Aşı Kaosu: Aşı olabileceğinizi düşünüyor musunuz?
İlk COVID-19 aşıları nihayet piyasaya sürülmeye başladığında, tüm dünya sevindi. Ancak iki aydan kısa bir süre sonra aşıların üretimi, nakliyesi ve dağıtımı şimdiden karmaşaya dönüşmüş durumda.
Bazı aşı şirketleri verili kapasitelerini defalarca vurguladılar. Ancak bu sınırlı üretim gerçeği, birçok ülkeyi kendi payları için mücadele eder hale getirdi.
Örneğin Avrupa Birliği’ne bakalım.
Geçtiğimiz günlerde Pfizer, bazı AB üye ülkelerine bu hafta sunmayı taahhüt ettiği aşı miktarının yarıya indirilmesi gerektiğini söyledi.
AB Sağlık Komiseri Stella Kyriakides tarafından yapılan basın açıklamasına göre, Oxford Üniversitesi ile koronavirüs aşısını geliştiren AstraZeneca da AB’ye “önümüzdeki haftalarda kararlaştırılan ve ilan edilenden çok daha az sayıda doz tedarik etmeyi planladığını” bildirdi.
Bir AB yetkilisi Reuters’e, bunun öngörülen 80 milyon dozdan 31 milyona kadar daha az bir miktar, yani yüzde 60’lık bir kesinti anlamına geleceğini söyledi.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, AB bu duruma öfkeli; AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Dünya Ekonomik Forumu’nun online etkinliğinde “Avrupa, dünyanın ilk COVID-19 aşılarının geliştirilmesine yardımcı olmak için milyarlarca yatırım yaptı. Şimdi artık şirketler yükümlülüklerini yerine getirmeli. Aşıları teslim etmeli” açıklamasını yaptı.
Avrupa Komisyonu sözcüsü Eric Mamer de bu açıklamaya ek olarak, “aşıların başka yerlere dağıtıldığı” suçlaması yaptı. Söz konusu kesintilere güçlü bir şekilde yanıt vermek için AB, aşı ihracatında titiz denetimler yapacağını duyurdu.
AB Sağlık ve Gıda Güvenliği Komisyonu üyesi Stella Kyriakides geçtiğimiz hafta bir basın açıklaması yapmış ve “Gelecekte, AB’de COVID-19’a karşı aşı üreten tüm şirketler, üçüncü ülkelere aşı ihraç etmek istediklerinde, erken bildirimde bulunmak zorunda kalacaklar” demiş, “Avrupa Birliği’nin vatandaşlarını ve haklarını korumak için gereken her türlü tedbiri alacağını” vurgulamıştı.
BBC’nin haberine göre, bu kez Birleşik Krallık Covid Aşı Uygulama Bakanı Nadhim Zahawi de aşı ihracatında kısıtlamalara yol açabileceği korkusu nedeniyle gelişebileceğini öngördüğü “aşı milliyetçiliğinin çıkmaz sokağı” konusunda uyarıda bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde ABD’nin 200 milyon daha fazla COVID-19 aşı dozu satın aldığını açıkladı. Bu siparişle Amerika, toplamda 600 milyon doz satın almış olacak. Bu da önümüzdeki sonbaharda neredeyse tüm Amerikalıları tam olarak aşılamak için aşı sayısının garantilendiği anlamına geliyor.
Bloomberg’in aşı gündemi takipçisine göre, Kanada ve İngiltere gibi ülkeler, nüfuslarını aşılamak için ihtiyaç duyulan miktarın üç katından fazlasını sipariş ederken, diğer birçok ülke ilk dozu bile almak için mücadele ediyor.
KBS’nin haberine göre, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, gelişmiş ülkeleri Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos Gündemi çevrimiçi toplantısında “aşı ihracatını kısıtlayarak veya kendi vatandaşlarına öncelik vererek bencil olmayı bırakmaya” çağırdı. Ancak ülke henüz hiçbir aşıya yetki vermiş yada tek bir doz aşı satın almış değil. Yüksek gelirli bir ülke olan Güney Kore için doğru olan, daha az zengin olanlar için daha da doğru olmalı.
