CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör ataması tepkilerine ilişkin “Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur” demesi ve CHP’ye yönelik ifadelerine yanıt verdi. Özel, “Hukuk devletinde, devletin polisi üniversitede evladımızın başını ezmez. Baş ezmek ne demek? Karıncanın kardeşi var, onu size ezdirmeyiz Sayın Bahçeli. Bugün geziye ‘darbe’, ‘komplo’ diyen Devlet Bahçeli, o gün Taksim’dekilerin hükümete en iyi cevap olduğunu söylüyor. 7 Haziran’da dublör kullanıyorduysa, onu açıklasın. Taban tabana zıt siyaset, dün ak dediği olaya bugün kara demek” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bütün yetkiler elinde… Meclis’i çalıştırmıyor”
İktidar partisinin daha önceki kanunlara uymadığı gibi kendi çıkardığı kanunlara uymayan bir yaklaşımı var. ‘Meclis çalışmalı, burada olmalı’ diyoruz. Geçtiğimiz yılbaşında, ‘Meclisin ilk işi üzerinde mutabakat olan hayvan hakları yasası’ demişti. Bir yıl geçti, hayvana yapılan işkencenin mala verilen zarar gibi işlem görmesi devam ediyor. 27.dönemde hepimizin üzerinde mutabık olduğu olaylar var. Rabia Naz Vatan komisyon raporu görüşülmedi. Çünkü Meclis bunu görüşmek yerine baroları bölen kanunu görüştü. Dün MYK toplantısında Erdoğan, SMA hastaları ile ilgili ‘bakın bakalım’ demiş. Rapor yazıldı, 9 ay geçti, görüşülmedi. Neden? Süleyman Soylu’nun derneklere kayyım atamasını görüştü beyefendiler. Bu Meclisi başka gündemlere zorlandığınız için görüşülmedi. Beş partiden parlamenter arkadaşlar çalıştı, hazır. ‘Evlilik öncesi tarama yapılması lazım.’ Bunu yapamıyoruz çünkü bu Meclis’e huzur vermiyorsunuz. Down sendromlu çocuklar için tuğla gibi rapor var ama bu görüşülemedi. Bunun yerine tepki kanunu çıkarmaya, özgürlük alanını daralmaya dönük çabaya girdiniz. Tıbbi aromatik bitkilerin tedavideki yeri, dönüp bakmadınız. Darbe araştırma raporu var. Yok ettiler. Kitap basıp topladılar. Muhalefet şerhinden tırstılar. 15 Temmuz’un üstünü örttüler. Bu raporların hepsi ek çalışma süresi aldı, 15 Temmuz için Cumhurbaşkanı ‘daha fazla uzatmayın’ dedi. Cumhurbaşkanının en çok şikayet ettiği ettiği konu, ‘gençlerin elinde telefon, sosyal iletişim yok.’ Arkadaşların gece gündüz çalışıp hazırladığı bu rapor çıkamadı, vakit gelmedi, sıra gelmedi. Bunlar burada dursun, sizinkiler tatil yapsın. Soma komisyonu raporu, Meclis’te görüşülemedi. Raporun gereklilikleri de yapılamadı. Dopingten şikayet edildi, araştırılması raporu burada, görüşülmedi. Mevsimlik tarım işçilerin sorunları raporu çıktı. Mevsimlik tarım işçileri ölmeye devam ediyor. Bu Meclis, bunları görüşmedi. Aladağ’da evlatlarımız cayır cayır yandı. Araştırıldı, rapor burada ama beylerin başka işleri var. SMA hastası çocukları MYK’da duymuş beyefendi ilk kez. ‘Çalışsın arkadaşlar.’ Sen yapmıyorsun sen. Çalıştı arkadaşlar. Bu sorunların sorumlusu sensin. Bütün yetkiler elinde. Biz bu sorunları çözeceğiz, Meclis’i çalıştırmıyor.
“Hasar vermek için fil olmaya gerek yok”
Partili cumhurbaşkanı partili rektör atamış. Eskiden üniversitelerde, üniversite hocaları sandıkla seçiyorlardı, en çok oy alan üçünü cumhurbaşkanına yolluyorlardı, birini seçiyordu. Bu cumhurbaşkanı geldi, sandığı kaldırdı, ‘siz bilmezsiniz ben bilirim’ dedi. AK Partinin Sarıyer İlçe Teşkilatı kurucusu,, AK Parti İstanbul İl yöneticisi, milletvekili aday adayı… Bu adamı alıp rektör yapmışlar. Kelepçeyi savunuyor. Orada milletin çocukları ile milletin polisini karşı karşıya getirmek yanlış, sen onun önüne tomaları dizdiğinde gerilim çıkıyor. 150 yıllık bir kuruma hasar vermek için fil olmaya gerek yok, çağ dışı bu kafayı rektör diye atarsan o 150 yıllık kurumu göreceği zararı görür. Sen bütün öğrenci dayanışmalarının orda olduğu bir yerde, gözaltı alınanları Boğaziçili olmayanlarda yapıp, servis edince ‘dışardan öğrenci geldi’ diyorlar. Orada çoğunluk Boğaziçili
“7 Haziran’da dublör kullandıysa açıklasın”
