27 Mayıs İhtilali’nin üzerinden 62 yıl geçti.
68 Devrimci Gençlik önderlerinden Arslan Kılıç, günümüzde 27 Mayıs’a ve 1961 Anayasısına bakışı kaleme aldı.
Arslan Kılıç’ın facebook sayfasında yayınladığı yazı şöyle:
“TARİH BOYUNCA BAĞIMSIZ YAŞAMIŞ TÜRK MİLLETİNİN HÜRRİYETE, ADALETE ve FAZELETE ÂŞIK EVLATLARININ UYANIK BEKÇİLİĞİNE EMANET EDİLEN” DEVRİM ve ANAYASA…
Bugün 27 Mayıs Devrimi’nin 62’inci yıldönümü…
Karşıtlarınca bile “Türkiye tarihinin en özgürlükçü Anayasası” olarak tanımlanan “1961 Anayasası”, 27 Mayıs Devrimi’nin ürünüydü ve aynı zamanda 27 Mayıs’ın karakterini yansıtan en temel ve en önemli belgelerden biriydi.
Bu Anayasanın “BAŞLANGIÇ” bölümü, kendisinin ve 27 Mayıs Devrimi’nin karakterini en özlü cümlelerle özetler.
62’inci yılı bu kısa ve özlü cümlelerle anıyoruz. Metin kolay anlaşılsın diye paragraflarını biz maddeledik.
“BAŞLANGIÇ
“Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaşmış olan; Anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı DİRENME HAKKINI KULANARAK 27 Mayıs 1960 Devrimini yapan Türk Milleti;
a) “Türk milletinin bütün bireylerini kaderde, kıvançta, tasada ortak bölünmez bir bütün halinde ve millî bilinç ve ülküler etrafında birleştirmeyi ve milletimizi dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak milli birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk milliyetçiliğinden hız ve ilham alarak;
b) “‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesinin, Millî Mücadele ruhunun, millet egemenliğinin ve Atatürk Devrimlerine bağlılığın tam bilincine sahip olarak;
c) “İnsan hak ve hürriyetlerini, millî dayanışmayı, sosyal adâleti, bireyin ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletini bütün hukukî ve sosyal temelleriyle kurmayı hedef alarak;
d) “Asıl güvencesinin, yurttaşlarımızın gönüllerinde ve iradelerinde yer almada olduğuna inanarak hazırlanan [27 Mayıs Devrimi] Anayasasını,
“HÜRRİYETE, ADALETE ve FAZELETE ÂŞIK EVLATLARININ UYANIK BEKÇİLİĞİNE EMANET EDER.”
***
27 Mayıs’ın birinci yıldönümünde çıkarılan ve aşağıda bazı örneklerini sunduğumuz hatıra pullarındaki resimler; daha sonraki yıllarda yayımlanan ve 27 Mayıs’ı betimleyen karikatürler; Türkiye işçi sınıfının demokratik hakları uğruna yürüttüğü mücadeleyi anlatan sinema filmlerinin afişleri de bu devrimin karakterini yansıtan önemli belgelerdir.
Bu karakter, 27 Mayıs’ın, Kemalist Devrim’in bağımsızlık-halkçılık-çağdaşlaşma ilkelerini canlandıran; emekçi sınıfları, bilimi, sanatı ve Nazım Hikmet’i özgürleştiren bir devrimci atılım olduğudur.
Bugün 27 Mayıs’a “darbe” demagojisi ile ve Abdülhamitçisinden liberaline, dincisinden mandacı laikine, cemaatçisinden NGO’suna, gladyo-mafya milliyetçisinden emperyalizm solcusuna kadar uzanan çeşit çeşit gerici eğilimden saldırıların olacağını biliyoruz. Türkiye’nin zenginliklerine ve Türk halkının emeğine el koymada yılın 364 günü birbirinin boğazına sarılanların bugün 27 Mayıs’ı lanetlemede birleşeceklerini biliyoruz.
Bu saldırıların topu birden, 27 Mayıs Devrimi konusundaki aşağıdaki belgelerin de yansıttığı tarihsel gerçekleri değiştiremez. Tıpkı hiçbir gerici dalganın Abdülhamitleri tarihin çöplüğünden çıkaramadığı ve Tevfik Fikret’leri, Atatürk’leri, Nazım Hikmet’leri mezara gömemediği gibi…
* Başlık, Yön Haber editörü tarafından konulmuştur.