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, zengin ülkeleri, koronavirüs aşılarını “istiflemeyi” durdurmaya çağırdı; ki böylelikle aynı toplantıdaki diğer ülkeler de aşılara erişebilir olsun. New York Times, daha önce Güney Afrika’da bir fabrikanın, bir milyon doz koronavirüs aşısı üretme kapasitesine sahip olduğunu, ancak ülke halkı için hiç aşı kalmadığını haberleştirmişti. Söz konusu aşı üretiminin tamamı, yüz milyonlarca siparişi halen rezerve etmiş olan Batılı gelişmiş ülkelere götürülecek.
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Dünya, aşıların dağıtımında felaket bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde” diye uyarmış ve “bu başarısızlığın bedeli, dünyanın en fakir ülkelerinde yaşam ve geçim kaynakları ile ödenecek” şeklinde konuşmuştu.
En trajik olanı ise, koronavirüs aşılarını stoklayan bazı ülkelerinin kaotik yönetimi, birçok aşının hiçbir zaman halka gerçekten açık olmayacağı anlamına geliyor.
Yakın zamanda Michiganlı sağlık yetkilileri, yaklaşık 12 bin Moderna aşısının aşırı soğutulduğunu ve henüz eyalete gönderilirken işe yaramaz hale geldiğini doğruladı. Yine aşı dağıtımında federal hükümet kaynaklı bir gecikme, New York kentini COVID-19 aşılama merkezlerinden bazılarını geçici olarak kapatmak zorunda bırakmıştı.
Kanada’nın yaşadığı da farklı bir hikaye ama yine aynı sonla bitiyor. Washington Post’un haberine göre, yeterli aşı alımları, Kanada’nın diğer ülkelere göre daha az endişeleneceği anlamına geliyordu. Ancak zayıf dağıtım sistemi nedeniyle Ontario’da aşıların yüzde 40’ı hala dondurucularda saklanıyor ve aşıya çok ihtiyaç duyulan bakım evleri hâlâ tam olarak aşılanmamış durumda.
Kaotik yönetimden veya konumlarından yararlananların olduğu durumlar da yaşanıyor. ABD’de sağlık personeli, bakım evi sakinleri, yaşlılar, altta yatan tıbbi sorunları olan kişiler ve öncelikli sektör çalışanları aslında aşı erişiminde önceliğe sahip. Ancak New York’taki bir sağlık hizmeti sağlayıcısı olan ParCare Community Health Network, yasadışı yöntemlerle koronavirüs aşısı elde etmek, en savunmasız olanları atlayarak bunları başka kişilere uygulamakla suçlanıyor.
NBC grup üyesi WRCB-TV’ye göre, bir başka Amerikan aşılama merkezi, yılbaşı gecesi halen aşılanmayı bekleyen çok sayıda kişi varken, aşıların bitmek üzere olduğunu duyurmuştu. Ancak aynı akşam bir muhabir, merkeze gelen kimi kişilerin merkezde çalışan aile üyeleri veya arkadaşları tarafından aşının hala mevcut olduğu bilgisi verilerek aşılama için çağırıldığını ortaya çıkardı.
WRCB muhabiri aşıyı nasıl yaptırdığını sorduğunda bir kişi, “Bağlantı bulduk,” diyor ve aracındaki diğer yedi kişinin hepsinin aşılanmış olduğunu söylüyordu.
Tıpkı nüfuzu, parası ve bağlantıları olan Amerikalıların yolunu bulması gibi, dünyanın her yerinde benzer sorunlar yaşanıyor.
İspanya’nın en üst düzey generali, aşı sırasını atladığı iddiaları nedeniyle halkın öfkesini üzerine çekmiş ve kısa süre önce istifa etmişti.
Çok sayıda ülke, azalan aşı tedariki nedeniyle hala ilk aşılarını almak için mücadele ediyor. Bazı ülkeler aşı depolayıp bunları düzgün bir şekilde dağıtmadığında, diğer ülkelerdeki insanların ne hissettiğini merak ediyorlar mı acaba?
Çin Uluslararası Radyosu (CRI)