Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Avusturya’da tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz ile tanıştığı iddialarına sert yanıt verdi.
Bugünkü köşesinde iddiaları yalanlayan Zeyrek, “Bu tür bir ahlaksızlığın tarafı asla olmadım, bundan sonra da olmam. İma edilmesini dahi hakaret olarak görürüm.” dedi.
Zeyrek’in bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
ABD’nin yürüttüğü “kara para” soruşturması çerçevesinde Viyana’da tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz’ın siyaset, emniyet, yargı ve basın bağlantıları çok gündemde.
Kendisi Karslı diye, bütün Karslı gazetecilerin kendisinden “nemalandığı” yazılmaya başlandı. Bu kapsamda benim bir yazım üzerinden de bazıları “O gazeteciler arasında Karslı Deniz Zeyrek de var mı” sorusunu sormaya başladı. Bu abuk imaya yanıt vermeyi dahi zül görüyorum ama sessiz kalmakla da olmuyor.
Önce iddiaya konu olan yazıyı anımsatmak istiyorum:
Pandemi nedeniyle evlere kapandığımız, o bunaltıcı elbiselerin içinde ter kan içinde kalan, yoğunluktan ve ailelere bulaşma riskinden evlerine dahi gidemeyen sağlık çalışanlarını balkonlardan alkışladığımız günlerdi.
Betül Türk isimli bir sağlık çalışanı, yorucu bir nöbetin ardından Kars’tan gelmiş, içinde peynir ve bal olan bir kargo ile karşılaşınca bir twit atarak mutluluğunu dile getirmiş ve SBK Vakfı’na teşekkür etmiş. Sezgin Baran Korkmaz da “İyi ki varsınız” diyerek o mesajı tekrar twitlemiş. Normal şartlar altında ikisini de takip etmediğim için bunun farkına varamazdım. Ancak, o zamanki Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen iki mesajı da alıntılayarak “Hem üretimi desteklemek, hem sağlık emekçilerini sevindirmek…” mesajını paylaşınca okuma şansım oldu.
Salgının hepimizi umutsuzluğa sevk ettiği bir dönemde karşılaştığım ve hoşuma giden bu mesajları okuyucularımla paylaşmak istedim. 18 Nisan 2020 günü yazdığım yazıya küçük bir kutu açarak, insana dokunan bu paylaşımlar için üçünü de alkışladım, tebrik ettim.
Ayhan Bilgen’le tanışır, kendisini Türkiye’nin en önemli insan hakları savunucularından biri olarak görürüm.
Ancak Sezgin Baran Korkmaz’la hiçbir kişisel ilişkim olmadı. Öyle oteline/yalısına/yatına gitmek, kendisinden hediye almak gibi şeyler bir kenara, herhangi bir vesileyle bir araya dahi gelmedim (Ardahan Eğitim Vakfı yemeği ve aynı uçakla gittiğimiz Kars Havaalanı dışında aynı çatı altında dahi bulunmadım.)
Ne yalan söyleyeyim, o çirkin imaya dayanak yapılan yazımı yazarken de Ayhan Bilgen’in mesajları paylaşmış olmasını önemsedim ve olayın içindeki dayanışmaya odaklanıp önünü arkasını düşünmedim.
O yazıdan yola çıkarak, mesafeyi kaldırdığımı ileri sürüp, hatta beni Sezgin Baran Korkmaz’la ilişkilendirmeye çalışanlara şunu söylemek istiyorum:
Sadece yasa dışı işler yaptığı söylenen Sezgin Baran Korkmaz değil, yasa dışı işi olmayan herhangi biriyle de tarif edilen tarzda bir ilişkiyi hem mesleki hem insani açıdan “ahlaksızlık” olarak görürüm. Bu tür bir ahlaksızlığın tarafı asla olmadım, bundan sonra da olmam. İma edilmesini dahi hakaret olarak görürüm.