İSKİ Istranca Su Havzası Atık Su Yatırımları Temel Atma Töreni’nde konuşan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a önemli miktarda su sağlayacak Melen Barajı’nın iktidar tarafından yıllardır bitirilmesini eleştirerek, “İsrafı kurumdan yok edip atarsanız, önünüze aklı ve bilimi rehber ederseniz, milleti düşünürseniz, milletin parasını millete dağıtırsanız proje yaparsınız ama bu güzergahtan uzaklaşırsanız işte aradan 15 yıl geçer Melen’in bitmesi için ancak Yaradan’a dua edersiniz” dedi.
İSKİ Istranca Su Havzası Atık Su Yatırımları Temel Atma töreni, Vize meydanda yapıldı. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Vize Belediye Başkanı Ercan Özalp ve çevre belediyelerin başkanları, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Istranca su havzasındaki atık su yatırımları temel atma töreni için buradayız. Tabii şunu söylemem lazım. Trakya çok özel bir coğrafyamız. Yani dünya güzeli, verimlilik sanki burada fışkırıyor çok korumamız gereken bir saha. Yani bu her karış toprağımız çok değerli. Ülkemizin her milimetrekaresi çok değerli. Ama Trakya’nın elbette özel bir konumu var. Doğasıyla, coğrafi ve stratejik konumuyla verimliliğiyle çok özel bir yer. Aynı zamanda lokasyonu elbette. İstanbulumuz için başta olmak üzere bütün Türkiye açısından lojistik olarak da değerli bir noktada ama iyi planlanmadığı zaman Allah muhafaza, Allah korusun gerçekten kayıplarımız çok olur ve çok üzülürüz. O bakımdan her adımı bizi ilgilendiriyor.
Bugün buraya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sizlerin bir hemşehrisi olarak geldim ama aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak da yerel yönetimlerin sorunları, sıkıntıları ve birbiriyle etkileşimleriyle coğrafi çözümleriyle ilgili birisi olmak zorundayım. Tabii İstanbul olarak da sadece İstanbul’u planlama değil, özellikle İstanbul Planlama Ajansı bünyesinde kurduğumuz Marmara masasıyla yerel yönetimlerle özel olarak ilgilendiğimiz gibi İstanbul’un üst ölçek planını yaparken Marmara Bölgesi’nin tamamını ve özellikle Trakya bölgesini suyunu, havasını, ulaşımını, yaşamını, şehir kalitesini, köylerini, tarımını, her şeyini A’dan Z’ye düşünerek bir planlama çalışması yapmaktayız. Biz Türkiye’nin planlı bir gelişme yaşadığı takdirde dünyanın en müreffeh, en refah içinde yaşayan toplumu olacağına yürekten inanıyoruz. Bu ülkenin insanının karakteri, bu ülkenin insanının çalışkanlığı bu ülkenin insanının kararlılığı, vatan yurt sevgisi, bayrak sevgisi bu ülkedeki bütün sorunları çözmeye yeter.
SADECE ŞUNU SÖYLÜYORUM, ÇOK AZ ZAMANLARI KALDI, ÇOK AZ
Tek formülü var bunu yapmanın tek anahtarı var. Nedir biliyor musunuz? Cumhuriyet ve demokrasi yolu. Cumhuriyet ve demokrasi yolundan saptığınız an tehditler, tehlikeler kapıda bekler. Ama eğer Cumhuriyeti ve demokrasiyi içselleştirir ona sırtınızı dayar milletçe bir arada tek hedefe kilitlenir ve memleketin gelişmesi için çocuklarımızın geleceği için, gençlerimizin umudunun yükselmesi için yol yürürseniz, bu ülkede ne yoksulluk kalır, bu ülkede ne birbirine kızgınlık kalır ne ayrımcılık kalır ne adaletsizlik olur, kötülüklerden her birinden tek tek sıyrılırız, çok güzel bir geleceğe doğru yürürüz. O bakımdan Cumhuriyet ve demokrasisinin peki zıttı nedir. Eğer tek bir akıl, her şeyi bilirim iddiasında, tek bir insan her şeye ben karar veririm iddiasında olursa, öyle bir zemin olursa işte o zaman Allah bu memleketi korusun. Ona asla fırsat vermemeliyiz sevgili hemşehrilerim gitmesi gerekenler gider, gelmesi gerekenler gelir onun da adı demokrasi.
