CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, “yenidoğan çetesi” ve Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ilgili “Sekiz yıl İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı İstanbul’da gözleri önünde gerçekleşen bebek ölümlerini engellemek yerine aile hekimlerinin hakkını tırpanlayan yönetmeliği hazırlayan Sayın Sağlık Bakanı’nın hala o makamı işgal ediyor olması abesle iştigaldir. Şu anda da sizin o makamda oturmanız ülkedeki 85 milyon vatandaşımızın sağlığı ve can güvenliğinin tehlikeye girmesi demektir. Bir an önce o makamı boşaltınız, istifa ediniz” dedi.
CHP Sağlık Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, CHP Genel Merkezi’nde “yenidoğan çetesi” ve Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe ilişkin basın toplantısı düzenledi. Aksaz Şahbaz, şunları söyledi:
“AKP 2003 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlığı özelleştiren, ticarileştiren sağlık politikalarını uygulamaya koymuştur. Artık vatandaşın sağlık hizmeti alma hakkını ortadan kaldıran, adeta sağlığa erişimi engelleyen, özel hastanelerle paran kadar sağlık, paran yoksa ölüm dayatılan bir sağlık sistemi oluşturulmuştur. Kamuda hastalarımız doktor bulamazken, 5 dakikada muayene, 6 ayda MR, tomografi sırası ile sağlık hizmeti beklerken sağlığından olan vatandaşlarımız özel hastanelere gitmek zorunda kalmaktadır. Ticarileşen sağlık sistemine teslim edilen halkımızın, sağlık hakkı yok sayılmaktadır.
CAN GÜVENLİĞİMİZİN TEHLİKEYE ATILDIĞI SON OLAYLARLA ORTAYA DÖKÜLMÜŞTÜR
SGK ve kamu bütçesinin pıtrak gibi çoğalan özel hastanelerde yerleşen çeteler tarafından hortumlandığı, bu arada daha fazla kar hırsıyla niteliksiz ve uzman olmayan kişiler tarafından sağlık hizmeti verilerek can güvenliğimizin tehlikeye atıldığı da son olaylarla ortaya dökülmüştür.
Bebeklerimizin gözünü para ve kan bürümüş yenidoğan çetesinin elinde can verdiği dönemde 8 yıl İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yapan bugünün Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun bebeklerimizin sağlığını korumak yerine, aile hekimlerimizin haklarını budamanın planlarını yaptığı anlaşılıyor.
Masum yenidoğan bebeklerimizin kamuyu hortumlamak adına katledildiği bir sağlık sisteminde, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendireceğiz diyerek ortaya çıkan Sayın Sağlık Bakanı bugün aile hekimlerine eziyet hatta zulüm anlamına gelen yönetmeliği dayatmaktadır.
SAĞLIK BAKANI’NIN HALA O MAKAMI İŞGAL EDİYOR OLMASI ABESLE İŞTİGALDİR
Sekiz yıl İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı İstanbul’da gözleri önünde gerçekleşen bebek ölümlerini engellemek yerine aile hekimlerinin hakkını tırpanlayan yönetmeliği hazırlayan Sayın Sağlık Bakanı’nın hala o makamı işgal ediyor olması abesle iştigaldir. Sayın Sağlık Bakanı’na sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bebeklerimiz özel hastanelerde yuvalanmış çeteler tarafından kamu kaynaklarını daha fazla suistimal etmek için yıllardır ölürken, seyrediyordunuz. Şu anda da sizin o makamda oturmanız ülkedeki 85 milyon vatandaşımızın sağlığı ve can güvenliğinin tehlikeye girmesi demektir. Bir an önce o makamı boşaltınız, istifa ediniz.”
Aile hekimliğine ilişkin yürürlüğe giren yeni yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu kaydeden Şahbaz, şöyle devam etti:
“1 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe sokulan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, aile hekimlerimiz için eziyet yönetmeliğidir. Çıkartılan yeni yönetmelikle, aile hekimlerinin özlük hakları kısıtlanmakta, iş güvenceleri tamamen ortadan kaldırılmakta ve ücretleri büyük yaptırımlarla kısıtlanarak verilmek istenmektedir.
Birinci basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerini büyük bir fedakârlıkla yürüten aile hekimlerimizi Sağlık Bakanlığı şimdi de eziyet yönetmeliği ile hekimlikten bezdirip çalışamaz hale getirmeye çalışıyor. Bu yönetmelik bir hizmet yönetmeliği değil, adeta aile hekimlerinin aldığı ücreti biçmek için oluşturulmuş bir maddeler bütünüdür.
Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarını belirsizliğe mahkûm eden, performans hedefleri belirsiz, her sözleşme döneminde neye göre belirleneceğini belli olmayan sözleşmenin yenilenmeyeceği korkusu ile güvencesizlik yaratılmaktadır. Bu durum hukukun en temel ilkelerinden olan belirlilik ilkesine aykırıdır.
AİLE HEKİMİNİ SAĞLIKTA ŞİDDETTEN KİM KORUYACAK
Hastasına ihtiyaç duyulan ilacı reçete etmemesi durumunda aile hekimini sağlıkta şiddetten kim koruyacaktır? Sağlıkta şiddeti tırmandıracak bu yönetmelik, korumasız haldeki aile hekimi ve sağlık çalışanlarımızı daha da hedef haline getirecektir.
Yönetmeliğin geri çekilmesi için 5-6-7 Kasım tarihlerinde iş bırakan aile hekimlerinin talepleri çok yerindedir. Bu doğrultuda, kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin verildiği aile sağlığı merkezleri kamu tarafından inşa edilmeli, fiziki ve tıbbi donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır. Birinci basamak sağlık merkezinde çalışan hekim, ebe, hemşire, sağlık teknisyeni ve grup elemanı olarak adlandırılan sağlık çalışanları, kadrolu ve iş güvenceli olarak çalışmalıdır.
Son dönemde aile hekimlerimizin sıklıkla dile getirdikleri aşı tedariki çözülmeli, çocukluk ve yetişkin dönemi aşıları risk grupları için yeterli miktarda tedarik edilerek koruyucu sağlık hizmetleri desteklenmelidir.
Nitelikli sağlık hizmeti verilebilmesi için hastaya yeterli süre ve olanak verilmeli, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği bir sağlık sisteminde aile hekimi başına düşen nüfus 2000 ile sınırlandırılmalıdır. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde aile hekimleri ve sağlık çalışanlarına sözleşmeli değil, kadrolu iş güvenceli çalışma rejimi getirilmeli, izin, hastalık, mazeret izni gibi durumlarda kesilmeyen, emekliliğe yansıyacak tek kalemde maaş ödenmelidir. Gelire katkısı yüzde yirmiyi geçmeyecek şekilde nicelik değil, hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.
YÖNETMELİĞE KARŞI DİRENEN AİLE HEKİMLERİMİZİN YANINDAYIZ
Şu anda halkın nitelikli sağlık hizmeti alma hakkı ve iş güvencesi, güvenli ve güvenceli çalışma için bu yönetmeliğe karşı direnen aile hekimlerimiz haklıdır. Kendilerinin yanındayız.”
KAYNAK: ANKA