Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sözlerine Cumhur İttifakı’nı överek başlayan Bahçeli, İsrail’le Türkiye’nin ticari ilişkileriyle ilgili sözleri nedeniyle Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı da sert sözlerle eleştirdi.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni sorgulayan, yargılayan, karalayan çevrelerin asıl kaygı ve korkusu uyanan devin ayağa kalkması, küresel ve bölgesel hadiseler karşısında sözü geçen, ne diyeceği merak uyandıran bir Türkiye’nin doğuşudur. Doğum sancılı olsa da doğan kudret Türkiye’dir.
Mazlum toplumların tercümanı olan, haksızlık karşısında susmayı reddeden, zulme tepki gösteren bir millet bir devlet vardır ve tarihin tekerrürüne şahit olunmaktadır. Dünya gelse de böyle gitmez diyen, doğruya doğru, yanlışa yanlış bir irade dirilmiş ve sivrilmiştir. İsrail’in Gazze’de işlemiş olduğu soykırım suçunun takipçisi bilhassa Türkiye’dir. Çocukların, kadınların, masum ve sivil hakkın dökülen kanları inşallah yerde kalmayacaktır.
Daimi üyeler tarafından sahip olunan veto yetkisinin yerine çift çoğunluk sisteminin getirilmesi, veya daha geniş bir ülke yelpazesinin uluslararası karar alma süreçlerine dahil edilmesi görüş bildirmesine imkan sağlayacak bir mekanizmasının inşası teklifimizdir.
“JET YAKITI ÜZERİNDEN SİYONİZME YAKIT OLANLARIN HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALACAK”
Soyadının ağırlığını taşımaktan aciz onların nerede durduğunun kimlere hizmet ettiğini kuşkusuz herkes bilecek ve öğrenecektir. 3-5 belediye almak siyasi ikbal ve ihtiraslarını tatmin etmek maksadıyla her türlü kılığa girenleri milletimiz hoş görmeyecek, Allah da affetmeyecektir. Ayranları yok içmeye atla gidiyorlar çeşmeye. Cumhur İttifakı’nı zaafa uğratmak dışında gayeleri yok. Öyle insanlar vardır ki kalbi kof, dışı dost görünür. Öyle yaklaşırlar ki dışı hoş, özü boştur. Bilinmelidir ki Cumhur İttifakı hesap yapanlara mecbur ve mahkum değildir. Biz siyaseti adam gibi yaparız, muhataplarımızın da böyle davranmalarını bekleriz. İsrail’in safına geçip Cumhurbaşkanlığı kabinesini yaylım ateşine tutan müflisleri önce millete sonra da Allah’a havale ederiz. Jet yakıtı üzerinden siyonizme yakıt olanların Türkiye’yi engelleme heveslerinin kursaklarında kalacağını cesaretle söyleriz.
Hamas’a terör örgütü demek katledilen bebeklere, kuşatmaya alınan Gazze’ye sırt dönmek demektir. Ne utanç verici bir durumdur ki İBB Başkanı, küresel emperyalizmin eli ve vicdanı kanlı yüzlerine ‘Alın beni tepe tepe kullanın’ mesajı vermiş, her emrinize, her tavize amadeyim çağrısı yapmıştır. Kulun bir hesabı olabilir ama Allah’ın da bir hesabı vardır. Galip olan da Allah’tır. DEM’lenenlerin PKK ittifakıyla gelecek planlayanların günü geldiğinde nasıl maskaraya döneceğini, milli ve manevi değerlere şaşı bakmalarının nasıl ağır sonuçları olacağını aziz milletimiz bizzat görecektir.
