Komisyon raporundaki “FETÖ Örgütünün Kamu Kurumlarında Yapılanması” bölümünde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in “devletin tüm kılcallarına sızma” hedefi ve talimatı doğrultusunda başta mülkiye, adliye, askeriye ve emniyeti ele geçirmeye yönelik faaliyetlerinin detayları anlatıldı.
Bu kapsamda örgütün faaliyetlerinin ilk basamağı olarak kamu kurumları giriş sınavlarına ait soruları mensuplarına temin etmeyi kestirme yol ve yöntem olarak benimsediğine işaret edilen raporda, örgütün söz konusu kurumlarda insan kaynakları birimlerine önem verdiği belirtildi.
Kamu kurum ve kuruluşlarına yerleşen FETÖ’cülerin devletin güç merkezlerine ulaşıncaya kadar kendilerini belli etmeden faaliyette bulunduğu anlatılan raporda, “FETÖ, usulsüz yollarla ele geçirdiği sınav sorularını KPSS ve kurum sınavlarına hazırlık evlerinde kendi mensuplarına verdiği ve soruları haksız şekilde temin eden bu kişilerin de kamu kurumlarına girdikleri hususu adli işlemler sonucu elde edilen bilgilerden anlaşılmaktadır.” değerlendirmesi paylaşıldı.
KPSS ve kamu kurumlarının sınavlarına hazırlık evleri
Komisyonun raporunda FETÖ’nün, kamu kurumlarına sızma girişimi kapsamında “KPSS ve kurum sınavlarına hazırlık evleri” oluşturduğu kaydedildi.
Bu evlerin “müdür”, “müdür yardımcısı”, “öğretmen” ve “öğrenci”lerden oluşan hiyerarşide faaliyet gösterdiği vurgulanan raporda, her “müdür yardımcısı”nın 3 ila 5 arasında evden sorumlu olduğu ayrıca bu evlerde “öğrenci” adı verilen örgüt mensuplarından sorumlu “öğretmen” denilen ev yöneticilerinin bulunduğu bildirildi. Raporda, örgütün sınav çalışma evlerinin finansmanının ise FETÖ mensubu iş insanlarınca karşılandığı belirtildi.
Evlere yerleştirilecek örgüt mensubunu “mezuncu” adı verilen kişilerin belirlediğine dikkati çekilen raporda, bu evlerdeki örgüt mensuplarının öncellikle KPSS’ye, bu sınavdan yeterli puan alanları da KPSS A grubu sınıflandırma içerisindeki kaymakamlık, uzmanlık, müfettişlik ve denetçilik gibi mesleklere hazırlamaya çalıştığı vurgulandı.
Raporda, itirafçı örgüt mensuplarının “2009, 2010, 2011 ve 2012 yılı KPSS sorularının örgüte ait sınav hazırlık evlerinde kendilerine verildiğini, soruları veren örgüt mensubu tarafından sınavda soruların tamamını çözmemeleri, çözüyormuş gibi kitapçık üzerinde karalama yaparak soruların cevaplanması gerektiği şeklinde uyarıldıklarını beyan ettikleri” anlatıldı.
Akademide sınav usulsüzlükleri
FETÖ’nün kadrolaşmayı amaçladığı kamu alanlarından birinin de akademik yapılanma olduğu komisyonun raporuna yansıdı.
Örgütün YDS ve ALES sınav sorularını da sızdırdığı bildirilen raporda, FETÖ itirafçısı M.S’nin 2013’teki ALES’e girmeden bir gün önce yemin ettirilerek soruların kendilerine verildiğini ve bunların tamamının sınavda birebir çıktığını söylediği aktarıldı.
Raporda, “FETÖ’nün en önemli faaliyet alanlarından birisini eğitim kurumları oluşturmaktadır. Bu kapsamda, yükseköğrenim kurumlarında kadrolaşmayı stratejik bir öncelik olarak değerlendirmiş ve örgüt mensuplarının her aşamada haksız biçimde desteklenmesi, sınav usulsüzlükleri gibi yöntemlerle üniversitelerde hızla örgütlenmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
Mahrem yapı
Raporda, FETÖ’nün stratejik kurumları ele geçirme kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), emniyet, istihbarat teşkilatı, yargı teşkilatı, mülkiye, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, ÖSYM, TÜBİTAK gibi kurumlara özel önem verdiği anlatıldı.
Bu kurumlardan bazılarında mahrem yapılar oluşturduğu belirtilen FETÖ’ye ilişkin raporda, şu tespit yer aldı:
“FETÖ’nün mahrem birimlerdeki yapılanması sistematik ve hiyerarşik bir düzene bağlıdır. Örgütün genel yapılanmasındaki gizlilik ve tedbir yöntemleri mahrem yapılanmasında daha sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Mahrem yapılanma, örgütün sivil mahrem sorumluları ve kendilerine bağlı asker ya da emniyet mensuplarının oluşturduğu gruplardan oluşan hücre tipi bir örgütlenmedir.”
