İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Biz her gün ya da haftada en az üç-dört gün, milletin her gün gittiği pazarlardayız. O etiketlerle yüzleşen insanlarımızla dertleşen siyasileriz. Dolayısıyla görevimizi yaparken ders çıkartıyoruz. İhtiyaç nerede? Neyi çözmeliyiz? İnşallah bu yoksulluktan kurtulalım. Bunu yegane yolu var. Çok net söylüyorum. Bu zihniyet, bu ülkenin başından gitmeli. Başka türlü düzelmeyecek” ifadesini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın ev sahipliğini yaptığı Şişli Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi Temel Atma Töreni’ne katıldı, kreş inşaatı sahasında incelemede bulundu, İzzet Paşa Mahallesi’nde hizmet verecek olan 3’üncü kent lokantası açılışına katıldı. 75 metrekare bir alanda günlük bin kişi kapasiteli kent lokantasında 4 çeşit yemek 40 liraya satılacak.
150 BİN YURTTAŞIMIZA ŞU ANA KADAR ŞİŞLİ’DE AÇTIĞIMIZ İKİ KENT LOKANTASINDA HİZMET ETTİK
İmamoğlu ile birlikte bone takıp önlük giyerek tezgaha geçen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “Şişli’de üçüncü kent lokantamızı açıyoruz. İlki gezici kent lokantasıydı. İkincisini Mahmut Şevket Paşa’da açtık. Bugün üçüncü kent lokantamızı Ekrem Başkan’ımızla açıyoruz. 150 bin yurttaşımıza Şişli’de açtığımız iki kent lokantasında hizmet ettik. İzzet Paşa’da yoğun talep vardı. Bugün sayılarını arttırmaya çalışacağız. Kent lokantasının Kanal İstanbul’u yendiği bir iklimde, üstümüze düşen görev, yurttaşımızın yanında olmak, onu güçlendirmek, çoklu kriz ortamlarında yanında olmak. Onun için buradayız. Onun için bu hizmetleri ısrarla devam ettiriyoruz” dedi. İmamoğlu, şunları kaydetti:
KENT LOKANTASI MARKASININ OLUŞMASININ YEGANE SEBEBİ, İNSANIMIZIN YOKSULLAŞMASIDIR
“Kent Lokantaları, artık sadece İstanbul’un ilçelerinde değil, Türkiye’nin birçok yerinde karşılık buldu. Kent Lokantası markasının oluşmasının yegane sebebi, insanımızın yoksullaşmasıdır. İnsanımızın adil bir paylaşım düzeninden uzak bir yaşama mecbur edilmesidir. İnsanımızın, toplumumuzun büyük kısmının asgari ücretli hale gelmesidir. Bakın; 9 milyonun üzerinde asgari ücretli insan var. TÜİK verileriyle konuşuyorum. 3 milyonun üzerinde işsiz gözüküyor ki bize göre daha fazla. Aynı zamanda emeklisi var 16 milyon civarında. Üst üste koyduğunuzda, bugün ülkemizde, 22 bin liranın altında geçinmek zorunda olan hane sayısı milyonlarca. Neredeyse 50 milyonun üzerinde insanın dar gelirli, ama açlık sınırının altında dar gelirli bir sınıfa oturduğunu üzülerek yaşıyoruz.
