TRT İstanbul Radyosu ve Ulus yerleşkesinin “deprem güçlendirmesi” gerekçesiyle boşaltılmasına yönelik tepkilerin ardından “TRT Hepimizin” adlı bir platform kuruldu. Platform, TRT binalarının aslına uygun olarak güçlendirilmesi, restore edilmesi ve asli işlevi için kullanılmasının takibini yapacak.
11 bileşenden oluşan TRT Hepimizin Platformu’nun kuruluşu dolayısıyla TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantı öncesinde ise TRT sanatçılarının fotoğraflarından oluşan “TRT hepimizin ustalara saygı” adlı bir sergi düzenlendi.
TRT Hepimizin Platformu adına açıklama yapan, Haber-Sen 5 Nolu Şube Başkanı Özlem Berkit, “Rant değeri oldukça yüksek Radyoevi binası ile Ulus yerleşkesinin, kuruluş amaçları dışında yandaş projelere kurban edilmesi, tarihi/kültürel/kamusal/kentsel mirasın yok edilmesi, Taksim-Şişli hattındaki kültür vadisinin erozyona uğratılması, başlıca endişe kaynaklarımızdır” dedi.
“TRT emekçileri, hak kaybına uğramamalı”
TRT Hepimizin Platformu taleplerini şöyle sıraladı:
“- Tescilli Radyoevi ve TV yayıncılığı için özel olarak tasarlanmış Ulus yerleşkesi, güçlendirme sonrasına kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmaya devam etmelidir.
– Ulusal ve uluslararası ilkelere uygun olarak hazırlanacak güçlendirme projelerinde ana ilke, başta fonksiyonu olmak üzere yapının yerleşim özelliklerini, tüm plan ve kesit özelliklerini yapım, sistem malzeme ve detay özelliklerini korumak ve en az müdahalede bulunmak olmalıdır. Güçlendirme çalışmaları kamu adına meslek odaları denetiminde gerçekleştirilmelidir. İhale başta olmak üzere tüm aşamalar kamuya açık ve kamusal denetime tabi olarak yürütülmelidir.
– TRT emekçileri, bu süreçte hiçbir hak kaybına uğramamalı, güçlendirme sonrası TRT Genel Müdürünün de açıkladığı gibi binalara geri dönmelidir. Radyoevi, mimarisi ve işleviyle İstanbul kent belleğinin bir sembolü ve tarihsel / kültürel bir mirastır. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu’yla birlikte Taksim-Şişli hattındaki kültür-sanat vadisinin bir parçasıdır. Bu mirasa sahip çıkmak ve kültür değerimizin tahribine meydan vermemek hepimizin sorumluluğudur.
– TRT’nin aslî görevi özerk kamu hizmeti yayıncılığı yapmaktır. Kamu hizmeti yayıncılığı, ‘Halk için yapılan, halk tarafından finanse edilen ve halk tarafından kontrol edilen’ yayıncılıktır. Kamu yayın kurumları hükümet, siyasi parti ya da diğer güç odakları ve çıkar grupları için değil, halka hizmet için vardır. TRT, kamu hizmeti yayıncılığı misyonunu yerine getirmek üzere yeniden ‘kamulaştırılmalıdır’.
– Bu süreç sadece binalarımıza ve arazilerimize, tarihsel ve kültürel mirasımıza sahip çıkma süreci değil, kamu hizmeti yayıncılığı hakkımıza da sahip çıkma ve bu hakkın halka iadesine yönelik talebimizi dile getirme, kamuoyu yaratma amacı taşımaktadır. Bu mücadele sürecini birlikte yürütmek üzere sendikalar, meslek örgütleri, STK’ların eşit paydaşlar olarak katılımıyla oluşturduğu TRT Hepimizin platformunda, sizin de duyarlılığınızı ve desteğinizi bekliyoruz.”