Wang’ın açıklamaları, Perşembe günü 14. BRICS Zirvesi’nin BRICS ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği için öncelikleri ve yönergeleri ortaya koyan Beijing Deklarasyonu’nu yayınlamasıyla aynı zamana denk geldi.
Wang, toplantıdan çıkan olumlu sonuçların, BRICS ülkelerinin birleşme ve işbirliği yapma istekliliğinin değişmediğini ve küresel ortamda artan belirsizlikler ve istikrarsızlıklara rağmen ivmenin düşmediğini gösterdiğini kaydetti.
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan gelişmekte olan ülkeler grubunun kısaltması.
2021’de yıllık yüzde 40 artışla 490 milyar ABD dolarını aşan, Çin ile diğer BRICS ülkeleri arasındaki ticaret, bu yılın Ocak ayından Mayıs ayına kadar yıllık yüzde 16’lık nispeten yüksek bir büyüme oranını koruyarak 205,1 milyar dolara ulaştı.
Wang’a göre, BRICS ülkelerinin ticaret hacmi küresel toplamın yaklaşık yüzde 20’sini oluştururken, ülkeler arasındaki ticaret, BRICS ülkelerinin toplam dış ticaretinin yalnızca yüzde 6’sını oluşturuyor ve bu nispeten düşük oran devasa bir büyüme potansiyeli gösteriyor.
Wang, BRICS ülkeleri arasındaki tedarik zinciri işbirliğine dair, bazı ülkelerin diğerlerinden ayrılma, tedarik zincirlerini kesme ve “yüksek çitli küçük bir avlu” inşa etme girişimlerinin küresel tedarik zincirinin güvenliğini ve istikrarını ciddi şekilde etkilediğine ve küresel ekonominin toparlanmasını engellediğine dikkat çekti.
Wang, BRICS ülkelerinin, yükselen piyasa ülkeleri ve önemli tedarik zinciri oyuncuları olarak sorumluluklarını ve inisiyatiflerini yansıtan tedarik zinciri işbirliğini güçlendirmeyi öngördüğünü söyledi.
Bakan Yardımcısı, “İstikrarlı, güvenli, karşılıklı olarak yararlı bir sanayi ve tedarik zinciri sistemini ortaklaşa inşa etmek ve ticaret ve yatırım akışlarını ve sürdürülebilir ekonomik toparlanmayı teşvik etmek için BRICS ülkeleriyle daha geniş ve daha derin bir işbirliği yürütmeyi dört gözle bekliyoruz” diye konuştu.
(Xinhua)