ABD’de ulusal güvenlik kurumlarının merkezinde yer alanlardan biri olan Emekli Korgeneral Douglas Lute, Harici’den Tunç Akkoç’un sorularını yanıtladı. ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Lute, Rusya Ukrayna savaşının etkilerinin önümüzdeki 20 yıl boyunca devam edeceğini söyledi. Lute, NATO’nun Ukrayna’ya silah vermesiyle ilgili de, ” NATO’nun Ukrayna’yı desteklemesi, meşru ve BM Antlaşması’yla uyumlu bir adımdan başka bir şey değil. Tabii ki, BM Antlaşması tüm üye devletlere kendilerini savunma hakkı verir” ifadelerini kullandı. Rusya’ya uygulanan yaptırımlarla ilgili konuşan Emekli Korgeneral Lute, “Rusya’ya karşı yaptırımlarda istisnalar var ve Türkiye bir istisna. Fakat başka istisnalar da var. Bu istisnalar, yaptırımların genel etkisini zayıflatıyor” dedi.
“ERDOĞAN İLE YPG KONUSUNDA FARKLI GÖRÜŞLERİMİZ VAR”
Lute, Akkoç’un, “YPG’nin sözde lideri Mazlum Abdi Washington Post için geçen günlerde bir yazı kaleme aldı. ‘Amerika’nın en sadık müttefikiyiz. ‘Bizi unutmayın’ dedi. Sizce ABD yönetimi YPG’yi unutur mu, unutmaz mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Mazlum Abdi’nin Washington Post’a yazdığı gibi, YPG bizim IŞİD’e karşı savaştaki belki de en önemli cephe müttefikimiz. Elbette ki, Suriye’deki Kürt güçlerinin, YPG’nin yaptıkları olmasaydı, bu savaş başarıya ulaşamazdı. ABD’de Erdoğan ve Türk ulusunun bunu farklı bir şekilde gördüğünün farkındayız. Müttefikler bazen aynı konu üzerinde farklı fikirlere sahip olabilirler. Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki operasyonlarındaki tehlike şu ki, Kuzey Suriye’de halen Amerikalılar var. Dolayısıyla, bedeli ne olursa olsun, müttefikler arasındaki bir kardeş katlini engellemek istiyoruz ve bu yüzden, bu çok hassas bir konu.”
Lute’nin sorulara verdiği yanıtlardan satır başları şöyle:
“24 ŞUBAT BİR DÖNÜM NOKTASI”
“Öncelikle, Ukrayna’da olanları jeostratejik olarak tarihsel bir dönüm noktası, çok tarihsel bir değişim diye görmek gerektiğini düşünüyorum. Hayatım boyunca, profesyonel yaşamımda, böyle üç tarihsel an yaşadım. 9 Kasım 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından iki yıl sonra Sovyetler Birliği dağıldı. 11 Eylül 2001’in sonuçlarını halen yaşıyoruz. Elbette ki, Amerika’ya dair bir tarihsel an olarak 11 Eylül, dünyayı sonrasındaki en az 20 yıl boyunca dramatik bir şekilde değiştirdi. 24 Şubat 2022’nin da bunlarla eşit derecede jeostratejik bir dönüm noktası olarak sayılabileceğini düşünüyorum.
Yani inanıyorum ki, hayatımın geri kalanında, önümüzdeki 20 yılda, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin sonuçlarını yaşayacağız. Bununla ilgili olarak, NATO’nun Ukrayna’yı desteklemesi, meşru ve BM Antlaşması’yla uyumlu bir adımdan başka bir şey değil. Tabii ki, BM Antlaşması tüm üye devletlere kendilerini savunma hakkı verir. NATO ve NATO’nun ötesindeki diğerlerinin Ukrayna’yı desteklemek için yaptıkları, Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olmasına rağmen açık bir şekilde çiğnediği BM Sözleşmesi’ne uygundur. Yani burada net bir karşıtlık var. Sözleşmeye sadık kalanlar ve Sözleşmeye karşı hareket edenler.”
“SAVAŞTA DOĞRUDAN TARAF OLMAK İSTEMİYORUZ”
“Ukrayna’da Ukraynalılar savaşıyorlar. Amerikalılar ve diğerleri, NATO müttefikleri ve hatta müttefiklerden fazlası, Kore ve Avustralya da Ukrayna’ya askeri destek veriyorlar. Onlar NATO üyesi değiller. Fakat Ukrayna’daki savaşı yönetenler, kontrol edenler ve buna karar verenler Ukraynalılardır. Biz ise sadece onları destekliyoruz. Cephede Amerikan birlikleri yok. Ukraynalılara uluslararası anlamda yasal kendilerini savunma hakkını veren Ukrayna’nın işgal edilmesidir. ABD ve diğer NATO müttefikleri, Ukrayna’nın kendini savunma hakkını destekliyorlar. Savaşta doğrudan bir taraf olarak yer almıyoruz.”
“TÜRKİYE BİR İSTİSNA”
Diğer 29 NATO ülkesi gibi Türkiye’nin de enerji kaynaklarıyla ilgili ulusal bir karar alması gerekir. Şunu belirteyim, Rusya’ya karşı yaptırımlarda istisnalar var ve Türkiye bir istisna. Fakat başka istisnalar da var. Bu istisnalar, yaptırımların genel etkisini zayıflatıyor, çünkü bu durum, Rusya’ya bir ihracat kapısı açıyor ve onlar da karşılığında savaşı körüklüyor. Dolayısıyla, Türkiye savaşın diğer taraflarında inanılmaz faydalı – örneğin Tahıl Anlaşması veya Ukrayna’ya değerli silahlar sağlaması ve dahası – bir müttefikken, bu durum Türkiye’nin en az fayda sağladığı alan.