TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Gerçek Gündem TV’de gazeteci Hilmi Hacaloğlu’nun programına konuk oldu. Seçimlerin ve seçimlere giderken TKP’nin tavrının konuşulduğu programda Okuyan, Erdoğan’ın yeniden seçilmesi durumunda çok fazla yurttaşın ülkeyle bağını tümden koparacağını söyledi ve bunun olmaması için bu seçimlerde Erdoğan gitsin diye oy kullanacaklarını belirtti.
SADECE SANDIĞA MAHKUM OLAN HALK ONU DA KORUYAMAZ
Erdoğan’ın bir planının olup olmadığı konusundaki düşüncesini dile getiren Okuyan, Erdoğan’ın çok hızlı ittifak kuran ama daha önemlisi ittifak bozma yeteneği olan bir siyasetçi olduğunu ama kartlarının çoğunun da artık tükendiğini söyledi. Okuyan sözlerine şöyle devam etti:
“Zamanın yetmeyeceği, bu saatten sonra değişmeyecek bazı şeyler var. Mesela herkes bir Kürt açılımı bekledi, buradan çıka çıka HÜDA-PAR çıktı. Şimdi Suriye’de bazı pazarlıklar görüşmeler olduğunu biliyoruz. ABD yeniden Türkiye’nin bazı şeylere onay vermesini sağlamaya çalışıyor. Bunlar olabilir ama bunlar Türkiye’de seçmen tercihlerini değiştirir mi bundan pek emin değilim. Öte yandan bildiğimiz Erdoğan bu şekilde seçime gitmez çünkü şu anda gözüken kaybettiği. Yalnızca anketlerle ilgili değil, Erdoğan’ın zaten açık ara bir üstünlüğü yoktu son cumhurbaşkanlığı seçiminde de. Kaybedeceği bir seçime girmek istemeyebilir. Ve kendi dışındaki bir aktörle oyun dışı kalabilir. Öte yandan bildiğimiz bir başka şey var ki AKP çevrelerinde seçimi kazanacaklarına dair bir rahatlık var. Demek ki bir hamle planlıyorlar. İçeriğine dair çok fazla şey duyuyoruz ama ben bir siyasetçi olarak çok fazla ilgilenmeme taraftarıyım. Partide de biz bunları çok fazla tartışmıyoruz çünkü bir noktadan sonra bu kendi yapmanız gerekenleri edilgenleştiriyor. Şu anda bizim yapmamız gereken şey Erdoğan’ın yeniden seçilmesini engellemeye dönük sahada çalışmak, AKP iktidarının gerçek anlamını halka anlatmak ve yeni bir alternatifin güçlenmesini sağlamak.”
Bu amaçla zaten TKP’nin parlamento seçimlerinde niye kendisi için oy istediğini, niye adaylarını erkenden sahaya sürdüğünü anlattığını belirten Okuyan, “Erdoğan’ın hamlesi ne olursa olsun örgütlü bir halk çözer. Bekleyen bir halk şaşırır. Dosyalar, kasetler patlayacak, hile yapılacak diyen var. Seçim sonuçlarını tanımayacak Erdoğan diyen var. Bunlar korku yayıyor. Bu olasılıkların sıfır olduğunu kim iddia edebilir? O zaman yapılması gereken şey çok basit: Örgütlülüğü artırmak. Bugün millet ittifakı ne yapıyor? Hiç merak etmeyin biz sandıkta çözdük diyor. Biz tam tersini söylüyoruz. Sadece sandığa mahkum olan halk sandığı da koruyamaz. Örgütlenmek gerekiyor. Niye korkuluyor örgütlenmekten? Depremde bunun ne kadar önemli olduğunu gördü tüm ülke. Hatay’a ilk giden ekibin TKP ekibi olması utançtır ülkemiz adına ama bir de örgütlülüğün ne kadar önemli olduğunu gösterdiği için iyi bir örnektir.” sözleriyle örgütlü hareket etmenin öneminin altını çizdi.