Milletin gücünü göstereceği en kutsal yer sandık. Oraya o insanların vicdanı hür biçimde eliyle attıkları oy ile seçtikleri insanın bu ülkede görevini ama bugünkü düzenli ve bugünkü rejimle değil, iyileştirilmesi güçlendirilmesi ve özellikle milleti temsil eden parlamentonun en üst seviyeye çıktığı bir gelecekte hiçbir şeyden korkunuz olmasın. Trakya’nın güzel insanlarına sesleniyorum sadece ve sadece kararlı olun dirayetli olun olayları en iyi şekilde izleyin sadece şunu söylüyorum, çok az zamanları kaldı, çok az.
BİR AYLIK SUYUMUZU ISTRANCALARDAN ALIYORUZ
İstanbul’u yönetmek; elbette Türkiye’nin her noktasında mutlaka gözünüzün, kulağınızın, aklınızın olması gerekir. Ama tabii özellikle Trakya ve Marmara’nın yakın çevresiyle çok ilişkili konularımız vardır. Su meselemiz bunlardan birisidir. İSKİ dünyanın en özel su ve kanalizasyon idaresi bu anlamda bu bölgede birçok şehrimizle ilişkili projeleri vardır. Bu yönüyle bugün buradayız. Sebebi de işte İstranca’da bulunan Kazandere ve Pabuçdere barajlarımızın havzaları tarafından alanların atık suyla ilgili sorunlarını gidererek İstanbul’a temiz suyu ulaştırma çabası.
Temiz su meselesi önemli. Su kaynağı meselesi önemli. Bakın dünya iklim değişikliğiyle mücadeleyi yani kuraklığı bazen yaşadığımız o aşırı yağmurlarla anlık düşen yağmurlarla oluşan selleri birinci meselesi olarak kabul ederek, bu konuyu dünyada özel bir masaya yatırmakta. Hatta ülkelerin çoğu kuraklıkla mücadeleyi, iklim değişikliğiyle mücadeleyi temel anlamda güvenlik sorunu kabul edip masasının en öndeki sorunu olarak görmektedir. Su olmadan yaşayabilir miyiz? Yaşayamayız. Tarım yapabilir miyiz? Yapamayız. O zaman eğer insanın yaşamıyorsa, işte bu yaşam hakkı dediğiniz mesele çok önemli. Tam da bir yönüyle çevreyle ilgili yatırımlar ve özellikle iklim değişikliğiyle ilgili dünyanın en önemli mücadelesi haline dönüştü. Nüfusu 16 milyon ama neredeyse 20 milyona yakın insana bakan koca İstanbul işte tam da bu yönüyle Kırklareli, Vize’den Düzce’ye, Melen’e kadar su hareketiyle insanını besliyor. Genel Müdürüm Şafak Bey söyledi. Şafak Bey’in ifade ettiği gibi sadece bir aylık suyumuzu Istrancalardan alıyoruz. Bu önemli bir kaynak.