Şayet gereği yapılmazsa uyarıyorum devleti ayakta tutamayız, bu coğrafyada yaşayamayız. Altını çizerek uyarıyorum Türkiye’de yerel halk yoktur, Türk milleti vardır. DEM’ciler ve DEM’lenmiş ve yerel halk tabirini referans almış CHP’li bazı belediye başkanlarıdır. Hiç kimse çalı dibi yoklamasın deve izi saymasın. Hazine ve Maliye Bakanımızın da her zaman arkasındayız. Türk vatandaşından kaldığı otelde 120 avro milliyet farkı alan sömürge kuklalarıyla görülecek işimiz vardır ve nefesimiz bunların siyasetteki ayaklarının ensesindedir.
Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni arasında uçurumlar oluşturmaya, demokrasi, özgürlük ve insan hakları kisvesine bürünerek hizmet edenler alçakların en alçağı, hainlerin en hainidir. Türkiye’deki Alevi-Sünni çatışmasını, Türk-Kürt ayrışmasını çözecek olan bu millet ve onun iradesidir, bunun da sırrı kız alıp kız vermekte, yeni bir Türkiye inşa etmektedir.
FERDİ TAYFUR VİDEOSUNA AÇIKLAMA
Ferdi Tayfur’un şarkısının arka fonda çaldığı, benim de yürüyüş yaptığım videonun yayınlanmasından hemen sonra zoraki anlamlar çıkaranlar, çarpık değerlendirmeler yapanlar, polemik üretenler şimdi kulağınızı açıp beni dinleyin. Adını bile hatırlamadığım bir küsurat partisinin sözde başkanı Kobanili Ahmet sen de özellikle dersini almalısın. Ne güzel söylemiş şair, “Söz söylemek irfan ister, anlamak ihsan. Ne kadar bilirsen bil, söylediklerinin karşısındakinin anlayabildiği kadardır. Bazen aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.”
Bir şeyi söylemek istersem muhatabına doğrudan söylerim. Dolambaçlı yollara sapmanın, kırk dereden su taşımanın Sayın Ferdi Tayfur’un seslendirdiği gibi “Hainsin diyorsam söyleten sensin” işte bu mesaj Türkiye’nin ayağını kaydırmaya yeltenen kim varsa direkt onlaradır.
Cumhur İttifakı’nın tasfiyesine ve sonlanmasına ümit bağlayanlar size kötü bir haberim var. Cumhur İttifakı sonuna kadar vardır, var olacaktır ve ayakta kalacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızla olan dostluk ve kardeşlik hukukumuzu anlayabilmeniz için balığın kavağa tırmanmasını beklemekten başka alternatifimiz kalmamıştır. Kobanili Ahmet senin de klinik vaka olduğunu değerlendiriyor, insan ve toplum sağlığı adına gözetim altına alınıp tedavi edilmeni özellikle tavsiye ediyorum. Endişem odur ki bir zaman sonra hiçbir aşı sana fayda etmeyecektir. Siyasette merkez olma iddiasında olanlara bu çerçevede görüş beyan edenlere de şunu söylemek isterim. MHP ve Cumhur İttifakı toplumsal siyasetin merkezidir.
İYİ PARTİ AÇIKLAMASI: “İHANETİ TEBRİK ETMEK BİZİM DEFTERİMİZDE YAZMAZ”
Son günlerde bir siyasi partide olağanüstü kongreler yapılmış, bir yönetim değişikliği de söz konusu olmuştur. Bu, o siyasi partinin en tabii hakkıdır. İç işlerine karışma gibi bir hevesimiz ve ihtiyacımız yoktur. Bunu herkes iyi bilmelidir. MHP, ‘herkes tebrik etti, siz niye tebrik etmediniz’ suçlamasıyla karşı karşıya bırakılıyor. Açıkça söylüyorum, 104 tane siyasi parti var. Her biri kongresini yapar, her kongreyi tebrik eden, etmeyen olabilir. Bunlar da onların en tabii hakkıdır. Ben açıkça neden tebrik etmediğimi söylüyorum. İhaneti tebrik etmek bizim defterimizde yazmaz!
KAYNAK: GERÇEK GÜNDEM