Yön Radyo, dünya kapitalizminin “Küreselleşme” adı verilen saldırısının doruğa çıktığı yıllarda; 1990’ların ortasında kuruldu.
“Küreselleşme”, ABD ve Avrupa merkezli dünya kapitalizminin ideolojik-siyasi-kültürel-ekonomik alanlar başta olmak üzere, topyekûn saldırısıydı.
Arkada kalan ve 1870’lerden 1990’lara kadar olan yaklaşık 100 yıl, kapitalizmin geliştiği Batı ülkelerinde, büyük emekçi mücadelelerinin ve emekçi devrimlerinin yaşandığı yıllar olmuştu.
Aynı yıllar, Türkiye’nin de içinde yer aldığı dünyanın geri kalan büyük coğrafyasında ise, emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı milli kurutuluş savaşlarının yaşandığı yüzyıl olmuştu.
Bu mücadeleler ve devrimler, emekçi sınıflara ve ezilen halklara her alanda büyük kazanımalar sağlayarak, kapitalizmin ve emperyalizmin sömürü ve baskısını geriletmiş ve sınırlamıştı.
1917’de gerçekleşen Sovyet Devrimi ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleşen emekçi ve milli kurtuluş devrimleri, insanlığa kapitalizm dışında bir seçenek de sunuyordu. Her türlü sömürüyü, baskıyı, eşitsizlik ve adaletsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen bir seçenek.
1990’da Sovyetler Birliği’nin ve onunla aynı kampta yer alan Doğu Avrupa’daki halk cumhuriyetlerinin yıkılması, dünya kapitalizmine “Küreselleşme” dediğimiz büyük saldırıyı başlatma fırsatı verdi.
İnsanlığın arkada kalan 100 yıldaki bütün kazanımları, bu topyekûn saldırının hedefleri arasındaydı.
Bu alanlardan en önemlisi, ideolojik-kültürel alandaki saldırıydı.
“Küreselleşme”nin ideolojik-kültürel saldırısı, en başta insanlığın özgür haber alma hakkını hedef alıyordu.
İkinci olarak halk kültürünü hedef alıyordu. Büyük sermaye tekellerinin denetimindeki görsel ve sözel medya halkın türkülerini, müziğini, oyunlarını dışlıyor; bununla da kalmayıp değersizleştiriyor ve yozlaştırıyordu.
YÖN Radyo 1995’te işte bu koşullarda ve “Türküler Artık Her Yerde” sloganıyla kuruldu.
Halkın türkülerinde simgeleşen kültürü, o kültürün içerdiği insani değerler, YÖN Radyo’nun yayıncılık çizgisinin özünü oluşturdu.
Hepsi de küçük sermaye sahipleri olan, hepsi de emekçi kökenli olan, hepsi de devrimci bir geçmişe sahip olan 15 kurucu ortak, YÖN Radyo ile haber tekelciliğine ve halk kültürüne saldırıya, bir tür meydan okudular.
YÖN Radyo’nun dinleyicileri olan emekçi ve çalışan sınıflar, kısa sürede radyonun mesajını aldılar ve YÖN Radyo’ya sahip çıktılar.
30 yılda medya alanında ve iletişim teknolojisinde çok büyük değişimler gerçekleşti. Gelişen teknolojiye ayak uydurmak en başta büyük sermaye gerektiriyor. Radyo yayıncılığının alanını daraltıyor.
YÖN Radyo hem bu gelişime karınca kararınca ayak uydurmaya çalışarak, hem daralan alandaki dinleyici kitlesini yitirmemeye çalışarak direndi, ayakta kaldı ve bugünlere geldi.
Bu büyük direnişte, halktan ve devrimci insanlar olan kurucu ortakların payı büyüktür.
En büyük pay ise, başta Yüksel Mansur Kılınç olmak üzere, YÖN Radyo’ya uzun yıllardır emek veren bir elin parmakları sayısındaki YÖN Radyo çalışanlarıdır.
Yüksel Mansur Kılınç’ın birleştirici, yenilikçi, paylaşmacı, ekip çalışmasına önem veren yöneticiliği, YÖN Radyo’nun bugünlere gelmesinde ve daha şimdiden Türkiye radyo yayıncılığı tarihinde önemli bir yere sahip olmasında belirleyicidir.
Arslan Kılıç
Yön Radyo Kurucusu