Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yiğit, zeytin yaprağının oleuropein isimli kuvvetli antioksidan ve antimikrobik etkisi olan maddeyi içerdiğini aktararak, birçok bakteri, virüs ve mantar türü üzerine etkisi olan zeytin yaprağının aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi ile enfeksiyon hastalıkları tedavisinde başarı ile kullanıldığını kaydetti.
Yiğit, “Son zamanlarda yapılan çalışmalar iltihap giderici ve ağrı kesici etkisi olan zeytin yaprağının hasarlı kıkırdak dokunun iyileşmesini sağladığını ve eklem hastalıklarında da etkili olduğunu göstermiştir” diye konuştu.
“Günde 3 fincana kadar tüketilebilir”
Zeytin yaprağının kalp-damar hastalıklarına karşı da koruyucu olduğunu belirten Yiğit, şunları kaydetti:
“Kalp hastalıklarının en önemli risk faktörleri olan tansiyonu, kolesterolü ve şekeri düşürücü etkisi yapılan bir çok çalışma ile kanıtlanmış olan zeytin yaprağını iç hastalıkları polikliniğimizde medikal tedavinin yanında fitoterapi bölümünde destekleyici tedavi olarak başarı ile kullanıyoruz. Son dönemde şifa deposu meyvesi ve insan sağlığına dost yağı ile tanıdığımız zeytin ağacının yaprakları da çay olarak sık tüketilmeye başlandı. Fakat çayını çok sıcak suyla hazırlarsanız zeytin yaprağı içerisindeki faydalı bileşiklerin etkisiz hale gelmesine neden olabilirsiniz.
Özellikle ilaç kullanan diyabet hastaları zeytin yaprağı çayını tüketmek konusunda dikkatli olmalı. Su kaynadıktan sonra soğumasını beklediğiniz suyu bir tatlı kaşığı zeytin yaprağının üzerine ekleyin. 5 dakika kadar demlenmesini bekledikten sonra tüketebilirsiniz. Şeker düşürücü etkisini arttırmak için çubuk tarçın ilave edebilirsiniz. Günde 3 fincana kadar tüketilebilir. Ancak zeytin yaprağının şeker düşürücü etkisinin güçlü olduğu unutulmamalıdır. İlaç kullanan diyabetik hastaların aşırı şeker düşüşü durumu yaşamamaları için kullandıkları ilaçların düzenlenmesi gerekebilir.”