Konuya yakın üç bankacılık kaynağı, BDDK’nin, sermaye yeterlilik rasyosu hesaplamalarında kurun negatif etkisini azaltacak yöntemlerin değerlendirilebileceğini belirtirken, kamu bankalarına yapılması planlanan sermaye enjeksiyonunun da SYR’leri rahatlatacağını söylediler.
Haberin yazıldığı sırada BDDK’den konuyla ilgili Reuters’ın sorularına cevap gelmedi. Kaynaklar ayrıca BDDK’nin üzerinde çalıştığı planının nihai olarak neye evrileceğinin henüz netleşmediğini söylediler.
OLUMSUZ ETKİLİYOR
TL’nin dolar karşısında sene başından bu yana yaşanan ve son aylarda hızlanan değer kaybı yüzde 50’yi aşarken, bu durum bankaların da özellikle sermaye yeterlilik rasyosunu olumsuz etkiliyor.
Bankacılık sektöründe sermaye yeterlilik rasyosu hesabı TL cinsinden yapılıyor. Ancak sektörün oldukça yüksek miktarda döviz kredisi dikkate alındığında, TL’nin değeri düştükçe döviz kredilerinin TL cinsi karşılığı yükseliyor. Bu yüzden SYR hesabında döviz kredilerinin, TL karşılığındaki ani yükseliş SYR’yi düşürücü etki yaratıyor.
SIKINTI YAŞAYABİLECEKLER
Bankacılık kaynakları TL’deki değer kaybının SYR’yi düşürücü etkisini telafi etmenin bir yolunun döviz bazlı sermaye olduğuna dikkat çekerek, sermaye niteliğine sahip döviz cinsi menkul kıymeti olmayan bankaların sıkıntı yaşayabileceğini kaydettiler.
Bankacılık kaynakları, döviz bazlı sermayesi olan bankaların TL’deki değer kaybının etkilerinden kısmen korunduğuna dikkat çekerek, sermaye niteliğine sahip döviz cinsi borcu olmayan bankaların sıkıntı yaşayabileceğini kaydettiler.
”AZALTACAK ÖNLEMLER ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR”
BDDK verilerine göre, bankaların 10 Aralık itibarıyla 158.5 milyar dolar karşılığı döviz cinsi kredisi bulunuyor.
Bir bankacılık kaynağı TL’deki keskin değer kaybı nedeniyle bazı kamu bankalarında SYR’nin yüzde 12 olarak belirlenen alt sınıra yaklaşabileceğini ifade ederek, “BDDK şu anda bunun üzerinde çalışıyor. Yani kurun SYR’ye negatif etkisini azaltacak önlemler üzerinde çalışıyor” dedi.
Bankacılık sektörünün, TL’deki değer kaybının büyük bölümünün henüz finansal tablolara yansımadığı Ekim ayı verilerine göre, sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 17 seviyesindeyken, bu oran kamu mevduat bankalarında yüzde 15, yabancı ve yerli özel mevduat bankalarında yüzde 18 seviyesindeydi.
Uluslararası düzenlemelerde SYR için alt sınır yüzde 8 olarak belirlenirken, BDDK Türkiye’deki bankalarına yüzde 12 alt limit uyguluyor.
ETKİ GECİKMELİ ÇIKACAK
S and P Global Ratings EMEA Finans Kuruluşları Kredi Notu Direktörü Regina Argenio, dün akşamki bir toplantıda yaptığı açıklamada, TL’deki değer kaybı nedeniyle en çok kamu bankalarının sermayelerini baskı altında kalacağını belirterek, “Şu anda bankalar asgari sermaye seviyelerinin üzerinde ancak TL’deki değer kaybının ve aktif kalitesindeki bozulmanın etkilerini dikkate aldığımızda rasyo göze çarpandan çok daha zayıf görünüyor” dedi.
Argenio, konuşmasında “Türk bankalarının sermaye yeterlilik oranlarını hesaplama şekli düzenleyici kurumun sağladığı geniş bir esneklik alanını içeriyor. Düzenleyici kurum hesaplamada, 252 gün öncesinin kurunu, 252 günlük ortalama kuru esas alıyor. Bu da TL’deki son kayıpların etkisinin ortaya çıkma süresinin uzayacağı anlamına geliyor” dedi.
Argenio, kaba bir hesaba göre TL’deki her yüzde 10 değer kaybının SYR’de 40-50 baz puan düşüşe neden olduğunu belirterek, TL’de Kasım başından bu yana gerçekleşen değer kaybının SYR’de 160 ila 250 baz puan düşüşe yol açmış olabileceği tahmininde bulundu.
SERMAYE ENJEKSİYONU RAHATLATABİLİR
Bir diğer bankacılık kaynağı da kamu bankalarının bundan negatif etkilendiği belirterek, “Planlanan sermaye enjeksiyonu da kamu bankalarının sermaye yeterlilik rasyosunu rahatlatacaktır” dedi.
Kaynak sermaye enjeksiyonunun Hazine’nin özel bir tahvil ihracı veya başka bir yöntem ile olabileceğini kaydetti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı konuyla ilgili bir yorum yapmadı.
”TAM OLARAK NETLEŞMEDİ”
Üst düzey bir ekonomi yetkilisi de kamu bankalarının sermaye artırımına dair rakamın tam olarak netleşmediğini belirterek, “Yöntem konusunda da çalışmalar devam ediyor. Ancak doğrudan bir sermaye desteği en sağlıklı yol olarak gözüküyor. Her bankanın kendi bilançosuna bakılıp ne kadarlık bir kaynak olduğu netleştirilecek. Kamu bankaları üzerinden büyüme ve istihdam için kredi kullandırılması uygulaması devam edecek. Sermaye desteği olduktan sonra kamu bankaları daha aktif şekilde kredi kullandırımı yapacak” diye konuştu.
Konuyla ilgili Ziraat Bankası bir yorum yapmazken, Vakıfbank ve Halkbank’tan haberin yazıldığı sırada henüz bir yanıt gelmedi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar da bu ayın başında düşük faizli yeni ekonomik modelin finansmanına bankacılık sektörünün katkı vereceğini belirterek, kamu bankalarının sermayelerinin güçlendirmesi için de görüşmeler yaptıklarını söylemişti.
GÜNDEME GELMİŞTİ
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu bankaları genel müdürleri ile bu hafta başında yaptığı toplantıda sermaye enjeksiyonu da gündeme gelmişti.
Pandeminin ekonomiye etkilerinin hafifletilmesi için geçen sene genişleyici para politikaları devreye alınırken, kamu bankaları düşük faizli kredi kampanyaları sunmuş ve kredi büyümesi rekorları kırılmıştı.
(Reuters)