ZEYBEK’in özgür ve bağımsız basının günümüzde içinde bulunduğu durumu anlatan açıklaması şu şekilde;
Bugün “Dünya Basın Özgürlüğü” günü.
Öncelikle her şeye rağmen kalemini satmayan, kalemini doğrudan, halktan, haktan yana kullanan, gerçeğin peşinde bıkmadan usanmadan koşan ve bu uğurda canı pahasına uğraş veren tüm basın emekçilerinin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü yürekten kutluyorum.
Gazetecilik, gazetecinin yaptığı iş. Gazeteci ise haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenen kişi. Gerektiğinde hükûmetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı “Gazetecilik etik kuralları” çerçevesinde göze alan gözü pek insan, gazetecidir. Etik kurallar ise; Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst olmaktır.
“ANAYASA’NIN 28. MADDESİ: “BASIN HÜRDÜR, SANSÜR EDİLEMEZ”
Anayasa’nın, ‘Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.’ hükmüne rağmen günümüzde, hatta 19 senedir bunun tam tersi uygulamalar şiddetli bir biçimde uygulanmaktadır. Basın organlarına, gazetecilere baskı yapmak, tehdit etmek, gazeteciliğin temel prensiplerini uygulayan basın emekçilerini işini yapamaz hale getirmek, onları tutuklamak, susturmaya çalışmak ve bu yolla halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamaya çalışmak ülkemizi yöneten zihniyetin acizliğini net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Türkiye’yi yöneten köhnemiş zihniyet; çoğulcu, katılımcı, demokratik yapıyı ortadan kaldırarak yerine “Tek Adam Yönetimini” getirmiş ve “Kuvvetler Ayrımını” yok etme girişimleri sonrası da, “İfade ve Basın Özgürlüğü” kavramını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
- Ocak – Şubat – Mart 2021 döneminde,228 gazeteci, köşe yazarı ve 5 karikatüristin Türk Ceza Kanunu (TCK), Terörle Mücadele Kanunu (TMK), MİT Kanunu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Kanunu ve Sermaye Piyasaları Kanunu (SPK) kapsamında toplamı 2 müebbet 1894 yıl 9 ay hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya.
- Ocak – Şubat – Mart 2021 döneminde İstanbul, Bursa, Aydın, Aksaray ve Rize’de medya temsilcilerine karşı 13 fiziki saldırı yaşandı. Bir radyocu yorumlarını beğenmediğini ifade eden bir dinleyicisi tarafından öldürüldü.
- Aynı dönemde en az 30 gazeteci “hakaret” ve “kamu görevlisine hakaret”; 1 gazeteci “iftira” suçlamasıyla açılan ceza davaları kapsamında toplam 65 yıl 3 ay hapis cezasıyla yargılandı.
- Yine aynı dönemde Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) haber ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına 57 idari para cezası ve toplam 22 yayın durdurma cezası verdi.
“BU ÇABA NAFİLEDİR”
Bu ülkede cesur, yürekli, haber peşinde koşan, halkın aydınlanmasını, bilgilenmesini sağlamak için mücadele eden, özgürlükten, demokrasiden, hukuktan, adaletten yana olan gazeteciler vardır ve her zaman da var olacaktır.
İfade ve Basın Özgürlüğü, kalemini kıran ama satmayan basın emekçileri ile sonsuza dek ayakta kalacaktır.
Selam olsun tüm basın emekçilerine.