Çağın hastalığı olarak tanımlanan kanserle ilgili internet ya da sosyal medya mecralarında birçok yanlış bilgi bulunuyor. Kanserle mücadele aşamasında kulaktan kulağa yayılan bu yanlış bilgiler tedavi sürecini de olumsuz etkileyebiliyor.
Memorial Ataşehir ve Hizmet Hastaneleri Genel Cerrahi ile Meme ve Endokrin Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Bülent Çitgez, “4 Şubat Dünya Kanser Günü” öncesinde kanser hakkında doğru bilinen yanlışlar konusunda bilgi verdi.
‘KANSER BULAŞICI MI?’
Kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığını belirten Çitgez, “Kanser, bakteri ya da virüsle oluşmadığı için kişiden kişiye hava ya da temas yoluyla bulaşmamaktadır” dedi. Çitgez’in doğru kabul edilen yanlışlara dair açıklamaları şöyle sıralandı:
‘KANSER BELİRTİ VERMEDEN ORTAYA ÇIKAR İDDİASI’
Kanserin belirti vermeden ortaya çıktığı iddiası da yanlış. Her tümör ve her kanser aynı şekilde gelişmemektedir. Bazı kanser çeşitleri hemen vücudun yüzeyinde olduğu için, çok erken evrede bile belirti verebilmektedir. Özellikle meme, testis, lenf bezleri veya yumuşak doku tümörlerinde cilt altında şişlik ilk belirtiler olabilmektedir. Ancak akciğer gibi vücudun içinde ya da karın içi bölgesinde oluşan tümörler ileri evrelerde ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle erken teşhis için senelik rutin kontrollerin hayati önemi bulunmaktadır.
‘MAMOGRAFİ ÇEKTİRMEK MEME KANSERİNE NEDEN OLUR İDDİASI’
Yanlış. Her ne kadar halk arasında mamografinin meme kanserine neden olabileceği gibi bir inanış olsa bile tıp literatüründe bu şekilde bir bilgi bulunmamaktadır. Yapılan birçok bilimsel araştırmada mamografinin kanseri tetiklediği ya da zemin hazırladığı yönünde bir bilgi mevcut değildir. Tam tersine yapılan rutin mamografi tetkikiyle meme kanserinin erken evrede tespit edilmesi sağlanmaktadır.
‘BİYOPSİ KANSERİN YAYILMASINA NEDEN OLUR İDDİASI’
Yanlış. Kanser ve biyopsi hakkında bu bilgi de doğruyu yansıtmamaktadır. Biyopsi kanserin yayılmasına neden olmamaktadır. Bu yanlış bilginin doğru olduğu düşünülse bile biyopsi yapıldıktan sonra hemen kanser tedavisine başlanacağı için kanserin yayılmasına fırsat bile olmayacaktır.
‘AİLEMDE KANSER HASTASI YOKSA RİSK ALTINDA DEĞİLİM İDDİASI’
Yanlış. Bazı kanser türleri kalıtsal olabilmektedir. Ancak meme kanseri örneğinden yola çıkacak olursak hastaların büyük bir çoğunluğu ailesinde kanser olmayan kişilerden oluşmaktadır. Bu nedende ailesinde kanser olmayan kişilerin kanser olmayacağı bilgisi doğru değildir. Ancak ailesinde kanser hikayesi olan kişilerin kanser bakımından daha dikkatli olması gerekmektedir. Bu nedende rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi önemlidir.
‘ERKEKLERDE MEME KANSERİ OLMAZ İDDİASI’
Yanlış. Erkeklerde de meme kanseri vakaları görülmektedir. Erkek meme kanseri oranı kadınlara oranla çok daha düşüktür. Her 100 kadın meme kanserine karşılık 1 tane erkek meme kanseri vakası görülmektedir.
‘BİTKİSEL DESTEKLER, KEMOTERAPİDEN DAHA ETKİLİ İDDİASI’
Yanlış. Yapılan bilimsel çalışmalarda bitkisel ürünlerin kemoterapi yerine kullanılmasının faydasının olmadığı ortaya konulmaktadır. Hastalar antioksidan özellikleri nedeniyle kemoterapinin yan etkilerini azaltmak için kullanılan zerdeçal, propolis, çörek otu yağı gibi bitkisel ürünler kullanabilmektedir. Ancak destek amaçlı da olsa kullanılan bitkiler kemoterapi ilaçlarının etkinliğini azaltabilmektedir. Bu nedenle, kemoterapi ile birlikte kullanımı sonucunda ilaç etkileşimine yol açabileceği, kemoterapi etkinliğini azaltabileceği ya da yan etkisini arttırabileceği unutulmamalı ve kemoterapi sürecinde beraber kullanılmamalıdır.
‘MEME KANSERİ OLDUM, MEMEMİ KAYBEDECEĞİM İDDİASI’
Yanlış. Günümüzde meme kanseri ameliyatlarında meme koruyucu cerrahi ön plana çıkmaktadır. Gelişen teknoloji ve kemoterapi yöntemleri sayesinde ileri evre ileri evre meme kanserlerine bile meme koruyucu cerrahi uygulanabilmektedir. İleri evre meme kanserlerinde kemoterapi tedavileri uygulanarak evre küçültülmekte arkasından meme koruyu cerrahi yapılabilmektedir. Meme içinde yaygın tümörlerde bile Subkutan Mastektomi denilen memenin içinin boşaltılıp silikon yerleştirildiği cerrahi yöntemlerle meme korunabilmektedir.
‘TEDAVİ OLSAM DA KANSER GERİ GELİR İDDİASI’
Yanlış. Erken evrede teşhis konularak tedavi olan hastalarda başarı oranı artmaktadır. Tedavinin ardından özellikle 5 sene sonra kanser riski hiç kanser olmamış kişilerle neredeyse aynıdır. Ancak daha önce hiç kanser olmamış kişilerde bile kanser olma riski varken, kanser hikayesi olan kişilerin riskinin daha fazla olduğu da bilinmektedir.
Yanlış. Erken evrede teşhis konularak tedavi olan hastalarda başarı oranı artmaktadır. Tedavinin ardından özellikle 5 sene sonra kanser riski hiç kanser olmamış kişilerle neredeyse aynıdır. Ancak daha önce hiç kanser olmamış kişilerde bile kanser olma riski varken, kanser hikayesi olan kişilerin riskinin daha fazla olduğu da bilinmektedir.
‘EMZİREN KADINLAR MEME KANSERİ OLMAZ İDDİASI’
Yanlış. Maalesef meme olan her yerde meme kanseri gelişebilir. Emziren kadınlarda hormonal durumlardan dolayı meme kanseri riski azalmaktadır. Riskin azalması emziren kadınların meme kanseri olmayacağı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle hangi dönemde olunursa olunsun memede kitle varlığında zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.