CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, seçimlerin ardından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) televizyon kanallarına yönelik cezalarına yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
RTÜK’ün muhalif kanalların sesini kısmak için hukuksuz kararlar aldığını belirten CHP’li Yücel, “RTÜK cezaları, eleştirel yayınlara gözdağı mekanizması haline getirilmiştir. Misyonu, ifade ve haber alma özgürlüğünü gözetmek olan RTÜK, kuruluş amacını yok sayarak, iktidarın muhalif medya üzerindeki baskı mekanizması olmaya devam ediyor. Seçim sonrası FOX TV, Halk TV ve TELE1’e verilen idari para cezaları da bu baskı mekanizmasının göstergesi niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
RTÜK’ün anayasaya aykırı kararlar verdiğini, toplumun haber alma hakkını engellediğini belirten CHP’li Yücel açıklamasında, “Halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasına ve Anayasa’nın ihlaline seyirci kalmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hukukçu milletvekili olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, halkın haber alma özgürlüğü ve Anayasa ile güvence altına alınmış tüm hak ve özgürlükler için sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
‘HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR’
“Seçim döneminde muhalif her sese “Not ediyoruz” diye tehditler savuranlar, anlıyoruz ki not ettiklerini şimdi uygulamaya başladı. Baskılara boyun eğmeyecek, doğru bildiklerimizi söyleyecek, hak, hukuk ve adaleti referans almaktan vazgeçmeyeceğiz” diye konuşan Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:
“AKP döneminde başlayan torba yasa uygulaması ile yasa yapma tekniklerine aykırı pek çok uygulama rutin hale getirildi. Yasalar toplumsal ihtiyaçtan doğar, bir siyasi partinin ihtiyaçlarından değil. Devlet kurumları iktidarın maşası haline getirilemez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuk güçlüden yana değil haklıdan yana olmalıdır. Ve kimse unutmasın ki hukuk bir gün herkese lazım olacaktır. Her hamlesiyle yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşüren iktidar, Türkiye Cumhuriyeti’ni ulusal arenada tartışma konusu haline getirmiştir. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise basın özgürlüğünün hiçe sayılması, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’ Hiçbir haksızlığa, hukuksuzluğa seyirci kalmayacağız.”