ÜLKEMİZ MAALESEF BUGÜNÜ KURTARMAYA DURUMU İDARE ETMEYE DÖNÜL BİR ANLAYIŞTAN ÇOK ÇEKİYOR
Gerçekten ta Düzce’den, Melen’den özellikle yapmış olduğumuz regülatör yatırımlarıyla beraber üçte birini aşan, bazen yarısını da aşan su miktarını Düzce’den neredeyse 200 kilometrenin üzerinde bir mesafeden İstanbul’a basarak, arıtarak İstanbulluya ulaştırıyoruz. İstanbul’un bir başka sorunu, batı yakası yani size yakın olan Trakya tarafı İstanbul’un suyunun üçte ikisini harcıyor. Onun için üçte birini Anadolu yakası harcıyor. Bu bölgede olan kaynaklar ve su bizim için daha da önemli bir yerde. Tabii gözümüz gibi bakmalıyız suya. Doğaya gözümüz gibi bakmalıyız. Yani bu ülkeyi çocuklarımızdan ödünç aldığımızı bilerek hareket etmeli ve onlara yine tertemiz bir vatan emanet etmek için çok çalışmalıyız. Aksi takdirde bu cennet vatana en büyük ihaneti yapmış oluruz. Ülkemiz maalesef bugünü kurtarmaya durumu idare etmeye dönük bir anlayıştan çok çekiyor. Uzun vadeli planlama bilimsel ortak akılla karar alma. Az önce ifade ettiğim işte tam da bu yönüyle çok önemli. Türkiye’nin dört bir yanında birçok çevre sorunuyla mücadele ettiğimiz bir ortamdayız. Her yerde şunu söylüyoruz. Bakınız lütfen bilimden şaşmayın. Akıldan şaşmayın. Kişisel çıkarları asla önde tutmayın. Eğer toplumsal bir menfaat varsa hep beraber yapalım. Ama toplumun menfaatinin önüne kişisel menfaatler geçiyor ve toplumun kaynaklarını yok ediyorsanız israf ediyorsanız o tam da bu topraklara ihanet demektir. Onun için Trakya’ya gözümüz gibi bakmalıyız. Türkiye’ye gözümüz gibi bakmalıyız. İşte şimdi Vize Belediye Başkanımız ya da Şafak Bey hani Trakya’ya ilgisi yüksek sonuçta benim 17 yılım Karadeniz’de iki yılım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 34 yılım da güzelim Trakya’da geçti. Onun için ben yurdum insanıyım. Bu memleketin güzel insanı benim için başka bir boyutta.
MELEN BARAJI TAM DA İSRAF VE İŞ BİLMEZLİK ANITINA DÖNDÜ
Melen Barajı’nı ‘yaptık, bitirdik’ dediler, ‘ufak bir teknik problem var’ dediler. Mesela Melen Havzası’ndan arzu ettiğimiz verimi elde edemiyoruz. Ve Melen Barajı tam da israf ve iş bilmezlik anıtına döndü. 2016’ da açıyoruz dedikleri Melen’in, ne yazık ki şu anda geleceği ve akıbeti belli değil. Melen havzasının kaliteli ve içilebilir bir suya dönüşmesi için bizler yatırım yapıyoruz ve de çok büyük yatırımlar da yapmaya devam edeceğiz ama daha da önemlisi, Devlet Su İşleri’nin ne yazık ki yapılan gövdenin işe yaramamasından dolayı, yeniden yapılanması ya da güçlendirilmesi ve sağlıklı bir projeyle İstanbul’a kazandırılması gerekiyor. Yapılan stratejik plana göre 2030 yılı itibarıyla İstanbul su kaynağı açısından ciddi bir problemle karşı karşıya kalabilir. Bu su probleminin giderilmesi için en önemli ve hazırda duran kaynağı olarak Melen’in acilen hizmete geçirilmesi şart. Sorulan sorulara Meclis’te vekillerimiz burada tek bir cevap verilmiyor. Veya projenin akıbetiyle ilgili tek bir bilgi verilmiyor. En son üç dört sene önce sırf bana hava atmak için o dönemki AK Parti Meclis Başkanvekili kalktı 2022’de açıyoruz dedi 2022’nin üstünden neredeyse üç sene geçti, yine tık yok. Dolayısıyla Melen Barajı’yla ilgili acilen buradan sesleniyorum ve derhal o barajın bitirilmesiyle ilgili adımlar atılmalı ve 2028 yılına kadar o baraj İstanbulluların hizmetine sunulmalı. İstanbul’un yıllık ihtiyacı bir milyar 300 milyon metreküpe çıkacak 2030’da. Melen Barajı tam anlamıyla bittiğinde yüksek sayıda ihtiyacını karşılayacak bir suyu sürekli depolayabiliyor olacak. Ortalama 600 milyon metreküp sudan bahsediliyor aynı zamanda elektriğini üretecek. Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde 2028’e kadar bitirilecek şekilde planlamalı.
