Tarihçi Prof. Dr. Mustafa Armağan, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili tartışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Armağan, Twitter’da şunları yazdı:
“Emekli amiraller Montrö’yü de okumamış. Madde 28’e göre bal gibi feshedilir. Öyle mantıksız bir sözleşme ki, tadilini zorlaştırıyor ama feshine kapıyı sonuna kadar açıyor. Madde 28 ’20 yıl dolunca taraflardan biri FESİH İHBARNAMESİ gönderirse 2 yıl içinde fesholunacaktır’ diyor. Madde 28’i Öztürkçe’ye çevireceğim diye bulanıklaştırılmış ama anlaşılabiliyor. Süre 20 yıl, 20 yıl içinde fesih ihbarnamesi yapılmamışsa sonrasında sona erdirme (fesih) ön-bildirimi (ihbarnamesi) herhangi bir zamanda yapılabilir. Fransa’ya yapılacak, o da ilgili taraflara bildirecek.
Türkiye Cumhuriyeti de Montrö Sözleşmesi’nde akit (imzacı) devletlerden biri olarak 28. maddeye binaen Montrö’nün feshini istediğine dair ihbarnameyi Fransa’ya gönderecek ve Montrö’nün fesih süreci başlayacaktır. Bu kadar. Önünde bir engel yok. Yeter ki çıkarımıza olsun. Topunuz gelin. Amerika Birleşik Devletleri’nin Montrö Sözleşmesin’de imzası yoktur ve taraf değildir.”
Ne olmuştu?
TBMM Başkanı Şentop’un bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı ‘Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekildim, Montrö’yü tanımıyorum, feshettim’ diyebilir mi?” sorusuna, “Yapabilir. Mümkün-muhtemel arasında fark var. Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizi’ni de karıştırırsanız, ayran yapmak mümkündür” şeklinde yanıt vermesi kamuoyunda “Montrö’nün tartışmaya açıldığı” tartışmalarını gündeme getirdi.