Son dönemde görülme sıklığı artan COVID-19 vakaları sonrasında Dünya Sağlık Örgütü’nün çağrısına, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın “Küresel aşı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil”, “Gerçekçi ve gerekli olmayan, bilimsellikten tamamen uzak tedbirlerin uygulanmasına ve aşı kampanyaları başlatılmasına yönelik bir kara propaganda” yanıtını vermesine TTB’den tepki geldi.
“ÇARPITMA”
Sözcü’den Latif Sansür’ün haberine göre Bakan Koca’nın, TTB ve uzmanlık derneklerinin yaptığı çağrıyı çarpıttığı belirtilen açıklamada şöyle denildi;
Tüm bu çarpıtmalara ilişkin olarak zorunlu bir hatırlatma ihtiyacı duymaktayız. TTB olarak salgının en yoğun dönemlerinde dahi, “tam kapanma” gibi bir tedbir önermedik. Bilakis “Sosyal ve ekonomik destekten yoksun, çarkların dönmeye devam ettiği ‘tam kapanma’ kararı, halkı açlığa mahkum etmek, yoksulluk ve hastalığı evlere kapatmak anlamına gelir” dedik.
Tam kapanmayı değil çarkların durmasını, zorunlu olmayan üretimin sınırlandırılmasını önerdik. Toplumsal dolaşımı yavaşlatmayı ve “açık ve temiz havayı” teşvik ettik. O gün bu önerilerin görmezden gelinmesi, kurtarılacak birçok hayata mal oldu. O önerileri görmezden gelenler, bugün de söylediklerimizi çarpıtmakla meşgul.
“BELİRGİN ARTIŞLAR SAPTANIYOR”
Güncel durum itibariyle, yeterli sayıda ve uygunlukta test uygulanmıyor olmasına rağmen test pozitiflik oranlarında belirgin artışlar saptanması, riskli/kırılgan gruplar başta olmak üzere kalabalık ortamlarda dikkatli olmayı gerektirmektedir.
Halk sağlığı adına gösterilecek bu özen ve duyarlılık, toplu kapanma ve tüm ortamlarda maskeye dönüş olarak bir talep varmışçasına çarpıtılarak dile getirilmemelidir.
“BİLİM VE MESLEK ÖRGÜTLERİ HEDEF GÖSTERİLİYOR”
Sağlık alanında özelleştirmelerin her fırsatta önünü açmış bir iktidarın özel sağlık sermayesi temsilcilerinin, bilim ve meslek örgütlerini ve uzmanlık derneklerini değersizleştirmeye çalışması ve günden güne aşı karşıtlığı üzerinden örgütlenen öfkeli bir güruha karşı hedef haline getirmesi kabul edilemez.
İnfodeminin yarattığı halk sağlığı tehditlerini gidermek yerine; dayanaksız, çarpık, yanlış bilginin besleyicisi olmak kamu otoritesinin temel sorumluluğu ile bağdaşmayan bir tutumdur.
“ANLAMLI TESADÜF”
Tam da bu talihsiz açıklamaların basına yansıdığı günde, 2023 Nobel Tıp Ödülü’nün mRNA aşılarının geliştirilmesine imkan sağlayan keşiflerinden dolayı, salgındaki hayat kurtarıcı rollerine de vurgu yapılarak Katalin Karikó ve Drew Weissman’a verilmesi tarihin anlamlı bir tesadüfü olmuştur.
“HEKİMLERİ HEDEF HALİNE GETİREN YAKLAŞIMLARI TERK EDİN”
Tekrarlıyoruz: Kamu otoritesi artık verileri saklamayı, halkın sağlığı için yapılan önerileri çarpıtmayı bir kenara bırakmalıdır. Mevcut duruma dair fikir ayrılıklarının bilimsel tartışma ve diyalog zemininde değerlendirilmesini sağlamalı, bilimsel bilginin ışığında toplum sağlığı için çalışan hekimleri hedef haline getiren yaklaşımları terk etmelidir.