyasette kiminin düğününe gittim, kiminin cenazesine gittim. Kiminin çocuğu işsizdi onunla ilgilendik. Yani bu dünden bugüne kazanılmış bir çalışma değildi benim için. Ben geçtiğimiz 15 yılda bütün vaktimi zamanımı Beyoğlu halkına harcamış birisiyim. Yaptığımız bu hizmetlerin karşılığını da 31 Mart yerel seçimlerinde gördüm. Dolayısıyla yerel adaylığın da bu süreçteki başarıda etkisi olduğunu hissettim. İnsanlarda ‘Ben mahallemin çocuğuna oy vereceğim’ ağlısı, o ideolojik kaygılarını bir kenara bırakmalarına neden oldu” ifadelerini kullandı.
“İDEOLOJİK DİLDEN UZAK TAMAMEN BEYOĞLU’NA HİTAP EDECEK PROJELERLE BU SÜRECİ YÜRÜTTÜK”
Seçim sürecinde polemiğe girmeden sadece hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürüttüklerini de ifade eden Başkan İnan Güney, “Biz onların çekmek istediği alana gitmedik. Biz ideolojik bir şekilde Beyoğlu seçimini yorumlasaydık, sağ sol seçimine indirgeseydik Beyoğlu’nu alamazdık. Çünkü Beyoğlu halkı hizmet noktasında bir dil bekliyordu. Biz de o dile uygun, tamamen yerel yönetimlerin yapması gerekenleri vatandaşlarla paylaştık. Beyoğlu’nda yaşayanların talepleri; otopark sorununun çözülmesi, kentsel dönüşüm sorununun çözülmesi, gençlerin iş sorununun çözülmesi… Kadınlar ev ekonomisine destek olabilmek için ürettikleri ürünleri satabilecekleri pazarlar istedi. Yine şiddet gören bir kadının çalacağı bir kapı yoktur Beyoğlu’nda. Bunun için de sığınma evi açarız dedik. Dolayısıyla biz yerel halkın sorunlarını önceleyip, ideolojik dilden uzak tamamen Beyoğlu’na hitap edecek projelerle bu süreci yürüttük” şeklinde konuştu.