Greenpeace Türkiye, 6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli depremlerin sonrasında 200 binden fazla binanın hasar görmesinin ardından asbest uyarısı yaptı. Greenpeace Türkiye, ortaya çıkan veya çıkabilecek inşaat ve yıkıntı atığındaki bazı maddelerin insan ve doğaya zarar verebileceğinin altını çizdi.
Depremin birinci ayında Alman Haber Ajansı’na (dpa) konuşan Greenpeace Türkiye’nin bir sözcüsü, “Ortaya çıkan inşaat ve yıkıntı enkazındaki bazı malzemeler dogaya ve insan sağlığına zarar verebilecek maddeler içeriyor. Bunlardan biri de asbest” dedi. Kanserojen bir madde olduğu bilinen asbest, Türkiye’de 31 Aralık 2010’da yürürlüğe giren yönetmelikle yasaklanana kadar binaların izolasyonunda kullanılıyordu. Greenpeace Türkiye, asbestli yapıların dağılmasının güvenlik için büyük önem taşıdığını kaydetti. Örgüt, kontrolsüz şekilde yayılması halinde asbestin bölgedeki insanların, kurtarma ve enkaz kaldırma ekiplerinin kansere yakalanma riskini artıracağını belirtti. Örgüt, ayrıca enkaz kaldırma nedeniyle oluşan yoğun tozun da bilhassa akciğer kanseri, bronşit ve astım hastaları için zaten var olan riski daha da artırdığı uyarısında bulundu.
ÇMO: 104 MİLYONDAN FAZLA İNŞAAT VE YIKINTI ATIĞI OLUŞTU
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) da 6 Şubat depremleri sonrasında bölgede 104 milyon tondan fazla inşaat ve yıkıntı atığı oluştuğunun tahmin edildiğini açıkladı. Atıkların kaynağından ayrı ayrı toplanmasını da tavsiye eden ÇMO, ayrı toplanan atık türlerinin de özelliklerine göre geri kazanım veya bertaraf proseslerine dâhil edilmesi gerektiğini ifade etti.
Depremlerin yaşandığı bölgede kişi başına 8-16 ton inşaat ve yıkıntı atığı oluştuğunu da belirten ÇMO, depremin hemen ardından arabalarda, çadırlarda, ateş başında, sokakta konaklamak zorunda kalan ve akabinde çadır kentlerin oluşmaya başlamasıyla yavaş yavaş buralara taşınan insanların oluşturduğu evsel nitelikli katı atıkların da düzenli biçimde toplanmadığına dikkat çekerek, onların da insan ve çevre sağlığını tehdit eder boyuta ulaştığını aktardı. ÇMO, bunlara, kurulan mobil revirlerde gerçekleştirilen tedavi ve atık hijyenik ped sonucu oluşan tıbbi atıkların da eklendiğini, onların da ayrı toplanarak bertaraf edilmesi gerektiğini de tavsiye etmişti.
ÇMO, yıkılan binalarda bulunan asbestli malzemelerin de diğer atıklardan ayrı toplanarak bertaraf edilmesi gerektiğinin altını çizmişti. ÇMO’ya göre, asbest, kurşun veya zararlı diğer olası maddelerin miktarı ise bilinmiyor.
‘DEPREM BÖLGESİNDE PEK ÇOK MADDE YAKILIYOR’
Greenpeace ise halen deprem bölgesinde olan insanların da ısınmak amacıyla bulduğu pek çok maddeyi yaktığına, bunun da havadaki zararlı madde oranını artırabileceğine işaret ederek hükümetin vatandaşın ısınma ihtiyacını elektrikli cihazlarla karşılamasını talep etti. Örgüt, zehirli madde içeren atıkların iklim ve çevreye uygun şekilde enkazdan çıkarılmasını, bu yolla olası yeni felaketlerin de engellenmesi gerektiğini belirtti.
Greenpeace’a göre, enkaz kaldırmayla meydana gelecek olası zararlı madde yayılımının insan sağlığı, tarım ve yeraltı su kaynakları başta olmak üzere büyük zarar neden olacak.
KAYNAK: DW Türkçe