I-DEVRİMCİ ORDULARIN DOĞUŞUNUN ve GELİŞMESİNİN İKİ YOLU
Modern devrimlerin tarihinde devrimci orduların doğuşunun ve gelişmesinin 2 yoldan gerçekleştiğini görüyoruz.
Birinci yolu, devrimci ordunun eski rejimin ordusunun içinden çıkması oluşturmaktadır.
İkinci yolu ise, daha baştan, eski rejimin ordusuna ve silahlı güçlerine karşı silahlı isyanın ve savaşın ordusu olarak doğan ve yine aynı savaş içinde büyüyüp gelişmesi yolu ve biçimi oluşturmaktadır.
II-BİRİNCİ YOLUN TİPİK ÖRNEKLERİ: SOVYET DEVRİMİ ORDUSU (1917-1920) ve TÜRK MİLLİ DEVRİMİ ORDUSU (1919-1922)
Devrimci ordunun eski rejimin ordusunun içinden çıkmasının da iki ayrı biçimde gerçekleştiğini görüyoruz.
Birinci biçimde, eski rejimin ordusu, içindeki uzun süreli çalışma ve toplumdaki devrimcileşmeden etkilenme sonucu, toplumsal devrimin başladığı sırada toptan saf değiştiriyor ve devrimin emrine giriyor. Bu biçimin tipik örneğini, Ekim 1917 Rus Devriminde, Çarlık ordusunun büyük gövdesiyle saf değiştirip devrimin emrine girmesi oluşturur.
25 Ekim (7 Kasım) 1917’de İşçi Köylü Sovyetleri iktidara el koymaya karar verdiğinde, eski rejimin ordusunun büyük kuvveti kendi komuta hiyerarşisi içinde devrimin safında yer aldı. Ordunun eski rejime bağlı kalan bazı generalleri ise, emirlerindeki küçük askeri birliklerle devrime karşı savaştılar (General Kornilov, General Kolçak, Denikin, Wrangel), fakat devrimci ordu tarafından yenildiler.
Devrimci orduların eski rejim ya da sistem ordularının devrimcileşmesiyle oluşmasının başka bir örneğini de, 1919-1922 Türk Milli Devriminde, Osmanlı ordusunun bir milli kurtuluş ordusuna dönüşmesi oluşturur. Osmanlı ordusu çok az fireyle, Kuvayı Milliye ordusuna dönüşmüştür.
III-İKİNCİ YOL: ÇİN HALK KURTULUŞ ORDUSU YOLU
Çin Halk Kurtuluş Ordusu ise bu örneklerden farklı olarak, daha baştan, var olan rejimin ordusuna karşı isyan eden ve savaşan silahlanmış işçi ve köylülerin ordusu olarak doğmuş ve gelişmiştir.
1 Ağustos 1927’de Nanchang eyaletindeki bir işçi-köylü ayaklanması sonucunda, ayaklananların silahlanarak dağlara çekilmesiyle doğan Çin Kızıl Ordusu, Nanchang Ayaklanmasından (1927’den) devrimin ülke çapında başarıya ulaştığı Ekim 1949’a kadar, esas olarak eski rejimin ordusu ile savaş içinde gelişmiş, büyümüş ve Çin Halk Ordusu haline gelmiştir.
Çin Devrimi baştan sona bir iç savaş olarak gelişmemiştir. 1921-1949 arasında 28 yıl süren bir mücadele ve savaş sonucunda başarıya ulaşan devrim, dört aşamadan ya da dönemden geçmiştir.
Devrim içinde doğup gelişen Çin Halk Kurtuluş Ordusu da bu dört dönemin iki döneminde, “milli ordu” konumundaki Kuomingtan ordusu ile savaş değil; ittifak içinde olmuştur.
Çin Halk Devrimi 1921’de Kuomingtan-Çin Komünist Partisi ittifakı önderliğinde bir demokratik devrim olarak başladığında, daha sonra ayrı bir silahlı güç olacak (Kızıl Ordu) ÇKP’ye bağlı askerler ve askeri birlikler de milli ordu içinde ve onun bir parçasıydı.