BİZ MİLLETİN PARASINI MİLLETE DAĞITMA KONUSUNDA USTAYIZ
Buradan hem Devlet Su İşleri’ne hem ilgili Tarım ve Orman Bakanlığına İstanbul’un bu acil konusu için neredeyse 15 yıldır gündemleri olan ve neredeyse bir buçuk milyar dolara yakın bir israf ne yazık ki çökmüş bir projeye dönüşen bu alanı hızlıca bitirmelerini ve vaktimizin kalmadığı bir ortamda hızlıca İstanbulluların hizmetine sokulması için adımların atılması şarttır.
İşte bir başka kaynak arayışımız bilginiz olsun diye söylüyorum. Bulgaristan sınırından Rezve ırmağından İstanbul’a su taşımayla ilgili adımlar atıyoruz. İşte İstanbul bu kadar aslında suyu uzaklardan taşıyan bir şehir. Bu yönüyle, peki bütün bu işleri bakın aynı anda, 10 metro yapmak, onlarca yıldır yapılmayan yatırımları yapmak, Melen’de bizim üzerimize düşen milyarlarca liralık yatırımları yapmak. Şafak Bey’in dediği gibi sadece İSKİ ‘de 100 milyar liranın üzerinde yatırımı bitirmiş olmanın tek kaynağı ne biliyor musunuz? İsrafı kurumdan yok edip atarsanız, önünüze aklı ve bilimi rehber ederseniz, milleti düşünürseniz, milletin parasını millete dağıtırsanız proje yaparsınız. Ama bu güzergahtan uzaklaşırsanız işte aradan 15 yıl geçer Melen’in bitmesi için ancak yaradana dua edersiniz. Biz milletin parasını israf etmeden millete dağıtmayı kendimize ilke edindiğimiz için kreş açıyoruz. Onun için yurtlar açıyoruz, onun için kent lokantaları açıyoruz. Onun için öğrencilerimize burs dağıtıyoruz yüz binlerce. Milletimizin zor anında yanında duruyoruz. Biz milletin parasını millete dağıtma konusunda ustayız. Başkalarının hangi konuda ustalığı olduğunu siz biliyorsunuz. Biz milletin parasını millete dağıtıyoruz. Bundan ustayız.
İSKİ VİZE BELEDİYEMİZİN VE KÖYLERİMİZİN YANINDA OLACAK
Bugün de işte sizlerin hakkı olan sizlerin bu çevrede hakkınız olan İstanbullunun gelip yapmakla yükümlü olduğu bir projeyi yerine getiriyoruz. Burada da milletin parasını millete dağıtıyor ve 250 milyon liralık çevre yatırımını burada sizlerle beraber yapıyoruz. Bu proje kapsamında 30 bin metre atık su şebeke kanalı, beş adet foseptik ve doğal arıtma imalatı yapılacak. Aynı zamanda az önce belediye başkanımız da çok önemsedi. Buradaki içme suyu yatırımıyla ilgili de birtakım eksiklikleri giderme konusunda İSKİ Vize Belediyemizin ve köylerimizin yanında olacak ve İstanbul’un o bereketli bütçesinden güzel Kırklarelimize güzel Vize’mize de bereketli işleri yapıyor olacağız. İnşallah bu projeyi çok hızlı bir şekilde bitiririz. İnşallah memleketimizin üzerine kara bulut gibi bir çöken ekonomik sorunları, sıkıntıları çözdüğümüz milletimiz özgürlüğünü milletimizin hukuka dair hiçbir kaygısının olmadığı, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe umutla baktıkları, vatanı, yurdu için her şeyini ortaya koyan güzel bir neslin yetiştiği, akıldan ve bilimden yana, insan ayırmacılığının insan kayırmacılığının asla kapımıza dahi uğramadığı her. Eşit olduğu güzel bir geleceği hep birlikte var ederiz. Projemiz Vize’ye hayırlı ve uğurlu olsun”
KAYNAK: ANKA