BATI DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK DEĞİL, SAVAŞ, YOKSULLUK, UCU İŞ GÜCÜ SEMEKTİR
Uluslararası siyasetin seçimlere etkisinin de değerlendirildiği programda Okuyan, Rusya, Erdoğan ve Millet İttifakı arasındaki dengelere dair değerlendirmelerini paylaştı. Bu noktada Millet İttifakı’nın dış politikadaki tutumunun da altını çizen Okuyan, “Millet İttifakı’nın mayası Batı ittifakı ve Türkiye’nin büyük sermayesidir, NATO, ABD, Almanya, İngiltere ve TÜSİAD’dır. Bu saydığım ekip yirmi yıl önce Erdoğan iktidarının da mayasında vardı. AKP kazansa da bizi uluslararası piyasalara, tekellere daha şirin gözükmeye çalışan bir gelecek bekliyor. Çünkü bu muhalefetin varlığı AKP içerisindeki Amerikancı kanadı da güçlendirdi. Türkiye’nin Batı ittifakına daha fazla yaklaşması yeni felaketlerle karşı karşıya kalması anlamına gelecek. Batı dendiğinde bazı solcular dahil, demokrasi, özgürlük bunları algılıyorlar. Hayır. Batı ittifakına yaklaştıkça daha fazla sömürü, kaos, savaş, yoksulluk, ucuz iş gücüne yaklaşıyoruz. Batıdan uzaklaşınca bu sistemde işçi sınıfı rahatlıyor demiyorum ama Türkiye’nin başına gelen felaketlerin çok büyük bölümü uluslararası tekellerin hegemonyasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla çok önemli sonuçları olacak bu seçimlerin.” dedi.
İNCE’DEN GEÇMİŞTE KAHRAMAN YARATILMASINI SORGULAMAK LAZIM
Muharrem İnce’nin adaylığını da değerlendiren Okuyan, İnce’ye dönük şu anki eleştirilerden çok, ondan geçmişte kahraman yaratılmaya çalışılmasını sorgulamak gerektiğini belirtti. İnce’nin neyi savunduğu önceki adaylık döneminde de şimdi de anlayamadığını söyleyen Okuyan, “Bu toplum buradan ders çıkarsın. CHP’nin aday gösterdiği iki siyasetçi: Biri Ekmeleddin, biri İnce. 85 milyonluk ülkede AKP iktidarının karşısına çıkarılmış iki figür. Bütün toplumu bunu sorgulamaya çağırıyorum. Başka söze gerek yok. Bu siyaset tarzı değişmediği sürece ülkenin başı beladadır.” ifadelerini kullandı.
20 YILLIK KARANLIĞIN MUTLAK BİR KARANLIĞA DÖNÜŞMEMESİNİ KUTLAYACAĞIZ
Türkiye’nin 15 Mayıs sabahı umutlu ve iyimser olmasını umduğunu söyleyen Okuyan, bu duyguların yanına öfkeyi de eklemek gerektiğini söyledi. 14 Mayıs gecesi 20 yıllık karanlığın, mutlak bir karanlığa dönüşmemesini kutlamayı beklediklerini söyleyen Okuyan, “Belki mutlak sonuca henüz ulaşamadık ama bir dönem kapanıyor. Ama hemen sonrasında Erdoğan dönemini bize “armağan” eden, bu ülkeye ve bu halka bu kötülüğü yapan bu sistemin sorgulanmaya başlaması lazım. İyimserlik, umut ve öfke… Bizim 15 Mayıs sabahı ihtiyacımız olan bu duygular. Öncesi çok iyi diye demiyorum ama biz bu yirmi yılı niye yaşadık sorgulamak zorundayız. Bir daha bunu yaşamamak için bunu üreten sistemin sorgulanması lazım. Türkiye’nin çözümü basit: Laiklik, bağımsızlık, ekonomide devletçilik. Bunlar da bu topraklara yabancı değerler değil.”