Çan Kay Şek’in Nisan 1927 Nanking darbesinden sonra, Kuomngtan-ÇKP ittifakı bozuldu ve Çin Devrimi’nin ikinci aşaması; 1927-1937 arasında süren “Birinci İç Savaş” dönemi başladı.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun ilk hali olan Kızıl Ordu bu aşamada ve iç savaş içinde doğup gelişti.
Devrimin üçüncü aşaması ya da dönemi, 1937’de başlayan Japonya’ya karşı milli direnme savaşı dönemidir. 1947’de resmen biten bu 10 yıllık dönem boyunca, “8. Yol Ordusu” ve “Yeni 4. Ordu” adları altında Kuomingtan ordusu ile birlikte ve ittifak içinde Japon işgaline karşı savaşan Çin Halk Kurtuluş Ordusu, bu dönem boyunca savaşmadığı ve ittifak içinde olduğu eski rejim ordusundan büyük güçleri saflarına çekti. Ama bağımsız varlığını ve ayrı bir ordu olma konumunu korudu.
1947’de başlayan İkinci İç Savaş Döneminde ise, eski rejimin ordusu ile en üst derecede savaşarak ve onu yenilgiye uğratarak, Çin Devrimi’nin askeri zaferini sağladı.
IV-BARIŞ DÖNEMİNDE HALKIN HİZMETİNDE OLAN ORDU
Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) barış ve devrimin inşası yıllarında, kendini, eğitim, savaş gücünü ve yeteneğini geliştirme-yenileme gibi sadece askeri görevlerle sınırlamadı.
Başta kırsal bölgelerdeki halkın yönelik olmak üzere, 20. yüzyılda çok geri bir tarım ülkesi olan Çin’de halkın sağlık, eğitim, barınma sorunlarının çözümünde; deprem, sel, salgın hastalıklar gibi doğal afetlerin yarattığı sorunların giderilmesinde aktif görevler aldı. Belli bir plan dâhilinde, ülkenin çeşitli bölgelerindeki tarım ve sanayi işletmelerinde üretim faaliyetlerine katılarak ekonomik kalkınmaya omuz verdi.
Böylece, dünya ordularındaki yaygın ve geleneksel konum olan barış zamanında kendini salt askeri görevlerle sınırlama ve ekonomik bakımdan salt tüketici konumda olma statüsü ve özelliğinden ayrıldı. Bu konuda dünya çapında bir örnek olduğu söylenebilir.
ÇHKO son Covid salgınına karşı mücadelede de çok aktif görevler aldı. Salgına karşı mücadelede dünya çapındaki en başarılı mücadelenin Çin’de yapılmasında, ÇHKO’nun bu özelliğinin belirleyici olduğunu söylemekte en küçük bir abartı yoktur.
IV-İÇİNDE ÇİN’İN DEVRİMCİ PARTİSİNİN ÖRGÜTLÜ OLDUĞU ve BU ANLAMDA DEVRİME ve HALKA BAĞLILIĞI GÜVENCEYE ALINMIŞ ORDU
Çin Devriminin ve Çin’deki halk iktidarının önderi Çin Komünist Partisi, ÇHKO içinde güçlü bir örgütlülüğe sahiptir. Bu durum ya da ÇHKO’nun bu özelliği, onun halka ve devrime bağlı kalmasının güvencesini oluşturmaktadır. ÇHKO bu özelliği ile de dünya ordularının büyük çoğunluğundan ayrılmaktadır.
V-DÜNYA BARIŞINI KORUYAN ve MAZLUMLARIN HAKLI SAVAŞLARINA DESTEK OLAN ORDU
Çin halkına, ÇKP önderliğine ve devrime bağlılık, aynı zamanda ÇHKO’nun dünya barışını korumada büyük rolü olan bir ordu olmasını sağlamıştır ve sağlamaktadır.
ÇHKO’nun bu rolü, dünyadaki emperyalist saldırganlığa, yobaz-bölücü-ayrılıkçı teröre karşı savaşan mazlum halkların haklı savaşına destek olma enternasyonalist dayanışma görevi ile birleşmektedir.
ARSLAN KILIÇ/ YÖN HABER