Kalp krizi risklerinde özellikle yaş, hipertansiyon, kontrolsüz hipertansiyon, kontrolsüz diyabet hastalığı, yüksek kolesterol düzeyleri, ailesel genetik yatkınlıklar gibi faktörleri göz önünde bulundurulduğunda ve bunlarla beraber sigara, alkol ve madde bağımlılığı kullanımları kalp krizi riskleri faktörlerini arttıran sebepler olduğunun altını çizen Dr. Kayan, kalp krizi vakalarında hastaneye geç başvurulduğunu dile getirdi.
“Özellikle 45 yaşın üstünde göğüs ağrısı olan vatandaşların özellikle bu göğüs ağrısı eğer çeneye, sol kola ve sırta yayılan bir ağrıysa bunda şüphelenmekte fayda vardır” diyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fetullah Kayan, şunları söyledi:
“Yolda yürümekle, merdivende çıkmakla, yokuş yukarı yürümekle göğüs ağrısı, nefes daralması gibi şikayetlerin olması aslında kalp damar tıkanıklarının bir semptomu olabilmektedir. Dolayısıyla göğüs ağrısı, nefes darlığı özellikle kriz esnasında bulantı, kusma ve soğuk terleme gibi vakalarda dikkat edilmesi gerekir. Bu tür durumlarda 45 yaş üstündekilerin hiç zaman kaybetmeden acile veya ilgili bölüme başvurması gerekmektedir.”
Kalp krizini tetikleyen faktörleri sıralayan Dr. Kayan, “Kalp krizi özellikle ölüm riski olan bir hastalıktır. Kalp krizi meydana geldiği zaman tamamen herhangi bir şikâyet olmayabileceği gibi çok şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı, bulantı, kusma, terleme gibi şikâyetlerle de kendini prezante edebilir. Nitekim bazı kalp krizlerinde hastalarda herhangi bir semptom olmadan aniden kalp durması ile de sonuçlanabilir” diye konuştu.
“ELİMİZDE KANIT YOK”
Genç yaşlarda kalp krizinin sık görüldüğünü ve Covid-19 aşısının kalp kriziyle bir bağlantısının olmadığını dikkat çeken Kayan, “Son zamanlarda kalp krizi vakalarında artış olduğu özellikle genç yaşlarda daha sık görüldüğü malumdur. Sosyal medya mecralarında kalp krizlerinin Covid-19 aşısıyla ilgisi olup olmadığı ifadeleri kullanılıyor.
Yapılan çalışmalarda Covid-19 aşısıyla kalp krizi arasında doğrudan saptanmamıştır. Covid-19 aşısının şimdiye kadar kalp krizi arttırdığına dair elimizde veri yoktur. Aşı olmayan vatandaşların aşı olmasını öneriyoruz. Olumsuz etkileri olabilir, vatandaşlar sağlık kuruluşlarına başvurabilir fakat bu algının doğru olmadığını da belirtmek isterim” şeklinde konuştu.
KAYNAK: İHA