Koşuyolu Yüksek İhtisas Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi 2021-2022 Akademik Açılış Yılı Töreni’nde DHA’ya açıklama yapan Hamidiye Tıp Fakültesi Dekanı ve Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kaan Kırali, “Aşı olmayanlar, korkunç bir akciğer yetmezliği ile karşı karşıya kalıyor. Aşının kalp krizini tetikleme şansı sıfır. Kalp krizi olması için, damarlarınızda belli bir tıkanıklığın olması ve o tıkanıklığın da artması ya da yırtılarak bir pıhtılaşmaya yol açması gerekir.” dedi.
Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesindeki Koşuyolu Yüksek İhtisas Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi 2021-2022 Akademik Açılış Yılı Töreni gerçekleştirildi. Hastane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törene, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, rektör ve rektör yardımcıları ile Hamidiye Tıp Fakültesi Dekanı ve Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kaan Kırali katıldı. Prof. Dr. Kırali, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Kırali, Demirören Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Kovid aşısı olanlar kalp krizi geçiriyor” iddialarına da yanıt verdi.
“PANDEMİDE KALP HASTALARI HASTANELERDEN UZAK KALDI”
Kalp hastalıklarının dünyadaki en önemli sağlık problemi ve en çok ölüme yol açan hastalıklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kırali, “Eskiden kanser ve enfeksiyon hastalıkları ilk sıralardaydı. Ancak tedavilerdeki gelişmeler ve insan ömrünün uzaması sebebiyle kalp hastalığı bugün birinci sıraya yerleşmiş durumda. Bugün Dünya Kalp Günü olarak bunu da vatandaşlarımıza hatırlatmak isterim. Tabii ki yaşadığımız şu 1,5 yıllık pandemi sürecinde çok zor tablolarla karşılaştık, zor şartlarda hep birlikte mücadele verdik. Pandemi şartları, kalp hastalarının hastanelerden uzak kalmasına, korkarak tedavilerini ertelemelerine ve şimdi kalsın sonra bakarız gibi bir düşünceyle ihmal etmesine yol açtı. Ne yazık ki bu da kalp krizi ile ya da başka bir sebeple hastalarımızın hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlandı” dedi.
“KALP HASTALIĞI ÖTELENEMEZ”
Aşılama oranlarının yükselmesi ve kısmi normalleşmeyle beraber kalp hastalarının hastanelere rutin kontrolleri için başvurmaya başlayabildiğini belirten Prof. Dr. Kırali, “Kalple ilgili sorunu olanların mutlaka hekimine ulaşması gerekiyor. Çünkü kalp hastalığı ötelenemez. Bu, ne yazık ki korkunç sonuçlara yol açıyor. Bir de şunu görüyoruz, bu dönemde hastaneye gidemeyenler birbirlerine tavsiyede bulunarak birbirlerine ilaç önererek ya da sonra gidersin telkinleri ile yanlış davranışlar gösteriyor. Kalbinizle ilgili sağlık probleminizi hekim dışında kimse çözemez.” diye konuştu.
“AKCİĞERİ İFLAS EDEN HASTALARIN ÇOĞU AŞISIZ”
Aşı olanların kalp krizi geçirdiğiyle ilgili iddiaların da kesinlikle gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Prof. Dr. Kırali, “Bu, ne bilimle ne de gerçekle uyuşmuyor. Tamamen belki bazı tesadüflerin nokta atışı alınarak, bir genelleme yapılmasına dayanıyor bu iddialar. Biz Türkiye’nin en büyük ECMO merkeziyiz. Kovid’den akciğeri sıfıra yakın duruma gelmiş, mahvolmuş hastaları bu cihaz sayesinde 2-3 ay uyutup akciğerlerinin toparlanmasını ve tekrar kendi akciğerleri ile nefes alabilmelerini sağlıyoruz. Ne yazık ki bu hastaların önemli bir kısmı aşı olmamış kişiler. Aşı olmayanlar, korkunç bir akciğer yetmezliği ile karşı karşıya kalıyor. Aşının kalp krizini tetikleme şansı sıfır. Kalp krizi olması için, damarlarınızda belli bir tıkanıklığın olması ve o tıkanıklığın da artması ya da yırtılarak bir pıhtılaşmaya yol açması gerekir. Bu durumdaki bir kişi aşı olsa da olmasa da o kalp krizini zaten geçirecektir. Pandeminin çözümü var, aşı olursunuz, korunursunuz ama ihmal edilen bir kalp hastalığının tedavi şansı yok” şeklinde konuştu.
“PANDEMİ SONRASI DÖNEMDE BAŞVURULARDA ARTIŞ VAR”
Prof. Dr. Kırali, şöyle devam etti:
“Her geçen gün bu hastaların aleyhine işliyor. Pandemi sonrası dönemde kliniklerimizde kalp yetmezliği vakalarında, kalp anjiyo yani koroner arter hastalıklarının tanısı için yapılan tetkiklerde artışlar var. Poliklinik sayıları ve cerrahi ameliyat sayılarımız da arttı. Sağlık kuruluşlarımızın hepsi bu hastalarımıza yetebilecek kapasitede. Yeter ki hastalarımız durmasın gelip sağlıkları için bizlerle beraber tedavilerini yürütsünler.” (DHA)