Yeni başlayanlar için Devlet Bahçeli… ‘Kanuna uygun atamaya terör yöntemiyle karşı çıkmak’ diyor. Bu Meclis’e kanun geldi, kendi grup başkanvekili Erkan Akçay, ‘bu mini bir darbe girişimidir’ dedi. Şimdi, ‘başı ezilmesi gereken bir komplo.’ Hukuk devletinde devletin polisi üniversitede evladımızın başını ezmez. Herkesin evladı var. Baş ezmek ne demek? Karıncanın kardeşi var, onu size ezdirmeyiz Sayın Bahçeli. Orada her partiden, her görüşten, her şehirden evlatlarımız var. Bu laflar doğru laflar değil. Bu lafları kullandığınız hiçbir dönemde ne siz ne Türkiye fayda görmez. Gezi olaylarının devamında Sayın Bahçeli, ‘bilhassa genç kuşağın haysiyet mücadelesi vererek, başbakan ve hükümeti ikaz etmesi anlaşılması ve üzerinde durulması yeni bir durum olarak üzerinde durulması gerekiyor’ diyor. Bugün geziye ‘darbe’, ‘komplo’ diyen Devlet Bahçeli, o gün Taksim’dekilerin hükümete en iyi cevap olduğunu söylüyor. 7 Haziran’da dublör kullanıyorduysa, onu açıklasın. Taban tabana zıt siyaset, dün ak dediği olaya bugün kara demek
“Tanıdığım en iyi siyasi bukalemun”
Çıkmış televizyona atıyor, tutuyor. CHP’nin gerçek görüşleri şuymuş buymuş. Sen kimsin siyasi bukalemun. Siyasetteki benim tanıdığım en bukalemunsun. AK Parti devleti FETÖ’ye teslim eder, Mahir Ünal FETÖ savunucusudur, bir takım gelişmelerden sonra başka bir taraftadır. Bir bakarsınız Dolmabahçe’de oturur, açılımı savunur, Apo’nun mektubunu okutur, Kürt’lerle köprüler atılmaya başladığında çıkar Kürt düşmanlığına başlar. Mahir Ünal MHP’ye düşmandır, ‘Devlet Bahçeli MHP’deki yerli ve milli unsurları tasfiye etti’ demiştir. Devlet Bahçeli’yi hakir gören Mahir Ünal, bugün Devlet Bahçeli’yi yere göğe sığdıramıyor.
“Devleti alkolik yaptınız”
Türkiye, alkolü dünyada en pahalı satan ülkelerden. Türkiye’de alkole yapılan zam; siyasi bir tercih, yaşam biçimine müdahale ve kendi siyasetini kendisine mesafeli olanlara finanse etme. Sayın Erdoğan, 88 bin liralık maaşı alırken neden alkolden alınan vergileri dahil ettiğiniz bütçeden aldınız? Hem bu kadar yaşam biçimine müdahale hem düşmanlık hem de yan cebime koy. Sadece bir seçimi kazanmakla bu ülkedeki herkesin yaşam biçimine müdahale edemezsiniz. Marketler açık, alkol satışı yasak. Beş yudum içiyorsa dört yudumu vergiye… Vatandaşı vergi bağımlısı devleti alkolik yaptınız.
TSK’nın gece yarısı açıklama yapmasına ilişkin gelen soruya Özel, “Doğru değil, yapacaklarsa mesai saatlerinde yapmaları doğru olur. İktidara karşı had bildiren ordu ne kadar yanlışsa iktidarı pohpohlayan ordu da yanlıştır” yanıtı verdi.
Devlet Bahçeli’nin “illiyet bağı” ifadelerine ilişkin gelen soruya Özel, “Ben İlker Başbuğ’u cezaevinde hapis cezası aldığı günlerde ziyaret etmiş, darbe karşıtlığına ve FETÖ AKP işbirliği ile kurulan kumpas davalarında ömrü boyunca hapiste kalacağına şahit oldum. Kendisinin kozmik odanın sivil savcının FETÖ’cü savcıların talebiyle açılmasına yönelik ordu içinden gelen eleştirilere bilip o odayı açtırmasa darbe şüphesini ordunun yüzüne süreceklerdi. O zaman İlker Başbuğ haklı çıkardı. Bugün İlker Başbuğ’a basit bir hesapla , kendilerine düşman arıyorlar. Benim tanıdığım İlker Başbuğ’dan darbeci marveci çıkmaz” dedi.
Bahçeli’nin rektör atamasına karşı öğrencilere destek veren Kaftancıoğlu ve İmamoğlu için “fiilleri Cumhuriyet Savcılarının görev alanına girmektedir” demesi hakkında Özel, “Bir il başkanının kadim üniversitesinin geleneklerine sahip çıkan öğrencilerinin yanında durması kadar doğal bir şey yoktur. Milletvekillerinin orada bulunmaları aracılık etmesi, kimsenin canını yanmamasını ne bir polisin ne bir öğrencinin teminatı olmaları kadar normal bir şey yoktur” dedi.
Bahçeli’nin türban konusunda CHP’yi tutarlılığa çağırmasına ilişkin Özel, “CHP tutarlı bir şekilde. Kimsenin giyimine kuşamına karışılmaması gerektiğini Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından on yıldır duyuyor. Sayın Devlet Bahçeli eğer CHP’nin bu konuda halis berrak fikirlerini merak ediyorsa, Sayın Genel Başkan’ın geçen hafta bu olay ilk ortaya çıktığında kurduğu cümleleri bir kez daha okusun” yanıtı verdi.
Erdoğan’ın Tanju Özcan’a yanıt vermemesi hakkında ise Özel, “Devletin başında biri var, ‘ben cumhurbaşkanıyım, milletim seçti’ beni diyor. Bolu’nun seçtiği bir belediye başkanını sırf kendi partisinden değil diye, 52 kez randevu talebini geri çeviren anlayış… Bu partili cumhurbaşkanlığı krizidir. Tanju başkan çok iyi bir Bolulu olduğu için, aldığı oya bakarsanız Bolu’daki CHP gücünün çok ötesinde bir Bolu ittifakı ile seçildiği için, ısrarla randevu talep etmiş. Elinin tersiyle itiyor, partili cumhurbaşkanı tek adam yönetimi… Devleti getirdikleri nokta budur” dedi.