Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Covid-19 salgınında Delta varyantının görüldüğü son dönemde ölüm oranlarının arttığını söyledi.
‘Varyantların öldürme oranı’nı hesapladığını söyleyen Ceyhan, “İlk 2 dalga orijinal virüs ile oldu, orada 1000’de 9’du ölüm oranı. Mart- nisanda vakaların 60 bine çıktığı dönemde İngiliz varyantı vardı, orada 1000’de 6’lara düştü. Son dalga Delta varyantı ile oldu, burada da 1000’de 11. Varyant, tek başına daha ağır ve öldürücü hastalığa yol açıyor” dedi.
“DELTA ÇOCUĞU YETİŞKİNİ DE RAHATLIKLA HASTALANDIRABİLİYOR”
Delta varyantının en önemli özelliğinin, herkes için çok hızlı bulaşan virüs olması ve daha ağır seyretmesi olduğunu söyleyen Ceyhan, gebeliğin özel durum olduğuna vurgu yaptı, “Gebelikte bağışıklık doğal yol ile baskılanıyor. Dolayısıyla diğer insanlara göre daha ağır seyreder, ölüm oranı yüksektir” diye konuştu.
Prof. Dr. Ceyhan, Delta varyantının rahatlıkla çocukları da gençleri de hastalandırabildiğine dikkat çekerek, “İlk başta orijinal virüs varken genç yetişkinler bu kadar çok hastalanmıyordu; onların bağışıklığı daha sağlam olduğu için çok daha fazla virüs gerekir hastalandırmak için. Bu Delta varyantı vücutta çok hızlı çoğaldığı için şimdi rahatlıkla çocuğu da yetişkini de hastalandırabiliyor” dedi.
“DELTA İLE ÖLÜM ORANI 1000’DE 11 OLDU”
Prof. Dr. Ceyhan, son dönemde Delta varyantının etkisiyle ölüm oranlarının arttığına dikkat çekerek, “Ben varyantların öldürme oranını hesapladım. İlk 2 dalga orijinal virüs ile oldu, orada 1000’de 9’du ölüm oranı. Arkasından mart- nisanda vakaların 60 bine çıktığı dönemde İngiliz varyantı vardı, orada 1000’de 6’lara düştü.
Son dalga Delta varyantı ile oldu, burada da 1000’de 11. Demek ki varyant, tek başında zaten daha ağır ve öldürücü hastalığa yol açıyor. İkincisi de toplumda maalesef bu önlemler azaltıldıkça insanların farkındalığı da azaldıkça biraz daha hekime geç başvuruyor olabilirler. ‘Etkili tedavi yok’ dedik ama etkili birçok yöntem var. Oksijen vermeniz lazım, sıvı takmanız lazım, en erken sürede yoğun bakıma almak lazım. Bunları yapınca ölüm oranının düştüğünü biliyoruz” diye konuştu.
“GEBELİĞİN ZAMANINA BAKMADAN AŞILANMA GEREK”
Gebelerde ilk 3 ay pek dışarıdan madde verilmediğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Ama hayati önem taşıyorsa o ilk 3 ayda da mesela kuduz aşısı yapmak gerekir. Burada tam bu noktaya geldik. Gebe için çok hayati önem taşıyor artık. Gebeliğin gününe, zamanına bakmadan 1’inci gün bile olsa ne zaman farkına varılırsa aşılanması gerekir. Eğer doğuma 2 hafta kala anne hastalık geçirirse ve bebek doğduğunda halen daha bulaştırıcı ise bebek koronavirüse karşı tamamen bağışık olmadan doğuyor. Dolayısıyla çocuk hem korunmasız hem de anneden virüs alıyor, daha ağır geçiriyor.
Bütün bunları önlemenin tek yolu gebenin aşılanması. ‘Tamamen aşıdan bağımsız gebeliğinizi planlayabilirsiniz, aşıyı da ilk fırsatı bulur bulmaz yaptırın’ diyoruz. Emzirmede aşılanmanın yararı var, zararı yok. İki çalışmada eğer aşı yaparsanız emziren anneye, antikorların anne sütünden bebeğe geçtiği gösterildi. Zaten zararlı hiçbir şey söz konusu değil. Anne sütünden bulaşan hastalık çok nadirdir” diye konuştu.