Kılıçdaroğlu ile Karamollaoğlu, Saadet Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Görüşme sonrası Karamollaoğlu ile Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının karşısına geçti.
Kılıçdaroğlu, “Çözümler içinde durduk. Türkiye’nin sorunları var ama bütün sorunlar çözülebilecek sorunlar yeter ki halkın çıkarlarını koruyan bir politikayı hayata geçirmiş olalım. Belli konularda farklı düşünebiliriz ama ortak konularımız var. Görüş teatisinde bulunduk” diye konuştu.
“İttifak arayışı söz konusu değil”
“Muhalefet bloğuna yapılan stratejiyi nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Yasalara göre kurulan bütün siyasi partiler zaman zaman bir araya gelmek, zaman zaman tartışmak zorundadırlar” dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
Siyasi partiler demokrasinin unsurlarıdır. Bir siyasi partiyi, düşmanlaştırmak doğru değildir, ahlaki de değildir. Düşüncelerini beğenmeyebilirsiniz ama düşmanlaştırmak doğru değil. HDP, bir siyasi partidir. Bizimle görüşmek isterse görüşürüz. Onlar ayrı parti biz ayrı partiyiz. Varsa düşünce ayrılıklarımız dile getiriyoruz. Şu an için ittifak söz konusu değil. İttifak arayışı da söz konusu değil. Arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde de tartışılmadı. Var olan sorunları aşmak için nasıl yapabiliriz? Bunları oturduk, konuştuk.
Sorunları biliyoruz. Bizim düşüncelerimiz, kendilerinin düşünceleri, oturacağız konuşacağız. Bugünden toplumu. siyasi partileri belirli ittifaklar içinde görüp değerlendirmeyi doğru bulmuyorum.
Karamollaoğlu, “Diyalog iyidir. Konuşmak demektir. Farklı kanaatlerde olan siyasi parti liderlerinin görüşmeleri ilk adım ve önemli bir adımdır. Uzaktan en büyük hakaretlerle başlıyorlar söze. Meseleleri görüşebilmek, Türkiye’nin problemlerinin çözümünde ilk ve en önemli adımdır. Ben bize gelen AK Parti olsun HDP olsun onlarla da otururum. Görüşmeleri normal karşılıyorum. Burada esas olan zihniyetler… Zihniyetlerin değişmesine ihtiyaç var. Ondan sonra anayasayı düzeltebilirsiniz, daha güzelini müzakere edebilirsiniz ama zihniyet değişmeden görüşmenin faydası olmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki anayasa yaptık. Anayasa Mahkemesi karar verdi. Alt mankeme ‘uymuyorum’ dedi. Siz de ‘terfi ettireceğim.’ Bu zihniyette bir anayasa değişikliği olur mu? Önemli olan var olana uyacaksınız, daha mükemmel hale getireceksiniz. Çağdaş bir düşünceye sahip olmanız lazım” dedi.
“Anayasaya uymayan kişinin verdiği söze nasıl inanacağız?”
“Yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili ortak müzakere yapılacak mı” sorusuna Karamollaoğlu, “Önümüzdeki hafta ilk taslağımız hazır olur diye ümit ediyorum. Görüş takdisinde bulunuruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin gerçek gündemi pahalılık, işsizlik, yoksulluk, intiharlar… Türkiye, bu gündemden çıkmak zorundadır, bunu tartışarak çıkarmak zorundayız. Siyasette çok ciddi bir kutuplaşma var, neredeyse kavgaya dönüşecek. Bu kutuplaşmanın da dönüşmesi lazım. Temel unsurlarından birisi de zihniyet. Zihniyet dönüşümünü sağlamamız gerekiyor. Bir anayasa tartışması Sayın Erdoğan başlattı. Bu tartışmayı başlatabilmeniz için öncelikle sizin var olan anayasaya uymanız gerekir.
Var olan Anayasa’da Cumhurbaşkanının tarafsızlığı esas. Tarafsızlığı üzerine yemin edildi. Buna uyuluyor mu? Uyulmuyor. Biz nasıl mevcut anayasaya dahi uymayan kişinin verdiği söze inanacağız? Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uyulmadığı bir ülkedeyiz. Anayasa Mahkemesi, öyle karar verdi diye suçlu organ haline getiriliyorsa bu kişilerin anayasa değişikliğine nasıl katılacağız? Biz, ülkenin güzel, toplumsal uzlaşmayla kabul edilmiş bir anayasaya ihtiyacı var biliyoruz. Bunun için güçlendirilmiş parlamenter sistem, güçlü bir başbakanlık diyoruz, bir kişiye bu kadar yetki verilmemesini savunuyoruz. Kuvvetler ayrılığının özü, insan haklarıdır. Bunları tek kişiye indirgerseniz ve beni hedef alırsa ben hak arayamam. Dolayısıyla hak arama üzerinden zihniyet değişikliğini gerçekleştirmek zorundayız. Erdoğan bunu kabul eder mi? Edeceğini sanmıyorum” diye yanıtladı.