Raporda, hücre tipi yapılanmaya sahip örgütün mahrem sorumlularının FETÖ mensubu kamu görevlilerini izlediği ve örgüt talimatlarıyla hareket etmesini sağladığı anlatıldı. Ayrıca himmet ağı vasıtasıyla örgüte mali kaynak sağlandığı belirtilen raporda, şu ifadeler kullanıldı:
“Kuruma giren örgüt mensuplarının davranış ve strateji tarzlarının belirlenmesi, okuldan mezun olarak göreve başladıktan sonra da takibine devam edilmesi, bu doğrultuda toplantılar düzenlenerek örgüte mali kaynak sağlanması ve örgüt içerisinde yer alan emniyet görevlilerinin örgüt talimatları doğrultusunda hareket etmelerine yönelik faaliyetler yapılmıştır.
Mahrem birimlerde faaliyet gösteren tüm örgüt mensupları kod isim kullanarak, gerçek kimliklerini saklamaktadır. Mahrem hizmetlerde, Fetullah Gülen veya örgütün üst yönetim katından gelen talimatlara, doğruluğunu veya akla uygunluğunu, dini, hukuki, ahlakiliğini sorgulamadan yerine getirecek, mutlak itaat ve teslimiyet gösteren özel seçilmiş örgüt mensupları kullanılmaktadır. Bu birimde istihdam edilecek örgüt mensuplarının bulunması, örgüte kazandırılması ve yetiştirilmesi örgüt için hayati önem arz etmektedir.”
Akıncı üssünde “sivil” detayı
Bu kapsamında bir dönem FETÖ’nün mahrem yapılanmasında yer alanların verdiği ifadelerde, örgütün Hava Kuvvetlerinden sorumlu mahrem imamların Adil Öksüz ve Kemal Batmaz olduğu, mahrem yapıda yer alan yöneticilerin güvenlik amaçlı yaptığı teknik toplantılara 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssünde darbe girişimini yöneten kritik isimlerden biri olan eski TİB personeli Harun Biniş’in de katıldığı kaydedildi.
Mahrem yapıya giriş mülakatla
Komisyon raporunda, FETÖ’nün mahrem birimlerinde görev alacak kişilerin belirlenmesi konusundaki kıstaslar da yer aldı. Söz konusu FETÖ mensuplarının mahrem yapıya girmeden önce örgüt içi mülakata alındığı anlatılan raporda, şu tespitlere yer verildi:
“Örgütün mahrem birimlerinde görev yapacak kişiler, küçük yaşlarda örgüt adına devşirilmiş, sadakatleri yüksek, örgüt ideolojisini azami derecede benimseyen ve örgüt içinde gizlilik ve tedbir unsurlarını en iyi uygulayan kimseler arasından seçilmekle birlikte mahrem yapıya kabulden önce yeniden örgüt içi mülakata tabi tutulmaktadırlar.”
Emniyet’te mahrem yapılanma
Raporda, örgütün emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin bilgiler de paylaşıldı. Raporda, adli soruşturma kapsamında ele geçirilen ve FETÖ/PDY arşivini oluşturan dijital materyalde emniyet personeline ilişkin “örgüt üyesi olup olmadığı, örgüte bağlılık derecesi, fikri ve sosyal yaşantı gibi özellikleri, örgütle irtibatını gösteren bilgileri içeren çeşitli harf ve rakam grupları gibi kodlama bilgileri” ile emniyet mensupları hakkında çok sayıda not bulunduğu, örgüt içi talimat ve değerlendirilmelere yer verildiği aktarıldı.
Örgütün iletişim araçları
Raporda örgütün mahrem yapılanmasında kullandığı iletişim yöntemlerine ilişkin bilgiler özetlendi.
Askeri mahrem yapılanmada mahrem imamlar ile askerlerin esas olarak yüz yüze görüştüğü, istisnai durumlarda ankesörlü hatlardan şifreli aramalar ile örgüt içi iletişimi sağladıklarına ilişkin bilgilerin detaylarıyla paylaşıldığı raporda, FETÖ mensuplarının yaygın kullandığı ByLock, Eagle ve benzeri programların yanı sıra operasyonel olarak tabir edilen başkası adına kayıtlı hatlardan da örgüt içi haberleşmeyi gerçekleştirdikleri ifade edildi.
Raporda ayrıca FETÖ’nün kamu kurumlarındaki genel ve mahrem yapılanmasına ilişkin tespitlerin yer aldığı çok sayıda karar örneklerine yer verildi.