Alevi kurumları, Meclis’te cemevleriyle ilgili düzenlemelerin de yer aldığı torba kanun teklifinin “kültür” ifadesiyle komisyondan geçmesine karşı tepki gösterdi.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıfları Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, İstanbul’un Sultangazi, Avcılar ve Kadıköy semtlerinde bir araya geldi.
Kadıköy Beşiktaş İskelesi’nin önünde saat 14.00’da bir araya gelen Alevi kurumları, “AKP yasanı al başına çal”, “Alevilik vardır, Alevilik haktır”, “Eşit yurttaşlık istiyoruz” sloganları attı.
GazeteDuvar’dan Ferhat Yaşar’ın haberine göre Alevi Vakıflar Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan açıklama yaptı. Doğan, açıklamasında şunları söyledi:
“Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ediyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor.”
“Bu kanun ile ibadetimiz olan cem ve ibadethaneleri olan cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir” diyen Doğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bunları söylediğimiz günün gecesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kuruldu. AKP’nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir ‘Alevilik tanımı’ yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni geleneğin altında ‘kültürel bir öge’ olarak göstermekte, inancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir.”
‘AKP ÇÖZÜMÜ BETONDA GÖRÜYOR’
Cumhurbaşkanlığı kararnamesine değinen Doğan, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AKP hükümeti çözümü betonda, demirde görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Siyasi iktidar da artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, Aleviler burada ve Alevilik haktır. Ve bir kez daha analarımızla, pirlerimizle, dedelerimizle, yoluna sıtk-ı sadakatle bağlı çekilen onca eza, cefa ve çileye rağmen yolundan dönmeyen binlerce talibiyle halkın meclisinin önünde haykırdık. Biz Aleviler kadimden bu yana, yetmiş iki millete bir nazarla bakmış, ‘el- ele, el-Hakka’ düsturu ile bu inancımızı bizden önceki ulularımızdan, pirlerimizden emanet almış ve inancımızı bizden sonrakilere teslim etmenin sorumluluk ve bilincindeyiz” dedi.
‘ALEVİLERE GÖZDAĞI VERMEYE ÇALIŞTILAR’
Alevilere gözdağı verilmeye çalışıldığını belirten Doğan, “Devraldığımız bu tarihsel bilinç ve sorumluluğumuzla, 8 Kasım 2022’de Meclis önünde bu yasa tasarısını neden kabul etmediğimizi, son derece barışçıl bir gösteri ve basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaştığımız günün gecesi, Alevilere gözdağı vermeye çalıştılar. Biz Aleviler Kerbela’da Şah Hüseyin, Anadolu’da Hünkar, Banaz’da Pir Sultan, Nurhak’ta Şah Kalender gibi ne inancımızdan geçeriz ne de yolumuzdan döneriz. Şah Hüseyin’in kanıyla çizdiği sınıra sahip çıkma zamanıdır. Kerbela’dan bizlere miras kalan Hüseyni duruş, bizim omurgamızdır. Biz Aleviler cemevlerimizde, cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız ‘el ele-el Hakka’ düsturu ile rıza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez” ifadelerini kullandı.
‘ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Doğan sözlerini şöyle noktaladı: “Binlerce yıldır bu toprakların vazgeçilmez bir gerçeği olan Alevi-Bektaşi inanıcın temel değerlerini bugüne kadar yok saydınız. Tarihi inanç köklerimiz olan ocak ve dergahlarımıza dönük baskılarınızın farkındayız. Alevi-Bektaşi dergahlarının birçoğuna el koydunuz ya da kontrol altında tutularak işlevsiz hale getirdiniz. Aynı zamanda dedelerimizi zapturapt altına alarak, ocaklarımızı yok etmek istiyorsunuz. İktidar, Sünni-Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Bizleri tarif etmenizi ve tanımlamanızı kabul etmiyoruz. Ve tekrar tekrar ifade ediyoruz ki; bir kez daha, yine, yeniden belirtmek istiyoruz ki; bizler, Anadolu’nun çok kültürlü ve çok inançlı çeşitliliğini tekleştirmeyen, laik ve demokratik bir ülkede, birlikte yaşama sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Demokratik mücadelemizi, yasal ve hukuki zeminlerde aramaya ve savunmaya devam edeceğiz.“