HER SENE BEYLİKDÜZÜ- İNCİRLİ ARASINDA BİR METRO HATTINI YAPACAK KADAR BÜTÇEDEN BAHSEDİYORUZ
7-8 katına eğer sosyal yardım bütçesini çıkartıyorsak; bu keyfi olabilir mi? 10 milyarlarca liralık bir bütçeyi, bu alanda, insanımızın hayatını sürdürebilmesi için devreye sokuyoruz. İstanbul’da toplu ulaşımda, 2019 öncesi kurum gideri 10 lira kabul edin, 7 lirasını toplumdan, biletler üzerinden tahsil ediyordu. Şu an biz, ancak 3 lirasını tahsil edebiliyoruz, 7 lirasını karşılıyoruz. Ve bu sene, sadece toplu taşımaya desteğimiz, 10 milyarlarca lira. Yani artık 50, 60 milyar rakamlarına çıktı ki, bu neredeyse her sene bir Beylikdüzü-İncirli arasında bir metro hattını yapacak kadar bütçeden bahsediyoruz. Tümüyle bunlar, yoksullaşmanın milletimize ödettiği bedeldir. Omuzlarımıza binen yüktür. Bu bağlamda Kent Lokantaları açılıyor. İnsanımızın onurunu zedelemeden, dayanışmamızı gösterme modellerinden biridir Kent Lokantası. Buralar seçilirken, öylesine seçilmiyor. Emekli var mı? Öğrencimiz var mı? Dar gelirli yaşam var mı? Ona bakılıyor ve ona göre seçiliyor. Şişli de öyle bir çözüm ve seçim yapmıştır. Ve buraya gelen emeklimiz, buraya gelen öğrencimiz, buraya gelen dar gelirli ya da işsiz vatandaşımız, 40 lira vererek, üç çeşit yemeğini sağlıklı bir biçimde yiyebiliyor ve işine gücüne gidebiliyor.
BU DAYANIŞMAYI GÖZMEZDEN GELENLER…
Dolayısıyla bu dayanışma modeli, bu sorunlar devam ettiği sürece -ki inşallah bir an önce bitsin isteriz- sürdürülecek bir hizmet durumundadır. Biz ne istiyoruz? Milletimiz zenginleşsin. Böyle bir ihtiyacı olmasın. O zaman biz Kent Lokantalarını başka şekillere, üretim merkezlerine, sosyalleşme merkezlerine, dayanışma merkezlerine dönüştürelim. Ama bugün çok kritik bir ihtiyacı, sağlıklı gıdaya erişimi, beslenebilmeyle ilgili sorunları çözüme büyük katkı sunmaktadır. O bakımdan bu dayanışmayı görmezden gelenler, kınayanlar, Türkiye’nin durumunun farkında olmayan, ne yazık ki milletten uzaklaşmış, milletle yan yana gelemeyen, sadece birtakım fanatik birkaç insanıyla kendini besleyen siyasi anlayışın düştüğü durumdur. Biz neredeyiz? Kent Lokantası açılışındayız. Neredeyiz? Her gün ya da haftada en az üç-dört gün, milletin her gün gittiği pazarlardayız. O etiketlerle yüzleşen insanlarımızla dertleşen siyasileriz. Dolayısıyla görevimizi yaparken ders çıkartıyoruz. İhtiyaç nerede? Neyi çözmeliyiz?
BU ZİHNİYET BU ÜLKENİN BAŞINDAN GİTMELİ
İnşallah bu yoksulluktan kurtulalım. Bunu yegane yolu var. Çok net söylüyorum. Bu zihniyet, bu ülkenin başından gitmeli. Başka türlü düzelmeyecek. Çünkü mesele, tek başına ekonomi değildir. Mesele ekonomidir. Ekonomiyi iyi yönetmektir. Akılla, bilimle, teknikle bundan uzaklaşmamalı ve buna hareketle mümkündür. Ama aynı zamanda adalet. Ekonomi, aynı zamanda adalettir. Ekonomi, aynı zamanda itibardır. Ekonomi, aynı zamanda kamu kültürüne saygılı şekilde yaklaşımdır. Partizanlıktan uzak olmaktır. Bütün bunlardır ekonomi. Bunlar bütünüyle iyi olduğunda, ekonomi iyi olur O bakımdan, ne yazık ki biz, bunların zerre emaresini mevcut yönetimde görememekteyiz. Vatandaşımızla bunu paylaşmaktan geri durmayız. Milletimizin zor anında yanında olmaya devam eden belediyelerimiz var. Milletimizin hiçbir ferdini geride bırakmadan hizmet yapma gayretinde olan bir belediyecilik anlayışının yöneticileriyiz. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. Milletin sofrasına bereket diliyorum yeni yılda. Bereketi bol olsun.”
Konuşmasının ardından İmamoğlu, yemek sırasında bekleyen yurttaşlara, yemek verdi, sohbet etti. Çıkışta bekleyen bir grup vatandaş “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” diye slogan attı.
KAYNAK: ANKA