CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyete Çubuk’ta katıldıkları şehit cenazesinde saldırılmasıyla ilgili dava, Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Sanık Vahit Delibaş, Kılıçdaroğlu’nu öldürme niyetleri olmadığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nu öldürmek isteseydik, zaten çıkamazdı. O kadar kalabalık vardı” savunmasını yaptı.
Davada CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, CHP çalışanı Barış Bozkurt, CHP’li Kenan Nuhut ve Cahit Yetişir ile CHP müşteki sıfatıyla yer alıyor. Davada 6’sı kadın 36 sanık 1 yıl 8 ay 15 gün ile 28 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezasıyla yargılanıyor. Çubuk Adliyesi önünde polis tarafından güvenlik önlemleri alındı, duruşma salonuna girmek isteyenler 3 ayrı arama noktasından geçti.
Duruşmayı izlemeye CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve CHP Milletvekilleri Yıldırım Kaya, Bülent Tezcan, Yüksel Mansur Kılınç, İsmail Atakan Ünver, Süleyman Bülbül, Nihat Yeşil, Ali Haydar Hakverdi, Levent Gök, Servet Ünsal, Tekin Bingöl, Gamze Taşçıer, Erkan Aydın, Erdoğan Toprak, Alpay Antmen, Mehmet Göker, Abdurrahman Tutdere, Nurhayat Kayışoğlu, Mahmut Tanal ve CHP yöneticileri katıldı. Pandemi nedeniyle duruşma salonuna kısıtlı sayıda izleyici alındı.
Basının duruşmayı takip etmesine önce izin verilmedi, ancak hakim ile yapılan görüşmenin ardından basın mensupları da salonuna alındı.
Duruşma iddianamenin özetinin okunmasıyla başladı.
‘ELİMDEKİ DEĞNEK KÖPEKLERDEN KORUNMAK İÇİNDİ’
Sanık Vahit Delibaş, elindeki sopa ile Kılıçdaroğlu’nun sığındığı eve doğru hamle yapmasıyla ilgili “Benim köyüm ile olay yerindeki köy arası 3,5 km. Oraya gidip gelen herkes kendini korumak için eline değnek alır. Köpeklerden kendimi korumak için değnek elimdeydi” diyerek, kendini savundu. Delibaş, “PKK çık dışarı” diye slogan attığını ise kabul etti.
‘ADAM ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS’
Avukat Celal Çelik’in gösterdiği fotoğraflara bakan Delibaş, sopalı fotoğraf dışındakilerin kendisinin olduğunu söyledi. Avukat Çelik, Delibaş’ın Kılıçdaroğlu’nun sığındığı eve elindeki sopayla girmeye çalıştığını vurgulayarak, “Söylemiş olduğu sözlerle birlikte kastı belli. Birçok sanık tarafından ‘Yakın’ diye bağırıldığı ortamda, sanığın sopa ile eve girmeye yönelik hamle yaptığı değerlendirildiğinde sanığın suçunun adam öldürmeye teşebbüs ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik olduğu görülecektir” dedi.
Çelik, mahkemenin adam öldürmeye teşebbüs suçundan delilleri değerlendirilmesini talep etti.
‘ÖLDÜRMEK İSTESEYDİK ÇIKAMAZDI’
Delibaş, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Çelik’in sözlerine karşı çıkarken, tepki çekecek savunmayı şu şekilde dile getirdi:
“Bizim öyle bir şeyimiz olsaydı, orada zaten öldürüldü. Kışkırtmaya geldik. O anki kalabalığın yapmış olduğu bir iş. Gelme denilmesine rağmen gelmiş. Bunu kahvehanede cenaze gömüldükten sonra söylendi, cenaze evine gelme denmiş. O da çıkmış gelmiş. Kılıçdaroğlu’nu öldürmek isteseydik, zaten çıkamazdı. O kadar kalabalık vardı.”
‘BİZ DE KALABALIK GELİRDİK’
Duruşma salonunda sanıklar CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’ya tehditte bulundu. Buna tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç sanığa “Terbiyesiz” dedi. Sanık avukatlarından birisi “Duruşma öncesinde bana omuz atıldı, kalabalık gelmişler. Biz de kalabalık gelirdik” dedi.
‘UNUTTUM, ÇOK ZAMAN GEÇTİ’
Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün’ün ise kimlik tespitinin ardından hakkındaki iddiaları reddederek, emniyette verdiği ifadesinin geçerli olduğunu söyledi. Sarıgün, hakimin “Olay nasıl oldu, anlat” sözüne “Unuttum, çok zaman geçti” diye yanıt verdi. Hakim Sarıgün’ün emniyetteki ifadesini okudu. Sarıgün emniyet ifadesindeki “Olaydan dolayı pişmanım, Kemal Kılıçdaroğlu’dan özür diliyorum” beyanını tekrarladı.
Sarıgün’ün avukatı yumruğun taksirle atıldığını ileri sürerek, hakaret suçunu reddetti.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik ise Sarıgün’ün suçtan kurtulmaya yönelik savunma yaptığını kaydederek, Sarıgün’ün adam öldürmeye teşebbüsten yargılanması gerektiğini belirtti. Şehidin ölümünden sorumlu olarak Kılıçdaroğlu’nu göstermesine ise ‘iftira’ suçunu işlediğini de açıklayan Çelik, Sarıgün’ün olay günü attığı sloganların da suç işlemeye tahrik olduğunu vurguladı ve ek savunma alınmasını istedi. Hakim ek savunma talebinin daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.
‘ŞUURUM KAYMIŞTI’
Sanık Ayhan Onbaşı, çiftçi olduğunu ve aylık gelirinin olmadığını beyan etti. Onbaşı, emniyetteki ifadesini tekrar ederken, “Ben olay yerinden kaçmadım” dedi. Hakim Onbaşı’nın emniyet ifadesini okudu. Onbaşı, Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerini kabul etmedi.
Avukat Celal Çelik, CHP’nin ‘linç girişimine’ ilişkin hazırladığı raporu da hatırlatarak, Onbaşı’nın çevresindekilere “Abla yuh deyin” diye çevresindekileri kışkırttığını söyledi ve halkı kin ve düşmanlığa tahrikten ek savunma alınmasını istedi. Çelik, Onbaşı’ya cenaze merasiminin bitimi sonrasında Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin etrafında olup olmadığını sordu, Onbaşı “Yoktum, şuurum kaymıştı. Köyde 3’üncü şehit” dedi.
Çelik, Onbaşı’nın ‘linç girişiminin’ başından sonuna kadar olay yerinde olduğuna ilişkin belgeleri sunacaklarını açıkladı. Onbaşı ise kendisinin olay yerinden ayrıldıktan sonra arbedenin başladığını savunarak, Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evin önüne gitmediğini öne sürdü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyete Çubuk’ta şehit Piyade Er Yener Kırıkçı’nın cenazesinde düzenlenen saldırıya ilişkin dava Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün, hakimi ”Olay nasıl oldu, anlat” sözüne “Unuttum, çok zaman geçti” yanıtını verdi.