Halktv’den İsmail Saymaz, ilginç bir sürgün hikayesini köşesine taşıdı.
“Düşünün. Siz bir hukukçusunuz. İş yerinizdesiniz. Kavga ettiğiniz amiriniz sizin yokluğunuzda çekmecelerinizi karıştırıp okumakta olduğunuz Selahattin Demirtaş’a ait romana el koyuyor ve polise haber veriyor. Siz sürülüyorsunuz. Ve bu yetmiyor; kitap Demirtaş’ın olduğu için çekmecelerinizin karıştırılması, özel hayatın gizliliğini ihlal sayılmıyor” diyen Saymaz, İ.K.’nın şikayeti sonrası yaşananları ise şöyle aktardı:
“İ.K. kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesinden şikayetçi oldu.
Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Ocak’ta kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
Kararda, çekmece karıştırmanın özel hayatın gizliliğini ihlal niteliğinde olmadığı iddia edildi.
Karardan:
“Şüphelinin, odası değiştirilen şikayetçinin siyasi nitelikte olduğunu düşündüğü kitabı alıp almadığını tespit amacıyla masanın çekmecesine bakmak ve kitabı görünce tutanak düzenletmek biçimindeki fiilinde özel hayatın gizliliğini ihlal niteliğinde bir davranış söz konusu değildir.”
Neden?
Nedeni yazmıyor.
Savcı, “Kitap Demirtaş’ın, o yüzden” diye açıkça söylemiyor!
Kararda bu eylemin, “İdari soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte olduğu” belirtiliyor.
İdari soruşturma demişken…
İ.K., TCDD’nin başlattığı idari soruşturma kapsamında “hukuk müşavirliğinin önerisi ve hizmet gereği” Malatya’ya sürüldü. İ.K., takipsizlik kararına ilişkin, “Artık herkes keresin çekmecesini karıştırabilir” diye düşünüyor.”