AKP’ye yönelik tepkilerin nasıl biriktiği konusunda konuşan Okuyan, “Sol neden tepkileri bir araya toplayamıyor?” sorusunu yanıtladı.
“Sol neden bu hale geldi? Sol, sol olmaktan çıktı. Kendimizi ayağa kaldırmak, doğrularımızı tekrar etmek durumundayız. ” diyen Okuyan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sol kendisine özgü birliktelikler üretebilir, üretiyor. Yeter ki sol kendisi olsun. Sol’un kendisi olması nedir? Bugün Erdoğan’ın konuşmasında da hakim ton gerici, muhafazakar, dinsel temalı bir tondu. Bu uzun süredir de böyle. Peki buna dönük toplumdaki öfkeye ne oldu? Bu öfkenin sönümlenmesi… Akit Gazetesi 2-3 günde bir ‘Hilafeti getireceğiz’ diyor. Nereden cesaret alıyor? Bunun önündeki direnci yok etik. Biz değil ama gücümüz çoğaltmaya şimdilik yetmedi. Burada en başta CHP’de ama ‘sol’da da sorumluluk var. ‘Sol’ uzun bir dönem laiklikten vazgeçebileceğini düşündü. Türkiye toplumu bu tartışmaların meşru olduğunu düşünmeye başladı. Bundan 20 yıl önce ‘Hilafet geri gelsin’ diyemezdi kimse. O Türkiye’yi savunmuyorum ama geriye gittiğimizi söylüyorum. O zaman sol bazı konularını hiç askıya asmayacak. Sınıfsal bakışınızı kaldıramazsınız. ‘İyi patronlar da var’ derseniz, gerisi gelir. Emperyalizm konusu da böyle. ‘Kürt sorununda o kadar da Amerikan karşıtlığı olmasın. Avrupa Birliği karşıtlığı olmasın’ dediğiniz zaman, solcu olarak, bitiyor. Solcu olmaktan çıkıyorsunuz. Bu Kürt meselesini önemsizleştirmiyor ama Kürt meselesinin emperyalizm eliyle çözülemeyeceği vurgulanmalı. Sol neden bu hale geldi? Sol, sol olmaktan çıktı. Kendimizi ayağa kaldırmak, doğrularımızı tekrar etmek durumundayız.
2023’te hiç değilse ‘alternatif bir düzen’ gündeme gelsin yaygınlaşsın. Toplumda bu bir umut haline gelsin. Gelin bunu birlikte yapalım. Türkiye’de yeni ve eşitlikçi bir düzenin kurulması için yürütülecek faaliyetleri ille de tek başımıza yürüteceğiz diye bir iddiamız yok. Ve bu mümkün Türkiye’de. Biz cesur davranmalı, bu laiklik, bağımsızlık, eşitlikçilik konularında kendi göbeğimizi kesmeli ve bu 3 cephede karşı tarafla flört eden herkesle ilişkimizi kesmeliyiz. Toplumda gri alanlar var evet ama siyasette bu alanları beslerseniz, toplum kişiliksizleşiyor. Dolayısıyla net bir tavır alınmalı. Türkiye yıllar önce ‘demokrasi’ adına cemaatle flörtleşen solcuları gördü. Abant toplantıları çok net bir biçimde Türkiye solunun kişiliksizleşme sürecinde önemli bir aşamaydı. Aynı şey bugün de oluyor. Türkiye solunun, Türkiye sağıyla flört ederek kazanacağı bir şey yok. Orada kendi göbeğimizi kesip ondan sonra yapıcı birliktelikler yapabiliriz. Düzen siyasetinden kopmadan Türkiye solu bu topluma nasıl umut verecek? CHP ve HDP gölgesindeki solun, Türkiye toplumuna umut verme ihtimali sıfırdır. AKP karşısında oluşturulan şeyden umut çıkmaz. Muhalefet bir ortaklık İstanbul Sözleşmesi, Hilafet konularında geliştirilebiliyor mu? Böyle bir durumda toplum umutlanır mı? AKP’yi ayakta tutan da bu. Onlar herkese, her şeye meydan okuyor. Öbür tarafta böyle muhalefet var ve sol da buranın aksesuarı yapılmaya çalışılıyor. Olmayacağız. TKP tek başına değil. Umut ediyorum ki sol önümüzdeki dönem kendi göbeğini kesecektir.”